Serbest Kürsü / Levent Özadam
Cumartesi günü akşama doğru geçtik o bölgeden...
Hanım camı açtı derin bir nefes aldı!
Ciğerleri dolduran müthiş bir çam kokusu hakimdi bölgede...
Hem güneşin batışını seyrediyor hem de derin derin nefes alıyorduk yavaşça seyrederken!
Belki de ülkenin en güzel yerlerinden biriydi...
Yukarıda çam ormanları hemen aşağısında Akdeniz’in derin maviliği!
Üzerinden 24 saat bile geçmedi...
Ülkenin dört bir yanında arazi yangınları vardı ama oradaki yangın bambaşka yaktı kavurdu içimizi!
Biz bu satırları yazarken yangın halen söndürülmemiş, yangın helikopterleri bekleniyordu Türkiye’den...
Nedense BM’nin helikopteri ise o sıralar arızalıymış!
Bildiğimiz tek şey faturanın geleceğimize olan ağırlığı...
Onlarca sene isteyen ormanların birkaç saatte yanıp kül haline gelmesi!
...
Yangın helikopterleri bir çok kez gündeme geldi bu ülkenin...
Normal zamanda değil de hep yangınlar başladığında sorguladık biz bunu!
Niye bizim yok diye...
Kimisi çok pahalı dedi!
Kimisi Türkiye yanıbaşımızda 10 dakikada gelir nutuku attı...
Sonuçta bir türlü başaramadık!
Ülkenin doğası gözümüzün önünde yandı bitti kül oldu...
Biliriz yine unutulacak!
Bir Allahın kulu ortaya çıkıp da bu işi bitiremeyecek...
Huyumuz kurusun biz böyleyiz işte!
Laf ebesi bir toplumuz...
Yöneticisi ve vatandaşı ile!
Yanacak, bir kez daha yanacak ormanlarımız...
Geleceğimiz kararacak ama duyarsızlık aynı duyarsızlık!
Onun içindir ‘biz adam olmayız’ diyenler hep haklı çıkacak...
...
Sağolsunlar var olsunlar...
Dün devletin tepeden tırnağa kadar tüm makamları oradaydı!
Yanan ağaçları izlediler hep birlikte...
İzlemeye devam edecekler bundan böyle de!
Sahi onların orada işi neydi bir türlü anlayamam o görüntüleri...
Kimisi kravatıyla gelir ateşin içine kimisi uzun kollu beyaz gömleğiyle...
Mikrofanlar uzanınca hele de karşılarında görünce kameraları hep birlikte ‘şu an çiğerlerimiz yanıyor’ diye dizlerini döverler!
Ormanların öneminden bahsederler...
Hatta yangının tam göbeğinde vatandaşı uyarırlar kameralara bakarken yol kenarlarına sigara izmariti atmasınlar diye!
Yüzleri asıktır...
İçlerindeki acıyı yüzleriyle böyle gösterirler kameralara!
Ne kadar çok ilgiledirler değil mi?
Belki siz inanırsanız da bizim duygularımız bu konuda bambaşkadır hep...
Çünkü siyasileri yıllardan beridir en iyi tanıyanlar içindeyiz biz!
Çok da samimi olduklarına inanmayız onun için...
...
Sahi sizin orada ne işiniz vardı ki dün?
Gerçekten ülkenin ciğerleri mi yanıyordu söylediğiniz gibi!
Oraya gitmişken itfaiye hortumun alıp dalsaydınız ha keşke cehennem gibi yanan ormanı içine...
Kim bilir belki o zaman inanırdık sözlerinize!
Dün yangın yerine gidip demeç patlatan prtokol mensupları aslında orada değil Bakanlar Kurulu toplantısında olmalıydı...
Olağanüstü toplanan kurulda!
Karar dün verilmeliydi...
Yangın helikopteriyse onun kararı çıkmalıydı!
Daha fazla orman işçisi mi, oysa o karar üretilmeliydi...
İtfaiye ve sivil savunmanın daha da geliştirilmesi, daha fazla araç gereç alımı mı yoksa eksiklik!
Anında karar üretilmeliydi dünkü gün...
Zira protokolün yeri bu günlerde yanan ormanlarda, düşen füzelerde, patlayan cephaneliklerde değil, bir masa etrafında olmalıdır!
