Bebeğin fizyolojik ve psikososyal ihtiyaçlarını tek başına mükemmel şekilde karşılayan anne sütü, anne ve bebek bağının kurulmasında önemli rol oynuyor. Bu konuda meslektaşlarına sunum yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nureddin Vurgun, “Anne sütü, çocuklarda enfeksiyonlardan korunma, zeka gelişimine katkı, obezite ve diyabete karşı koruma, ayrıca annedeki meme kanseri ve diyabet risklerini azaltma gibi birçok sağlık yararı sağlar. Optimal beyin ve bedenen büyüme ve bağışıklığın gelişimi gibi ihtiyaçlar için özeldir. Anne sütü ile beslenme, biberon ile beslenmeden farklıdır. Biberonla beslenmede anne, etkindir. Bebeğin doymadığını düşünerek her beslenmede daha fazla mama vermek ister. Bu yüzden biberon ile beslenmede obezite riski vardır. Anne sütü ile beslenenler ise doyduklarında annenin zorlaması olmadan memeyi bırakır ve formül mamalarla beslenenlere göre daha az obez olurlar. Ebeveynin obez olması, sigara içen anne ve sosyal durum farkı obezite riskini artırsa bile yine de anne sütü, bebeğin obez olma riskini azaltır” diye konuştu. 

Birçok hastaliği önlüyor 

Anne sütünün eşsiz muhtevası ile insan beyni için ideal besleyicileri barındırdığını belirten Doç. Dr. Nureddin Vurgun, sağlık açısından faydaları hakkında şunları söyledi: 

“Anne sütü ile beslenme; insülin direnci, hipertansiyon, damar sertiliği ve koroner kalp hastalığından korur. Annenin bağışıklık hafızası, bebeğine nakledilir. Enfeksiyonlardan koruma, daha az hastaneye gidiş, daha az yatış, daha az antibiyotik kullanımı ve daha az harcama sağlar. Bazı çalışmalar, bu koruyuculuğun çocukluk çağından da devam ettiğini göstermiştir. Emme fonksiyonu mekaniği de solunum fonksiyonunu iyileştirmektedir. Emzirilmenin, zihinsel olarak daha yüksek bilişsel işlev ve daha yüksek performansla sonuçlandığı da kanıtlanmıştır. Anneler, doğumdan sonra ilk yarım saat içinde mutlaka bebeğini emzirmelidir. İlk verilen süt (ağız), bebeğin ilk aşısıdır ve içeriği gün geçtikçe değişir. Bebeğin günlük ihtiyacına göre beslemeye ve korumaya devam eder”.