Alihtia haberi “Mahkûmların Emriyle Cinayetler… Cezaevi İçinde ve Dışında Hayatlar Tehlikede… Başsavcı ve Başsavcı Yardımcısı, Cezaevi Müdürlüğü Tarafından Alınan Önlemlerin Etkin Olmadığını Söylüyor” başlık ve spotlarıyla manşete çekti

Habere göre Rum Başsavcı Yorgos Savvidis ve Başsavcı Yardımcısı Savvas Angelidis’in dün açıklama yayımlayarak Cezaevi Müdürlüğü tarafından alınan önlemlerin yeterli ve etkin olmadığı için Cezaevi içi ve dışında insan hayatı, güvenliği ve kamu düzeni açısından çok tehlikeli bir durum yarattığına dikkat çekti.

Savvidis ve Angelidis imzasıyla yayımlanan açıklamada Lefkoşa Rum Kaza Mahkemesi’nin dün 27 Ekim 2022’de cezaevinde dövülerek öldürülen Kıbrıslı Türk Tansu Çıdan cinayetini Ağır Ceza Mahkemesi’ne havale ettiği hatırlatılarak “sanıklardan, maktul ile aynı kanatta olan biri planlayarak cinayet işlemekten ve A sınıfı kontrollü ilaç bulundurmaktan ve kullanmaktan suçlanıyor” vurgusu yapıldı.

Aynı davada ikisi, suç teşkil edecek ihmal, görev ihmali nedeniyle cinayetle ve biri de düşüncesizlik, umarsızlık veya görev ihmaline varan tehlikeli eylemlerle bulunarak ölüme sebebiyet vermekle suçlanan üç gardiyan hakkında da kovuşturma bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada  “bu ciddi suç, cezaevine cep telefonu ve uyuşturucu alış-verişi ve kullanılması ve mahkûmların cezaevinde oldukları süre içerisinde suç faaliyetlerinde bulunması sorununu yeniden gündeme getiriyor” denildi.

Açıklamada Temmuz 2022’de  Cezaevi’nde suç işlenmesi ihtimalini araştırmak üzere emekli Yüksek Mahkeme Yargıcı M. Hristodulu başkanlığında 4 kişilik bağımsız cezai soruşturma heyeti görevlendirildiği ve heyetin araştırma sonucunu 4 Kasım’da Hukuk Dairesi’ne raporladığı hatırlatıldı, “raporun detaylarını acıkamamakla birlikte, cezaevi içerisinde defalarca cep telefonu ve uyuşturucu madde sokulduğu ve kullanıldığının ulaşılan deliller, mahkeme kararları ve polis tarafından alınan ifadelerle doğrulandığını kamuoyuyla paylaşmak zorundayız” denildi.

Cezaevine cep telefonu ve uyuşturucu madde sokulması, alışverişi ve kullanımının cezaevinde görevli bazı personelinin bilgisi ve katkısıyla yapıldığının ispatlandığı belirtilerek “tek başına bu, cezaevindeki sistem yapısının, Cezai Yargı sisteminin tamamına çatlaklar yaratan çok ciddi tehlikeler yarattığını ortaya koyuyor” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada “Sonuç olarak ve su götürmez olgular tahtında, Cezaevi müdürlüğü tarafından alınan önlemler ne yeterli ne de etkindir. Bu da bizi kontrol dışı ve çok tehlikeli bir duruma sürüklüyor, cezaevi içinde ve dışında insan hayatlarını ve güvenliği tehlikeye sokan ve kamu düzenine çok ciddi olumsuz etkileri olan bir durum yaratıyor” denildi.

Cezaevinde işlendiği mahkeme kararlarınca da teyit edilmiş bazı suçlar şu şekilde sıralandı:

Bir mahkûmun, kendisine sağlanan cep telefonu ile cezaevi dışındaki bir kişinin öldürülmesi emri vermesi ve bu şekilde tesadüfen olay yerinde bulunan 5 kişiye yönelik cinayet girişiminde bulunulması.

Azmettirici mahkûm ile faillerin canlı telefon görüşmesi eşliğinde Limasol Kaza Mahkemesi’nin delil deposunun kundaklanması.

Ciddi bir uyuşturucu davasında baş tanık olan bir şahsın 2021’de öldürülmesi. Tanık koruma programındaki bir kişinin, yeminli ifade vermesinden birkaç gün sonra babasının öldürülmesi.

Tanık koruma programındaki bir diğer kişinin annesinin mezarının, ifade vermesine birkaç gün kala yağmalanması.”

Haberde Rum Merkezî Cezaevi Müdürü Anna Aristotelus tarafından yapılan açıklamada ise Başsavcı ve Başsavcı Yardımcısı’nın imzasıyla yayımlanan açıklamanın, bir yolsuzluğu ifşa ve şikayet etmesi nedeniyle Cezaevi Müdürü’nün hedef aldığı, avukatları ile temas halinde olunduğu ve hafta başında kamuoyuna ilgili açıklamanın yapılacağı belirtildi.

Haravgi de haberi manşetten “Merkezî Cezaevi Odağında Siper Savaşı… Cep Telefonu ve Uyuşturucu Alışverişinde Sorumlular Aranıyor” başlığıyla aktardı.

Politis ise “Tansu Çıdan Cinayeti Vesilesiyle Yeni Başsavcılık-Cezaevi Müdürü Çatışması… Savvidis-Angelidis Eleştirisi ve Aristotelus’un Hedef Alındım Şikâyeti” başlığını kullandı.