Biz sizi yeteri kadar izliyoruz zaten ekranlarda ve sosyal medyada...
Yanlış yerlerden mesaj veriyorsunuz baylar bayanlar!
Sizin işiniz gücünüz bu ülkenin değerlerini korumaktır, yaşatmaktır...
Bunun için yeriniz de yangın yerleri değil masa etrafında olmalıdır!
Karar üretmeniz için...
Yaşanan olayların bir daha yaşanmaması için!
Lütfen reklamı gösterişi bir yana bırakınız...
Bu ülkeyi refaha çıkaracak karralar dağda ormanda değil ancak masa başında alınır!
Anlatabildiysek ne ala...
MESAJ KUTUSU
Sayın Osman KORAHAN, bir anlamda tatil denemi olan salgın dönemi artık gerilerde kaldı gözüküyor. Başta tartışılan devlete alınan şu kit konusu olmak üzere devleti söğüşlemeye çalışanların peşine düşmek için bundan daha iyi bir fırsat olamaz. Bu ülkenin dingili koptu ve kimseni umurunda bile değil!
...
Sayın Dursun OĞUZ, gelmiş geçmiş hiçbir bakan yangın helikopteri eksikliğini gideremedi belki siz olur da bu büyük eksikliğin giderilmesi için girişimde bulunursunuz. Zira artık taşıma suyla değirmenin dönmediği dn itibarıyla bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Tarihe geçmek istemez misiniz bu konuda!
...
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Girne’de arıtma tesisinin hemen altındaki sahilde geceleri içki alemi yapıldığını, bölge halkının bundan büyük rahatsızlık duyduğunu biliyor muydunuz? Bölgede oturan vatandaşlar belediyeyi konuya duyarlı olmaya çağırıyorlar, haberiniz olsun istedik...
...
Sayın Mustafa AKINCI, şu anki durumun gayrı yasal olduğundan dolayı önümüzdeki günlerde istifa kararı alacağınız ve ülkeyi en erken zamanda seçime götüreceğiniz konuşulmaya başlandı. Belki de böylelikle en doğru olanı yapmış olacaksınız zira milletin kafasından seçimler bir türlü çıkamadı gitti...
...
Sayın Eldem ALBAYRAK, salgında kullanılan ve tartışma konusu olan kitler konusunda kimler ucuz kit satmak için hem medyayı kullanıp kötü niyetlerini bizim meslektaşlara da ület ediyorlar. Bu konalarda isim verirseniz iyi bir amme hizmeti de yapmış olacaksınız...
...
Sayın Selim GÖKBÖRÜ, kurumun elektrik faturalarının ödenmesinde çek kabul etmediği yönünde şikayet mesajları gelmeye başladı. Konuya duyarlılık gösterip kamuoyunu bilgilendirmeniz isteniyor. Yoksa içeride keyfi kararlar alanlar mı var dersiniz!
...
Sayın Savaş ORAKÇIOĞLU, Güzelyurt Şu işleri Şubesindeki işindin durdurma kararı aldığınız vatandaş istediğinizi yaptı ve gidip Ruh ve Barış Hastanesi’nden sağlık olduğu yönünde raporunu aldı. Umarız bu mübarek Ramazan ayında eliniçi vicdanınıza koyup doğru olan neyse onu yaparsınız...
...
Sayın Tamer TANPINAR, ciddi bir bisiklet kazası geçirip uzun bir süre yatağa bağlı olduğunuzu üzülerek öğrendik. Tam da restoranların açılacağı dönemde nazar mı değdi acaba? Büyük geçmiş olsun, Allah kazadan beladan her türlü kötülüklerden korusun...Mavi boncuk şart oldu desenize...
...
Sayın Mustafa GÖKMEN, Vakıflar İdaresi olarak ülkenin en büyük eksikliği olan yangın helikopteri konusunda bir kampanya başlatmayı düşünür müydünüz? Bizce konuyu ciddi bir şektilde masaya yatırıp gecikmeden girişimde bulunmalısınız. Zira önümüzde çok sıcak 3 ay daha var...
...
Sayın Özdemir TOKEL, artık sadece ülkede değil Türkiye’de de televizyonların fenomeni haline geldiniz. Umarız yayınlar iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesi için olumlu etki yapar. Zira bu konuda kafalar bir hayli karışık...
