Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

KKTC’deki mobese görüntülerin nasıl olurda Türkiye basınına yansıdığı sormuş ve eleştirmiştik…

PGM Müdürü Ahmet Soyalan önceki gün yaptığı basın toplantısında konuya açıklık getirdi!

Öncelikle bizdeki görüntülerin bir başka ülkeden anında izlenemeyeceğini söyledi…

Çünkü mobeseler konusunda en çok bu söylenti gündeme getiriliyordu!

Ama Soyalan itiraf de etti;

İçeriden birileri bu görüntüleri Türkiye basınına sızdırdı…

Ya da basına değil de görüntüler bir takım resmi makamlara sızdırıldı onlar da medyaya sızdırdı!

Eğer böyleyse daha da vahimdir…

Ama biz öncelikle kendimize bakalım;

En azından görüntülerin polis tarafından sızdırıldığı kesinleşti…

Soyalan içimizden birileri diyor çünkü!

Bildiğimiz kadarıyla yeni yapılan mobese merkezinde bir elin parmakları kadar çalışan var…

Hepsi de bu görev için eğitim aldılar, sonra bilgisayarların başına geçtiler!

Bunların sorumlusu kim?

Ya da sorumlu olanların yardımcıları…

Ve tabi ki diğer çalışanlar!

Bu kadar az bir insanı araştırıp soruşturmayı bitirmek çok zor olmasa gerek…

Bu adamlar niye görüntüleri Türkiye basınına göndersinler ki!

Maddi bir kazanç filan mı?

Zayıf bir ihtimal bu…

Peki emir yüksek yerlerden gelmiş olabilir mi?

Bu konudaki talimatı kim vermiştir?

Bu soruların yanıtları fazla gecikmeden ortaya dökülmelidir…

Polis teşkilatı yol geçen hanı olmadığına göre, önce polis ve tabi ki yargı bunu ortaya çıkarmak zorundadır!

Vatandaş diyor ki;

Kendi polisimize güvenemezsek bu ülkede kime güvenelim?

Bu soruyu sormak bizim de vatandaşlık görevimizdir…

Poliste çürük elma meselesi vardı ya yıllar önce!

O dönemin komutanı dile getirmişti bunu…

Demek ki kimse üzerine düşen görevi yapmamış!

Genç meslektaşımız Ali Kişmir, 1.5 yıl önce bir yazısında Beyaz Ev’deki toplantıyı eleştirmiş, kendisine de 10 yıl hapis istemiyle ağız cezada dava okunmuş…

Ülke yine karpuz gibi ortadan bölündü, bir kısmı Ali’nin yanında olduklarını bir kısmı da ceza alması konusunda yorumlarda bulunuyorlar!

Davanın tek gerekçesi var askere bağlı olan Beyaz Ev’in genel eve benzetilmesi…

Çirkin bir benzetmedir bu!

Kişmir’e destek verenler Anayası’nın 24/2 maddesini hatırlatıyor…

Ama o madde fikir özgürlüğünü dile getiriyor!

Fikir özgürlüğü tabi ki hem basın mensupları hem de vatandaşlar için demokrasinin bir gereğidir ama burada da bir empati yapmak gerek…

Birisi çıkıp da sizin eviniz için genel ev benzetmesi yaparsa siz o zaman ne yaparsınız!

Güler geçer misiniz?

Yoksa yargıya mı gedersiniz?

O iki kelime yazılmasaydı şimdi bu tartışmalar içinde boğulmayacaktık…

Bu konuda asıl eksik olan nedir biliyor musunuz?

Hadi dilinin kemiği olmayan Ali bu konuda yargılanacak ve ne karar verilirse uymak zorunda kalacaktır…

Peki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde niye askeri bir tesis alet edilmiştir?

Başka mekan mı bulunmadı da askeri bir tesis tercih edildi?

Orada yapılmasını kim istedi?

Ya da bilerek vatandaşa mesaj verilsin diye mi askeri bir mekan uygun bulundu!

Sahi niye bu işleri askere bulaştırdınız ki?

Hatta askeri komutanı da o yemeğe dahil ederken niyetiniz neydi!

Çok daha da önemlisi Beyaz Ev’deki yemek niye basına sızdırıldı, bu haberi kim sızdırdı?

