Bel Fıtığının Belirtileri Nelerdir?

Bel ağrısının hekime başvuru sebepleri arasında ikinci sırada olduğunu, dolayısıyla ciddi bir toplum sağlığı konusu olduğunu vurgulayan DOÇ. DR. MEHMET AYDOĞAN, bel ağrısının sebepleri arasında çok büyük bir yer tutan bel fıtığının altını çiziyor. Bel fıtığı tabi şekille göstermek gerekirse disklerin, kemik disk, kemik disk, kemik diye omurgada dizildiğini anlatan Aydoğan, her iki omurun arasında bulunduğunu belirtiyor. Tüm omur boyunca diskler bulunuyor fakat en hareketli bölüm bel bölümü olması dolayısıyla beldeki elastikiyetimizi sağlayan yapılar esasen disklerdir. Şok absorbsiyonu dediğimiz bir yerden zıpladığımızda oluşan enerjiyi absorbe ediyor, kemiklerimizin kırılmasını engelliyor aslında bizim için günlük hayatımızda çok yardımcı yapılar bu diskler. Her kemiğin arasında bir tane var demiştik. Sağlıklı olduğu dönemde bu kadar işimize yarayan bir yapı olmasına rağmen disklerimiz arkaya doğru fıtıklaştığında kapsülünü yırtıp arkaya doğru belimizin ve bacağımızdan ağrı hissettiğimiz ve bacağımıza giden sinirlere baskıyı yaparak şiddetli bel ve bacak ağrılarına sebep oluyor ne yazık ki. Bel fıtığı olduğunda, tabi ki sinir baskısı olduğundan majör belirtilerini veriyor ve siniri baskıdan kurtarmak üzere vücut eğri şekil alıyor. Hastalar bize bir tarafı eğilmiş şekilde geliyor. Fıtık çıkan siniri baskıdan kurtarmak üzere refleks bir mekanizma, sanki skolyoz varmış gibi eğri duruyorlar. Hareketleri çok sınırlanıyor. Çünkü hareket etikçe bel fıtığı siniri üzerindeki baskıyı biraz daha artırıyor. İki şekilde görülebiliyor: Genellikle en sık görülen, bel ve bacak ağrısının birlikte olması. Diğeri ise, belde ağrı olmadan sadece bacakta ağrı olması. Sadece bacakta ağrı ile bel fıtığı oluyor mu dediğimizde nadiren oluyor. Sadece bacağa giden sinire bası yaptığında bacakta hissettiğimiz ağrı. Tabi ki sinirlerimiz bir elektrik kablosu gibi çalışıyor. Hani düğmeye bastığınızda lamba yanıyor, düğmeye bastığınızda lamba sönüyor. Tam böyle açıklanıyor kısacası. Elektrik kablosunun merkezinde bir problem olduğunda bütün ağrıyı bacağımızda hissedebiliriz.

Bel fıtığı tedavi edildikten sonra tekrar eder mi?

Fıtığın oluş mekanizmasında, zaten kapsülünü yıkıp, yırtıp dışarıya çıkması vardı. Biz ameliyatta hangi yöntemle yapmış olursak olalım, ister mikroskobik ister endoskopik yaptığımızda fıtığın kendisini alıp çıkıyoruz ve fıtıklaşma ihtimali olan disk parçalarını alıyoruz. Fakat o yırttığı tamir etmiyoruz. Ameliyat sonrası dönemlerde tekrarlamaların yüksekliğinin sebebi o yırtığı tamir edemememiz. O yırtığın doğal süreçte iyileşmesini bekliyoruz ki bu da yaklaşık 2 ile 3 haftalık bir süre alıyor. Bu 2-3 haftalık sürede ben hastalarımdan anormal hareketler yapmamalarını istiyorum. Bu en kritik tekli fıtığın, en kritik süreci burası… İki üç haftalık süreçte; öne eğilmemek, yana eğilmemek, burulmamak, omurgalarını böyle burmamaları benim için en önemli nokta. Bunları yapmadıkları takdirde zaten tekrar olasılığı hemen hemen hiç olmuyor. Ameliyattan sonra iki, üç haftalık dönemi başarıyla geçirdikten sonra hastalarımızı ciddi bir egzersiz programına alıyoruz ki bizim için zaten hasarlı bir bel, ameliyatlı bir bel artık onların o belin omurgaların ve disklerin etrafında kuvvetli kaslar olmalı ki hayat boyu sorun yaşamadan geçirilsin. Öğretilen yasak hareketlere dikkat etmek ve yüzme, mekik, ters mekik gibi egzersizlerle bel etrafındaki kasları kuvvetli tutmak hastalarımızı uzun bir süre sağlıklı bir mutlu yaşamaları için imkan verecektir.



Bel fıtığında en başarılı yöntem nedir?

Bel fıtığının tedavi alternatifleri, başta da belirttiğimiz gibi öncelikle konservatif tedavi yani ilaç tedavisi, fizik tedavisi gibi tedavi şekilleridir. Bunlarla ağrıya hakim olamıyorsak geçmiyorsa o zaman ameliyattan önce yapabileceğimiz birkaç şey daha var. Bunlardan en önemlisi de bele yapılan enjeksiyonlar. Bir iğne yardımıyla böyle skopi cihazıyla, röntgen cihazında tam fıtığın olduğu yere yaklaşarak iğne yardımıyla girip oraya yapılan kortizon enjeksiyonlarını ve lokal enjeksiyonlarını içeriyor. Doç. Dr. Mehmet Aydoğan, hastaların birçoğunun bundan da fayda gördüğünü belirtiyor. Eğer bundan da fayda görmediyse ağrı nedeniyle cerrahi tedavi gündeme geliyor. Cerrahi tedavi opsiyonları olarak günümüzde gelişen teknoloji ile birçok cerrahi tedavi opsiyonları var fakat, en sık yapılan tedavi opsiyonları deneysel olmayan etkinliği kanıtlanmış tedavi opsiyonları. İki tanesinden bahsedeceğim. Bir tanesi mikroskobik diskektomi ki henüz altın standart, bel fıtığının tedavisinde. Mikroskop eşliğinde 1- 1.5 cm yerden açılarak sinirin önünde bir kemik var onu alıp, sinir kökünü nazikçe kenara çekip almak. Kısaca özetleyebileceğim tedavi oldukça başarı oranları yüksek %98, %99 başarı oranları bulunan ameliyat mikroskobik diskektomi. 1960’lı yıllardan beri, başarıyla uygulanan ameliyat yöntemidir. Yeni teknolojinin bize kazandırdığı yeni avantajlarla endoskopik diskektomi sıkça duyar olduk. Endoskopik diskektomi de genel anestezi vermeden biraz daha dışarıdan 8 mm insizisyonla girilip borunun içerisinden diz anterior gibi, kalça anterior gibi küçük bir borunun içerisinden kamera yardımıyla görerek yaptığımız ameliyatlardır. Bunlarla da faydalı olabiliyoruz fakat bunların gereklilikleri biraz daha sınırlı. Her hastaya uygulanmayabilir. İleride mümkün olacak fakat şuan genellikle daha kenara doğru olan bel fıtıklarını bu yöntemle alabiliyoruz. İşlemi sonlandırmak açısından, hasta lokal anestezide olduğu için ağrısının geçtiğini ve böylelikle işlemin başarılı geçtiğini söylüyor. Bu tedavi yöntemleri bu saydığım iki tedavi yöntemi birincisi mikroskobik distektomi ikincisi Endoskopik diskektomi şu anda bel fıtığının cerrahi tedavisinde kullanılan etkinliği yüksek en sık kullanılan tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkıyor.