Rum Komünist AKEL partisinden Avrupa Parlamentosuna milletvekili seçilen Niyazi Kızılyürek, AP’ de yaptığı konuşmada Anavatan Türkiye’ye saldırdı.
AP’de Rum tarafını temsil eden Türk adı taşıyan bu Rum milletvekili verdiği soru önergesinde “Kıbrıs Türk toplumunun, Türkiye’nin asimilasyon ve entegrasyon tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, Türkiye'nin Kıbrıslı Türklere karşı bir kültür savaşı başlattığını, KKTC'ye Türkiye'den gelen vatandaşların sayılarının arttığını, bunların vatandaş yapıldığını “Bu şekilde Kıbrıs Türklerinin siyasi iradesine ve ayrıca toplumun demografik yapısına müdahalede bulunulduğunu ", Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin tutumlarına etkin bir şekilde karşı koyup koymayacağını” sordu.
Yani Rumların 1974 Barış Harekatından bu yana yaptığı konuşmalardan farklı birşey söylemedi.
Eğer Kıbrıs Türkleri adına da konuşma iddiası olmasaydı,
Eğer, KKTC’de yapacağı örgütlenme ve propaganda faaliyetlerini koordine etmek için bir İRTİBAT OFİSİ açmamış olsaydı,
Eğer, KKTC’de çoğu AB tarafından fonlanan 105 iki toplumlu örgütü, Derneği, sendikayı 12 saat boyunca bir otelde toplayıp eylem planları hazırlamasaydı,
Eğer, 40 yıldır güneyde yaşayan, orda çalışan bir kişi olarak CB Akıncı’nın gayrı resmi danışmanı ve tercümanı olmasaydı,
Onun Türkiye’yi suçlayan bu faaliyetlerine “Bir Rum milletvekilinin alışageldiğimiz hezeyanları” der, ileri sürdüğü safsataları çürüten bir yazıyla yanıtlayıp geçerdik...
Nitekim daha önce CTP yayın organında yazdığı yazılarda ileri sürdüğü bu türden saçmalıkları çürüten yazılar yazdım...

5.KOL FAALİYETİ

Ne ki şimdi durum farklı.
Akıncı’nın da oluruyla ve seçim desteğiyle bu kişi AKEL tarafından Güneyde yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aday gösterildi. Akıncı’nın da verdiği seçim desteğiyle dönemin CTP liderliğindeki 4’lü koalisyon Hükümeti döneminde, KKTC ‘ yi hiç ilgilendirmediği halde bizde de seçim kampanyası yaptı, KKTC’ deki seçmen sayımızın yüzde 2’ sinin de Güneyde kullandığı oylarla AKEL desteğiyle seçim kazandı.
Rum tarafını temsil etmesine karşın o günden bu yana tüm faaliyetini KKTC içine yöneltmiş durumda
Belli ki bunun adaylığı ve milletvekilliği AKEL ve Akıncı tarafından federasyon ve Rum tarafıyla birleşme yolunda, Türkiye ve KKTC ‘ye karşı verilen mücadelede stratejik bir silah olarak kullanılmak üzere planlanmıştır.
Nitekim, ilk iş olarak KKTC’de bir irtibat ofisi açmış, içine yüksek maaşlı irtibat memurları istihdam etmiş, 105 federasyoncu sözde sivil toplum örgütünü 12 saat süren bir organizasyon faaliyeti için biraraya getirmiş, buradan federasyon için mücadeleyi öngören ve Türkiye ile KKTC’ye saldıran bir manifesto üretmiş, bu manifestoyu hayata geçirmek için CTP içindeki AKEL sempatizanlarından oluşan “3.Toplum Forumu”adlı sözde “ulusötesi”bir dernek kurmuş ve bir Rum milletvekili olarak bu derneğin yönetim kurulunda yer almıştır..

HÜKÜMET SEYİRCİ

Bütün bunlar KKTC yasalarına aykırı faaliyetlerdir..
KKTC’yi tasfiye ederek bizi Rum devletine yamalamayı amaçlayan, Anavatan Türkiye’ye karşı nefret ve düşmanlık yaratmayı, içimizde Türkiyeli – Kıbrıslı çatışması yaratmayı hedefleyen bölücü, yıkıcı ve iç cephemizi çökertici çalışmalardır..
KKTC yasaları Rumların, Rum partilerinin ve Rum milletvekillerinin bu türden faaliyetlerine cevaz vermemektedir.
Ne yazık ki bugüne dek tüm ısrarlı çağrılarımıza karşın, KKTC Başbakanı, hükümeti, Polis Müdürlüğü ve Başsavcılık harekete geçmemiştir.
Böyle bir nemelazımcılık, böyle bir vurdumduymazlık olabilir mi?
Bize diyorlar ki “siz de bizim gibi görmezden gelin, susun, üstünde durmayın, bu faaliyetleri hoşgörü ile karşılayın, seçim var bizi de sıkıştırmayın, hesap sormayın”....
Bunun vatansever bir yaklaşım olmadığını söylediğimiz ve susmadığımız, bu 5. Kol faaliyetlerini gündeme getirdiğimiz, yapanları teşhir ettiğimiz ve hükümeti de göreve davet ettiğimiz için hem 5. Kolcuların, hem de onlara göz yuman sorumlu mevkideki siyasilerin ve tetikçilerinin alçakça saldırılarına uğruyoruz.
Amaçları bizi de korkutup sindirmek, susturmak, sesimizi boğmak...
Oysa bu mümkün değil..
Susmak ihanete ve suça ortak olmaktır, vatansever bir tavır değildir..
O nedenle susmuyoruz ve 5. Kol faaliyetlerine karşı şu taleplerimizi yeniden gündeme getiriyoruz, milliyetçi olduğunu ileri süren Başbakanı ve hükümetini harekete geçmeye çağırıyoruz

HÜKÜMET ŞU ÖNLEMLERİ ALMALI

1-Türk adı taşıyan Niyazi adlı Rum milletvekili istenmeyen şahıs ilan edilmelidir.
2-Vatandaş ise vatandaşlıktan çıkarılmalıdır.
3-KKTC’ ye girişi, siyasi faaliyet yapması ve dernek kurması yasaklanmalıdır..
4- Açtığı AKEL irtibat ofisi kapatılmalıdır
5- Türkiye ve KKTC’ ye yönelik sözleri ve faaliyetleri nedeniyle hakkında dava açılmalıdır
6-Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’ne bu Rum milletvekilinin Kıbrıs Türk Halkını temsil etmediği, Rumlar adına konuştuğu, sözlerinin bizi bağlamadığı resmi yazı ile bildirilmelidir.