Kıbrıs Türk Tabipler Birliği'nden yapılan yazılı açıklama şu şekilde;

OSTEOPOROZ

İnsan ömrünün uzaması ve yaşlanan nüfusun artmasıyla birlikte giderek daha da önemli bir sorun haline gelen osteoporoz, kemik dokusundaki bozulma sonucunda kemiğin kırılabilirliğinde ve kırık eğiliminde artışa neden olan ilerleyici bir kemik hastalığıdır. Günümüzde 200 milyondan fazla insanın osteoporotik olduğu tahmin edilmektedir. Neden olabileceği kırıkların yanı sıra, hastaya ve ailesine getireceği iş gücü kaybı, sosyal ve ekonomik kayıplar nedeniyle, hastalık oluşmadan alınacak önlemler ve hastalık oluştuktan sonra erken tanı ve kırıkların oluşumunun engellenmesi hayati önem taşımaktadır.

Toplumda genellikle, ileri yaş kadın hastalığı olarak algılanmasına rağmen, tanı alan erkek hasta sayısı da günden güne artmaktadır. 2010 yılında Türkiye'de yapılan FRAKTÜRK çalışmasında 50 yaş ve üzeri bireylerin %25 inde osteoporoz saptanmıştır. Bu oran 50 yaş üstü kadınlarda %12.9 erkeklerde %7.5’tir. Çeşitli genetik hastalıklar, hormonal bozukluklar, ilaçlar, hematolojik, romatolojik , nörolojik hastalıklara bağlı olarak (sekonder)osteoporoz gelişebilir.  Sekonder osteoporoz nedenlerinden olan: sigara kullanımı (aktif veya pasif), hareketsiz yaşam, düşük kalsiyum alımı, fazla tuz kullanımı, fazla vitamin A alınması, D vitamini eksikliği, aşırı zayıflık , alkol kullanımı  durumları ile ilgili gerekli önlemler ve tedaviler  alındığında , hastalığın oluşumu engellenebilmektedir.

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ:

Vitamin D eksikliği aynı zamanda oluşan kırığın iyileşmesini de geciktirmektedir.  Vitamin D düzeyi normal olan bireylerin günlük 600-800 IU D vitamini tüketimi önerilmektedir. Toplumumuzda D vitamini eksikliği sıklıkla görülebilmektedir. D vitamini içeren besinlerin (somon, ton balığı, uskumru sardalya gibi yağlı balıklar, tereyağı, süt, yulaf, tatlı patates, yumurta sarısı, maydanoz, ısırgan otu vb.) sayısının az olması nedeniyle bu vitaminin yalnızca %10-20si gıdalar ile alınır.  %80-90’lık bir kısmı güneş ışınları etkisiyle ciltte sentezlenir. Ülkemizde güneş ışınlarının D vitamini sentezine en uygun olduğu zaman Mayıs-Kasım ayları arasında, saat 10.00’dan 15.00’e kadar olan zaman dilimidir. Cilt tipine göre 10-30 dakika direk güneşle temas edilmesi yeterli olacaktır.  Faktör düzeyi 15 veya üzerinde olan güneş koruyucu kremlerin kullanılması, güneş ışınlarını deriye ulaşmasını %99 oranında engellediği için D vitamini oluşumunu engellemektedir. 

Çeşitli tedavi formları (ampul, kapsül, damla, sprey..) olan D vitamini tedavisini mutlaka doktorunuza danışarak kullanınız. Kontrolsüz ve gereğinden fazla olan kullanımlarda D vitamini zehirlenmesi tablosu ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan fazla güneşlenmeye bağlı D vitamini zehirlenmesi, vücudun kendi mekanizmalarını devreye sokarak sentezi durdurması nedeniyle olmamaktadır.  D vitamini eksikliği olan 31-50 yaş arası yetişkinlerin günlük 1000mg , 51 yaş üstü yetişkinlerin 1200mg kalsiyum takviyesi alması gerekmektedir. Bu takviyeler yalnızca kalsiyum tabletleri olabileceği gibi d vitamini ile kombine şekilde de alınabilir.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, 2 ay önce; Endokrin, Kadın Doğum, Ortopedi, Fizik Tedavi, Radyoloji ve Dahiliye uzmanlarından oluşan bir “OSTEOPOROZ Çalışma Grubu” oluşturduk. Halen çalışmalarına devam eden grup, hem ülkedeki osteoporozun önlenmesi, halkın bilgilendirilmesi, hem de ülkedeki tanı ve tedavi seçeneklerinin gözden geçirilerek tanı ve tedavi ile ilgili ortak bir konsensus oluşturulmasını ve eksikliklerin giderilmesi için ilgili makamları harekete geçirmeyi hedeflemektedir.