Yeni hastane gerekliymiş.

Olmazsa olmazmış.

Buna biz de eminiz ey Sayın bakanlar.

Sizden daha çok bizim ihtiyacımız var.

Sizden çok bizim olmazsa olmazımız.

Lefkoşa Devlet Hastanesi içler acısı.

Hastalar tıka basa.

Ameliyatlara randevu aylar sonra veriliyor.

İlaç yok, sigortalı çile çekiyor, emeklinin canı yanıyor.

Her yer savaş hali gibi yığın yığın insan dolu.

Bina köhne bir betonarmeden daha beter.

Doktor sayısı yetersiz.

Yatak sayısı yetersiz.

Sağlık çalışanı sayısı yetersiz.

Ve bu hastaneye Devlet Hastanesi diyorsunuz.

Maalesef biz diyemiyoruz ama.

******

Siyaset halka çareler üreten bir kurum.

Bizde siyaset ne?

Mevki almak, caka satmak, tutulmayan vaat sallamak.

Kaç Sağlık Bakanı geldi, kaç tane gitti?

Son 10 yılda gelip gidenleri sayamıyorum.

Neredeyse hepsi de doktor.

Hani sözde biliyorlar bu işi.

Halbuki terzi kendi söküğünü dikemez.

Bu doktorlar da sağlık bakanı olamadı.

Sağlığın söküklerini dikemediler.

Makamlara kurulup kurulup gittiler.

Bugün isimlerini kimseler hatırlamıyor.

Çünkü hepsi sudaki izden ibaret.

Bir halt edemediler.

Ne Güzelyurt Hastanesi tamamlanabildi.

Ne de Lefkoşa Devlet Hastanesi.

*****

Ne güzel olurdu değil mi?

Hastasız bir ülkede Sağlık Bakanı olmak.

Eminim hayaliniz bu.

Ama olmuyor efendiler.

Çünkü Sağlık hizmetlerini vermekle yükümlüsünüz.

Bunu vatandaşlara sunmak zorundasınız.

Oysa siz ne yapıyorsunuz?

Cek ve caklardan oluşan konuşmalar.

Şimdiki Bakanın da hiç bir farkı yok gibi.

Eskilerin standart, sıradan bir benzeri.

İş yok, icraat yok, faaliyet yok.

Hala sağlık başa bela.

Hala yeni hastane yapma vaatleri dolu dolu.

Hala kırık dökük sağlık hizmetleri.

Hala sıra bekleyen ameliyetlar.

Hala portokal kasası gibi tıka basa dolu odalar.

Bu yüzden en iyisi Sağlık Bakanlığı fesh edilsin.

Zaten ha var ha yok.