Hemen hepimizin hayatının bir döneminde boyun, sırt, bel ağrıları olmuştur.

Hatta bu ağrılardan kurtulmak için gereksiz yere ameliyat olanlar da yok değil.

İnsanın canı ağrıdığı yerdedir.

Bir tarafı ağrıdı mıydı da en kısa sürede sorunu çözülsün ister.

Bunun için türlü yerlere ve yöntemlere başvururlar.

Öncelikle normal olarak doktora gitmeyi denerler.

İlaçlar verilir. Gerekirse fizik tedavi önerilir.

Bir de bu klasik yaklaşımların dışında bazı tedaviler vardır.

Bilimseldirler üstelik.

Bunlardan birisi de manuel terapi, kayropraktik, manipülatif tedavi gibi isimlerle bilinen elle tedavi yöntemidir.

Bu tedavi yönteminde kişilerin ağrı ile ilişkili olabileceği uzak ve yakın bölgelerine farklı tekniklerle masajlar yapılır, dokular hareketlendirilir, kaslar gevşetilir ve ardından doğru yerlere doğru yöntemlerle doğru kuvvetler uygulanarak eklem ve tendonlar hareket ettirilerek normal anatomik pozisyonlarına getirilmeleri hedeflenir.

Ülkemizde sağlıkla ilgili uygulamaları kimlerin yapabileceği yasalarla bellidir.

Ancak, yasaların yetersizliğini ve denetimsizliği fırsat bir kesim son zamanlarda her yere yayılmaya başladı.

Kendilerine ‘’Kayropraktik Doktoru’’ adı da veriyorlar üstelik.

Aldıkları 1-2 yıllık kurslarla kendilerini halkımıza doktor olarak tanıtıyorlar!

Bunların hiçbirisinin tıbbi temeli de yok üstelik.

Buna rağmen ısrarla halkımıza kendilerinin bu işin doktoru olduğunu vurgulamaya devam ediyorlar.

Bunlardan biri zaten Lefkoşa’da. Her önüne gelene, tabiri caizse, seanslarca ‘’patır-kütür tedaviler’’ uygulamaya devam ediyor. Polis soruşturması var, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB)’ne şikayetleri var ama bunların hiçbirisini takmadan, Doctor of Chiropractic diyerek içimizde doktor edasıyla dolaşmaya devam ediyor.

Bunlardan Gazimağusada’da vardı.

Şimdilerde bir de Girne’deki çıktı.

Hepsinin ortak bir yönü var.

Ağrıları olan hastalara önce ileri tarihlere randevular vererek kendilerini ulaşılmaz doktor konumuna getiriyorlar.

Sonrasında randevuya gelen hastaya durumunun önemli olduğunu söyleyerek uzun seanslar gerektiğini söylüyorlar.

Bir süre masaj yaptıktan sonra arkasından sağını solunu kütürdeterek hastanın üzerinde adeta ilahi bir etki bırakıyorlar.

Hasta bir şekilde düzelirse, ülkede kimsenin yapamadığını düzelten doktor olarak kendilerini sunuyorlar.

Yok eğer hastada hiçbir değişiklik yok ve hatta yaptıkları müdahalelerden dolayı daha da kötüleşirlerse (ki genelde böyle oluyor), bir yolunu bulup hastaları gerçek doktora yönlendirip aradan sıvışıveriyorlar.

Olan yine bizim hastalara oluyor.

Tedavi sürecinde zaman kaybetmiş, ağrıları kronikleşmiş, hatta daha kötü olmuş bir durumda bizlere geliyorlar.

Kayropraktik uygulamaları kesinlikle bilimsel uygulamalardır.

Ancak bizde henüz bu uygulamaları kimlerin yapabileceğine dair bir yasa ya da tüzük yok.

Aslında var gibi de yok!

Konu doğrudan KTTB’yi ilgilendiriyor.

Ama nedense KTTB, sayıları gittikçe artan bu sahte doktorlar konusunun üzerine gitrmiyor.

Sonuçta ne oluyor.

Kyropraktik adı altında, bu bilimi lekeleyen, sağlığın sahipsiz ortamında kendilerini doktor ilan eden BOYUN KÜTÜRDETİCİLER ve bunların yaptıkları PATIR-KÜTÜR TEDAVİLER cirit atıyor.

Sağlık uygulamaları konularında bizleri koruyan bir sistem olmayınca da geriye bunların elinden kendi kendimizi korumak kalıyor.

İletişim: 0542-8529899