Geçtiğimiz gün, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sayın Dr. H. Özlem Gürkut, Haberci Gazetesi’ne verdiği mülakat idi.

Mülakatında, ‘’sağlık okuryazarlığı’’ konusunu ön plana çıkarıyordu.

Ülkemizde yaşanan tüm sağlık sıkıntılarının topyekûn çaresi olacağı düşünülen sağlık okuryazarlığı düzeyinin yükseltilmesine yönelik yıllarca sürecek bir çalışmanın başlatıldığını açıklıyordu.

Neydi bu sağlık okuryazarlığı konusu?

Konuyu bilimsel ele almak adına, Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi’nde 2016, 9(4), 142-147 sayı ve sayfa ile yayınlanan, ‘’Sağlık Okuryazarlığı Nedir? Nasıl Ölçülür?’’ adlı makalenin giriş bölümünü aynen aktarıyorum:

‘’ Sağlık okuryazarlığı, sağlık hizmetlerine ulaşım, öz-bakım ile sağlık hizmeti sunan ekip ve birey arasındaki etkileşim olmak üzere üç temel noktada sağlık sonuçlarını etkilemektedir.

Sağlık okuryazarlığı okuma-yazma becerilerinin ötesinde sağlıklı davranışlar, ilaçların doğru kullanımı, sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacağını bilmek, aydınlatılmış onam formlarını anlamak ve imzalamak, öz bakım ve hastalık yönetimi hakkında kararlar verebilmek, evdeki tıbbi cihazları doğru kullanabilmek, bakım veren rolünü üstelenebilmek gibi sağlık bilgilerini kavrama ve değerlendirme yetisini kapsamaktadır. Bireylerin sağlık durumu, sağlıkta eşitsizlik, maliyet artışları, sağlık bilgilerine ulaşabilme gibi etkenler göz önüne alındığında sağlık okuryazarlığını artırmaya yönelik girişimlerin planlanması ve uygulanması önem kazanmaktadır.’’

Şimdi tekrar dönelim Sayın Gürkut’un açıklamalarına:

‘’Sayın Gürkut, tüm yapılacaklar için önce toplumun düzeyinin bilinmesi gerektiğini belirtti. Toplumda hangi yaş aralığında ne gibi durumlar olduğunu, yaşanan sıkıntıların neler olduğunu ve bunlar arasındaki nedensellik ilişkilerinin çözümlenmesinin gerekliliğini belirten, Gürkut, bunların tespitinden sonra hangi alanlarda hangi sorunların yaşandığının, sorunlar karşında ne gibi çalışmalar yapılacağının belirlenmesinin gerekeceğini kaydetti.’’ diyor haberde.

Sayın Gürkut, hızını alamamış olacak ki, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin şu anki yönetiminin 1 yıldır görevde olduğunu ve 1 yıldır yaşanılan sorunların neredeyse hepsinin çözümünün sağlık okuryazarlığı düzeyinin yükseltilmesi olduğunu kaydederken, bunun için sorunların saptanıp buna göre teker teker projeler üretileceğini de belirtmeyi ihmal etmedi.

Değerli okurlar;

Anlaşıldı mı bilmem.

Sağlıktaki tüm sorunların sebebi, ben dahil hepimizin sağlık okuryazarlığımızın eksik veya yetersiz olması imiş meğer!

Yanlış okumadınız!

Sağlık okuryazarlığımız yükselirse, sağlık da güllük gülistanlık olacak demektir!

Geçelim bunları lütfen!

Hastaların adeta inim inim inletildiği bir sağlık sisteminde, hastaların ezildiği halde ‘’gık’’ bile diyemedikleri bir sağlık sistemsizliği ortamında, sağlıkta okuryazarlık olsa ne olmasa ne?!

Madem sağlık okuryazarı olmak, sağlıktaki sorunları çözecek, o zaman gelin hep birlikte, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sayın Gürkut’a şu soruları yöneltelim:

  • Halkımız, sağlık okuryazarlığını üst düzeye çıkardığında, sağlıkta eşit hizmete kavuşabilecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığını üst düzeye çıkarmış bir hasta, dilediği doktoru seçebilecek, doktorunun yazdığı ilacı dilediği eczaneden alabilecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığı üst düzey olan bir hastanın, sevk kurulundan sonra, dilediği hastaneye gitmesinin önünde engel olan simsarlardan, sevklerin fotokopisini araklayıp komisyonculara aktaranlardan hesap sorulabilecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığı üst düzeye çıktığında, gencecik çocuklarımızın, geride çocuklarını bırakan annelerin, babaların, ‘’sağlık şehidi’’ olup gitmelerinin önüne geçilebileceğini zannediyor musunuz?
  • Sağlık okuryazarlığını ileriye götürmüş bir sağlık personeli, amirinin altında ezilmekten kurtulabilecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığı konusunda dağları devirmiş bir hasta, ilacı doğru kullansa bile, ilaç ihale yolsuzluklarının da önüne geçebilecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığı üst düzeyde olan bir hasta, bakımevlerinde insanca muamele görebilecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığı üst düzeye çıkarmayı başaran bir hasta, devlet hastanesindeki görevini terk eden doktorun peşinden özel kliniğine doğru koşmaya devam edecek mi?
  • Sağlık okuryazarlığını zirvesine ulaşmış bir hasta, özel muayenehanesinde kaçak çalışan bir doktordan, reçete yerine kağıt parçası almaya, vizitesini de pos makinası delil olmasın diye karttan değil de nakit olarak ödemeye devam edecek mi?
  • Sağlıkta okuryazarlığını, sorgulayıcı kimliği ile birleştirmiş bir hasta, Onkoloji Merkezi şefliğinin, Doçent bir Onkoloji Uzmanı dururken, İç Hastalıkları Uzmanı’na neden verildiğinin hesabını sorabilecek mi?
  • Sağlıkta okuryazarlığı nirvanaya ulaşmış bir birey, ‘ileride yine işim düşer’’ korkusu ve baskısı ile, doktorunu eleştirmemeye, ona zoraki saygı göstermeye devam edecek mi?

Sorular uzar gider değerli okurlar.

Geldiğimiz son noktada, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sayın Gürkut’a göre, sağlığı okuyup yazamayan toplum idi.

Sağlıktaki sistemsizliğin ve sorunların en temel nedeni de bu idi!

Bu yüzden önce halk eğitilmeli, sağlık okuryazarlığı yükseltilmeli idi.

Fakat bir noktada hata yaptı Sayın Gürkut.

Sağlıktaki sorunlara, sorunları bizzat yaşayan toplumun penceresinden değil, kendi penceresinden popüler kimliği ile bakmayı tercih etti

Dolayısıyla, toplumu sağlık okuryazarı olmamakla yargılarken, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanlığı makamının altında ezemediği egosu ile, ülkemizdeki sağlığı yanlış okuyup yanlış yazma talihsizliğinde bulundu!

Böylece, sağlığımızın sistemsizliğinden,

Sağlıkta okuryazar olma konusu da nasibini almış oldu!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899