Evrim Kamalı

Kıbrıs Manşet Özel Haber

Girne’de gerçekleştirilen yasa dışı sanal bet olayıyla ilgili cezaevine bulunan iş adamı Bulut Akacan ile tutuksuz yargılanan Okan Erdoğan, Nilay Şahin, Nuh Can Erdal, Burak Çetin, İrfan Önen, Edip Hüseyin Ademoğulları, Elif Çakır, Baran Arda, Ayla Döşemeciler, Dürem Varoğlu ve Hüseyin Yiğit Gökdereli bugün yeniden mahkemeye çıkarıldı. İddia makamı 2 tanık daha dinletti. Duruşma başlamadan önce Yargıç Meltem Dündar, tanıkların görüntü ve fotoğraflarının çekilmemesi konusunda uyarıda bulundu ve çekenlerin suçüstü tutuklanması emir verdi.

Bugünkü duruşmada ilk olarak dinlen tanık N.P şunları söyledi:

Barış isimli şahıs bana Skpe üzerinden ulaştı. Dobrabet sitesi için görsel yapmamı istedi. Yasal bir site olduğunu söyledi. Beni bir yere götürdü. Büyük bir binaydı. İçeri girip, yukarı çıktık. Bilgisayarda nasıl bir görsel istediğini söyledi. İstediği görseli hazırladım. Parasını aldım. Daha sonra polis bana bazı fotoğraflar gösterdi. Barış’ın İrfan olduğunu anladım.

Savcı: Dobrabet için kaç kez iş yaptınız sorusunu üzerine tanık, birkaç kez yaptım dedi. Tanık, şöyle devam etti:

2017 yılında da tam hatırlamıyorum Yamaç ya da Yavuz isimli biri internet üzerine bana ulaşıp, aynı site için görsel yapmamı talep etmişti. Bana 23 Nisan İlkokulu’nun orada büyük bir bina var Oraya gidersem ücretimin ödeneceğini söylemişti. Gittim ödememi aldım. Böyle bir şeye bulaştığım ve burada olduğum için çok üzgünüm. Şu anda mahkeme salonunda daha önce gördüğüm kimse yok.

Tanık B.K de şunları ifade etti:

2017 Nisan ayında Dürem Varoğlu komşum idi. İş aradığımı biliyordu. Çalışmam içim beni Kalebet’e yönlendirdi.  Akacan Holding’te işe başladım. İlk başlarda belli bir görevim yoktu. Canlı destek eğitimi aldım. Bir buçuk ay canlı destek de çalıştım. Kod adım Berna’ydı. Daha sonra işyeri kalabalıklaşınca personelin ihtiyaçları işleri ile ilgilenmeye başladım. Yemekleri, çalışma izinler gibi işlemlerle ilgileniyordum. Kalebet bahis ve casino oyunları sitesi idi. Çalışma iznim Majestik Renta Car isimli şirket adınaydı.

Müdürümüz Ayla ve Dürem Hanım idi. Kalebet sitesinin Bulut beye ait olduğunu biliyordum. Ayla hanımın adı Mayla, Dürem hanımın kod adı Karen ve Alas vardı. Alas sorumluydu. Daha sonra MDA isimli işyerine gittik. Çalışanlar Skype üzerinden iletişim kuruyordu. Herkes bağlı olduğu birimin gurubuna ekleniyordu. MDA Girne’deydi. Kâğıt üzerine kiralayan kişi Okan bey olarak gözüküyordu. Sözleşmede Okan beyin imzası vardı. Bulut Beye ait olduğunu biliyordum ama kira sözleşmesinde Okan beyin adı vardı.

Bulut Bey MDA’ya iki kez geldi: bir kez Ayla hanımı görmeye geldi, bir kez de işyerinde sorun vardı, onun için geldi. MDA’dan sonra evlere dağıldık. Sonra Çardak ofisinde devam ettik.

Maaşımı Akacan Holdingde muhasebeden alıyordum. Zarf içerisinde veriyorlardı,  imza atıp alıyorduk.

2018 yılı haziran ayı başlarında işten ayrıldım. Personel arasında gerginlik ve lisans sorunu vardı. Lisans alınacağı söyleniyordu alındı mı bilmem.

Bulut Akacan’ın avukatı tanığa sorular sordu: Kalebetin Bulut beye ait olduğunu kim söyledi. Tanık “Ayla ve Dürem hanım söyledi “dedi.

Savunma: Konak denilen yerde kaç kişi vardı sorusuna tanık 50 kişi cevabı verirken,  savunma hepsini tanır mıydınız diye ikinci soruyu sordu. Tanık ise çoğunun ne iş yaptığını bildiğini söyledi.

Savunma, söz konusu binada emlak, renta car gibi birçok işlem merkezi ve ofisi olduğunu ifade etti. Savunma MDA şirketinin kira sözleşmesinde Bulut beyin ismi yoktu değil mi diye sordu tanık evet yoktu cevabı verdi.

Tanıkların dinlenmesinin ardından dava yarın saat 14.00’a ertelendi.