Pandeminin başından beri Sağlık Bakanlığı’nda sular durulmuyor.

Başarısını vaka ve ölüm sayılarına endekslemiş görüntüden öte geçemeyen bir Sağlık Bakanı’nın gelgitleri ile heba ediyor gibiyiz zamanımızı.

Yalan demesek de içi boş miadlarla sağlık icraatlarının sıralandığı, sağlık paydaşlarına ve halkımızın büyük bölümüne gına getirten bir Sağlık Bakanlığı işleyişi ile karşı karşıyayız.

Özetle, devletin sağlıktaki ciddiyetinin temsilinden eser yok!

Peki sorumluları kimlerdir?

Tabii ki Sayın Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli makamı gereği ilk sorumlusudur.

En çok O’nun sesi çıkıyor zaten!

Bir de sesi çıkmayan, SESSİZ SORUMLU var!

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Girne Özel Hastanesi’nin ortağı, Ortopedi Uzmanı Dr. Ali Çaygür.

Sayın Çaygür, sağlıkta olup bitenlerden büyük oranda sorumludur.

Neden?

Kendi bildiklerimden öte, beni arayanlardan bizzat öğreniyorum ki, pandeminin başından itibaren yapılan ilaç, testler ve tıbbi malzemelerin alımlarında Sayın Çaygür’ün yıldızını parlattığı bir firma var.

Dahası, ihalelerdeki zorlayıcı unsurların eklenmesi ile, birçok iş insanına gına getirip Sağlık Bakanlığı’ndan el çektirilmiş iş insanları var.

Acil Durum Hastanesi’nin önemli eksikliklerinin Sayın Çaygür tarafından, ‘’maddi kaynağın olmadığını’’ ileri sürerek giderilmediği için mesleğinden soğutulmuş insanlar var!

Kamudaki bazı hekimlerle Sayın Çaygür arasında, soruşturma açıp-açmama danışıklı dövüşü ile kandırılan bir Sağlık Bakanı’mız da var!

PAndemide gönüllü çalışma müracaatları, Sayın Çaygür tarafından yasal prosedürlere takılarak görmezlikten gelinen sağlık çalışanları da var!

Dahası, aşılanmada Sayın Çaygür tarafından yapılan ‘’ince’’ ayarlarla ‘’öncelik’’ tanınmış kişiler var!

Ve dahası, Sayın Çaygür tarafından sanki işletilmemek suretiyle ‘’katledilmiş’’ bir Bulaşıcı Hastalıklar Yasası var! Diğer komiteler çalıştırılmadığı için altı boş kararların üretildiği bir Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi var!

Belki de en skandalı, Sayın Çaygür’ün de adının zikredildiği, benim de polis soruşturmasında ifadeye çağrılarak, meslektaşım ve avukatı aracılığıyla katkıda bulunduğum bir soruşturma var! Soruşturma umarım hala devam ediyordur!

Soruşturmaya konu internet sayfası ise hala aktif. Merak edenler için paylaşıyorum:

https://www.royalhaber.com/kibris-haberleri/kktcde-sessiz-saglik-cetesi-74263.html

Değerli okurlar.

Devlet baki, makam koltuklarına oturanlar geçicidir.

Sayın Çaygür, ülkemiz insanlarının, sağlık çalışanlarının ve dahi devletin, pandemi mücadelesinin önündeki en büyük engeldir.

Kapalı kapılar arkasında ‘’şahin’’ görünen, sesini yükselten Sağlık Bakanı Müsteşarı olarak, medya önünde, toplumun içinde ’sessiz’’ ve ‘’masum’’ tavırları artık sıkıcı olmaya başlamıştır.

İstisnasız herkes pandeminin sağlık, ekonomi, sosyal boyutu ile ilgilenirken, sağlıkta ‘’sessiz sedasız’’ işler çevriliyorsa; ekonomide millet açlık sınırında yaşarken birileri hala göbeğini büyütüyorsa; toplum sosyal patlamanın eşiğinde iken birileri gününü gün ediyorsa, bu işte ciddi bir terslik var demektir!

Sağlık Bakanlığı, bünyesinde büyütmeye devam ettiği kanserli dokuya radikal cerrahi uygulamakta geç kalmamalıdır.

Sağlık Bakanı geç kalıyorsa, Sağlık Bakanlığı’ndaki SESSİZ SORUN’a kendisi de SESSİZ kalmaya devam edecekse, bunun bir bedelinin olacağını da unutmamalıdır!

İletişim: 0542-8529899