Elbette şimdi Kudret Özersay konuşulacak.

Yakınındaki şakşakçılar en önce tabi.

“Biz dediydik dinlemedi” diyecekler.

“Söyledik kaale almadı” diyecekler.

Kısa bir süre telefonları da çalacak.

Pazartesi 19 Ekim’e dek.

Sonrası tufan olacak ama.

Önce şakşakçılar sıvışacak.

Sonra telefonu susacak.

Aradığı kişilere ulaşamayacak.

Hatırını kimseler sormayacak.

Ve tek başına kalacak.

Bu sürecin hazmı en zor olan bölümü de bu.

“Bunu ben atamıştım” diyecek kimisi için.

“Şunu ben vekil yapmıştım” diyecek giden için.

“Onun için ne savaşlar verdim” diyecek, yüzünü dönen için.

Ama hepsi bu kadar.

*****

Belli ki serüveni şimdilik bu kadar Özersay’ın.

Şimdilik diyorum.

Çünkü ders almışsa durum değişebilir.

Nice bitti denenler “come back” yaptı.

Nice “mefta” denenler külünden doğdu.

Ama tek şart var, ders almak.

2018’den bugüne herşeyi tekrar düşünmeli.

Yaptıklarını gözden geçirmeli.

Ve isyan etmemeli.

Küsmemeli, kızmamalı, gücenmemeli.

Yoksa gider ve istese de dönemez.

Gider ve 24 saat sonra adı unutulur.

*****

Özersay’ın aldığı oy da önemli.

Önemli çünkü HP’nin geleceği de kritik artık.

Bu oy oranının HP’yi ayakta tutması zor.

Başa kim gelirse gelsin, ister Atakan ister Baybars.

Zaten HP vekilleri de karışık.

İsmi pazarlıkta olanlar var.

Bu noktada Özersay’ın aslında çok da yapacak birşeyi kalmadı.

19 Ekim Pazartesi sabahı alıp şapkasını çıkmalı.

Sonrası mı?

Sonrasına dair herşey yine kendi elinde.

Geri dönecekse yolunun taşlarını döşemeye başlar.

Dönmeyecekse de yeni hayatını kurgular.

Ama şimdilik sahnesi sona erdi.

Ve perdesi indi.

Yolun açık olsun Kudret Özersay, şimdilik.