Bu haber sızdırıldıysa, madem ki yemek çok önemli ve gizliydi niye sızdıranın peşine düşülmedi, olay yargıya taşınmadı!

Bu konuda buradan onlarca soru yöneltebiliriz…

Ama yanıtını alamayacağımızı da bile bile!

Polisteki casus olayına dönersek…

Hadi içiniz rahat olsun bari!

Casus bizim içimizde filan değil…

Bu konuda kimse kimseyi zan altında bırakmasın!

Halil Falyalı cinayetinin kamera görüntüleri Türkiye polis teşkilatıyla paylaşıldı…

Onlar da Türkiye’deki basına sızdırmadılar açık ve net bir şekilde verdiler!

Hadi buna da itirazımız yok diyelim…

Bizim başımız kel midir yani, Türkiye basınına verildi bizim basın niye üvey evlat muamelesi gördü!

Gücümüze gidiyor yani…

MESAJ KUTUSU

Sayın Gürcan ERDOĞAN, sizin şu eski dönemdeki fazla mesai meselesi için kamu davası açıldığını ve yakında mahkeme önüne çıkacağınızı biliyor muydunuz? Birileri bunun önüne geçmek istiyor ama sanki de beceremeyecekler gibi geldi bize. Hakkınızda hayırlısı artık…

Sayın Ahmet SOYALAN, hadi içiniz artık rahat olsun teşkilat içinde görüntüleri sızdıran casus filan yok. Görüntüleri paylaştığınız Türkiye polis teşkilatı her zamanki gibi bunları basına sızdırarak geleneğini sürdürdü. Bu arada onlara söyleyin ki bizim basınla da paylaşmalarında umarız bir sakınca yoktur…

Sayın Zorlu TÖRE, İzlem hanım da meclis başkanlığını istemediğine göre artık bu görev size helaldir. Zira birde parti içinde bu tartışmalar yoğunlaşırsa daha ilk başta yeni hükümette büyük arızalar çıkabilir.

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, UBP genel sekreterlik göreviniz şimdiden hayırlara vesile olsun. Partinin yıllarca yükünü çeken birisi olarak bu görevi fazlasıyla hak ediyordunuz. Birkaç aday daha var ama şanslarının çok olmadığı konuşulmaya başladı bile…

Sayın Efsun KAŞİF, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müsteşarlık görevi size göz kırpmaya başladı. Yeni bakanınızın da bu göreve işten hayli anlayan birisinin getirilmesi konusunda umarız karşı çıkmayacağı tahmin ediliyor. İş bileninse kılıç da kuşananındır değil mi?

Sayın Ersin TATAR, kolunuz ve elinizdeki ağrıların sebebi çok da önemli değilmiş ama küçük bir ameliyatın da şart olduğunu söylüyorlar. Onun için bilim insanlarına güvenmekten başka bir çareniz yok, şimdiden gelmiş geçmiş olsun…

Sayın Levent DİRENÇAY, pek kıymetli babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın İsmail ARTER, tahsilattan 49 Milyon TL gibi alacağınız varsa bu konuda ne yazık ki suçlu belediye yönetimidir. Bu kadar kıtlık çekip maaş ödeme sıkıntısı çekerken vatandaş beleş su kullansın fazlasıyla manidar değil mi?

Sayın Leman KUTAY, 36 sene gibi uzun bir kamu görevinden sonra emeklilik dilekçenizi verip yeni hayatınıza merhaba demişsiniz. İlk günler biraz zor geçecektir ama uzun tatil projeleri ile bunu rahatlıkla atlatabilirsiniz. Hayırlı uğurlu olsun!

Sayın Tuluy KALYONCU, elektrik zamlarını mercek altına aldığınız tüketicinin haklarını korumak için gerekirse dava açacağınızı memnuniyetle öğrendik. O davayı açarken yanınızda mağdur olacak olan vatandaşı da bulacaksınız bundan hiç şüpheniz olmasın…

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, yerel seçimler büyük ihtimal yıl sonuna ertelenecek ve 28 değil de 13 belediye olacak diye duyduk. Kızılca kıyamet kopacağa benziyor birlik olarak şimdiden hazırlanın deriz…