Cinsel tecavüz, cinsel saldırı ve Darp suçlamasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılanan ve 25.12.2019 tarihinden bugüne değin hükümsüz tutuklu olarak bulunan Filistin uyruklu Mahmoud Alreefi hakkındaki karar bugün Gazimağusa kaza mahkemesinde başkan kıdemli yargıç Fatma Şenol, kıdemli yargıç Ayşen Toroslu ve üye yargıç’ dan oluşan ağır ceza mahkemesi heyeti tarafından verildi ve sanığı aleyhine getirilen tüm davalardan beraat ettirdi.

Ağır ceza mahkemesinin sanık hakkındaki kararını başkan kıdemli yargıç Fatma Şenol okudu. Yaklaşık bir saati aşkın bir süre içerisinde okunan kararda zanlının aleyhine getirilen suçlamaları kabul etmediği ve duruşmaya gidildiği belirtildi.

Toplam 26 tanığın dinlendiği duruşmanın ilk bölümünde sanık avukatının ilerleyen süreçte davadan ayrılması ve sanığın tekrar avukat tutmamasını değerlendiren Şenol, bu davanın önem arz eden bir olay olması nedeniyle zanlıya mahkeme kararı ile sanığa bir avukat tayin edildiğini, öncesinde sanığın yeminli beyanda bulunduğunu belirtti.

Olayın 22.12.2019 tarihinde Gazimağusa’ da bir öğrenci yurdunun C-315 numaralı odasında ikamet eden ve 2 hafta önce tanıştığı kız arkadaşı R.A’ yı sanığın kasten ve kanunsuz olarak elleri ile yatağın içerisine bastırıp darp ettikten sonra  vücudunun muhtelif yerlerini öpmek suretiyle cinsel saldırıda bulunduktan sonra müştekinin rızası hilafına doğaya aykırı bir şekilde zorla ırzına geçtiği iddiasıyla 25.12.2019 tarihinde polise yapılan şikayet üzerine tutuklandığını, aleyhinde 1- Cinsel tecavüz, 2- cinsel saldırı ve 3- darp suçlamasıyla dosya tanzim edildiğini, 31.12.2019 tarihinde ise sanığın yargılanıncaya değin 3 ay’ı geçmeyen bir süre hükümsüz tutuklu olarak merkezi ceza evine gönderildiği, aleyhinde tanzim edilen dosyanın ise ilk tahkikat sonrası ağır ceza mahkemesine havale edildiği anımsatıldı.

Sanık aleyhine getirilen 3 davanın önem arz eden ciddi bir mesele olduğuna vurgu yapan Şenol, her 3 davanın da iddia makamı tarafından ispat edilmesi gerektiğine işaret etti. İddia makamı bu davaları makul şüpheden ari olarak ispat etmesi gerekmektedir diyen Şenol, cinsel tecavüzün de müştekinin rızası olmadan gerçekleşmesinin ispatı gerekir dedi.

Sanığın annesinden dolayı KKTC vatandaşlığı almak üzere KKTC’ ye geldiğine değinilen kararda kısa bir süre önce tanıştığı ve kız arkadaşı tarafından uyuşturucu verilen müştekinin oda kartını vermek suretiyle sanığın kaldığı yere gelmesine olanak vermesini güvenlik kameralarından tespit edildiğini, müşteki ile sonrasında seviştiklerini ve bakire olması nedeniyle anal yoldan cinsel ilişkiye girildiği yönünde bulgu yapıldığına değinilen kararda müştekinin 2 doktor tarafından yapılan muayenesinde vücudunda hiçbir darp, cebir veya morarma izi tespit edilmediğinin darp suçlamasını teyit etmediği aktarıldı.

Müştekinin cerrah tarafından yapılan muayenesinde ise anal fissürün zorlama olmasa bile etkilenebileceğine vurgu yapılarak bunun bir tecavüz veya zorlama ile olduğunun söylenemeyeceği yönünde rapor temin edildiğinin de sanık lehine bir unsur olduğuna dikkat çekilen kararda, sanığın telefonuna el konulmasına ve müşteki ile mesajlaşmasını belirtmesine rağmen müştekinin cep telefonuna el konulmaması ciddi bir eksiklik olarak değerlendirildi.

Müştekinin olay sonrası 2 tanığa yapmış olduğu ilk şikâyet ile ilgili istintak safhasında savunma avukatına çelişkili ifadeler vermesini yapılan şikâyetin ilk şikâyet olarak değerlendirilmediğini belirten Şenol, sanığın müştekinin rızası ile kaldığı odaya girmesi ihtilaflı bir şikâyet olarak ortaya çıkmaktadır dedi.

Olay mahallindeki icraata da değinilen kararda, müştekinin belirttiği ve olayın geçtiği odadaki yatak, çarşaf, örtü vs gibi eşyaların emare olarak alınmamasını ciddi bir eksiklik olarak değerlendirildiğini, üzerinde herhangi bir iz olmasa veya yıkanmış olsa bile teknolojik imkanlarla bunun belirlenme şansı olabileceğine vurgu yapıldı.

Sonuç olarak iddia makamının ortaya koyduğu sanık aleyhindeki iddialarını şüpheden ari olarak ortaya koyamadığına bulgu yaptıklarını belirten Şenol, sanığı aleyhinde getirilen her 3 davadan suçsuz bulduklarını ve beraat kararı verdiklerini açıkladı.(MHA)