Kıbrıs konusunda tamam olabilir ama…

Siyasette daha pişmesi gerek!

O da tabi ki eğer siyasi ömrü yeterse zamanla olacak bir şey…

Zira siyaset ani çıkışlar ve heyecana gelmez!

Daha olgun olmalı siyasette uzun ömürlü olmak isteyenler…

Özersay da öyle!

Kendisi sıradan bir vekil değildir…

Parti başkanıdır ama aynı zamanda bu ülkenin de hem Başbakan Yardımcısı hem de Dışişleri Bakanı!

Küçümsenecek makamlar değildir bunlar…

Olgunluk ister hem biraz da ağır abilik!

Ekibi de yabana atmamak gerek tabi ki…

Sosyal medya ekibinden bahsetmiyoruz burada!
Her konuda uzman olan kurmaylardan kastımız…

Bayrağın yakılması olayı elbette ülkede infialle karşılandı…

Bayrağa inanan da inanmayan da tepkisini ortaya koydu!

Doğru olan da buydu zaten…

Kudret hoca her zaman olduğu gibi yine heyecan yapıp sosyal medyadan paylaştı bayrağı yakanların kimliklerinin tespit edildiğini!

Kuzey’e geçerlerse yakalanıp tutuklanacaklarmış…

Elbette tutuklanacaklar ve hesap verecekler ama, bu haberin yayınlanmasından sonra bayrak yakanlar KKTC’ye geçerler mi?

Deşifre etmeye ne gerek vardı ki!

Tespit edildiklerine göre belli ki daha önce KKTC’ye geçen kişilerdi…

Bir daha geçsinler ki enseleyesin ve hesap sorasın!

Daha çok beklersiniz buraya geçmelerini…

Bu kadar heyecan ve bir adım önde olma, bundan siyasi rant kapma telaşı niye!

Bir anlamda Özersay’ın heyecanını da anlayabiliriz…

Zira şu sıralar Cumhurbaşkanlığına aday olup olmama konusunda kafası bir hayli karışık!

En kötüsü de bu değil mi zaten…

Adaysan adaysındır, değilsen değilsindir!

Elbette bu işler hesap kitap işidir ama siyasette kararsızlık en kötü özelliktir…

Aynı özellik Tatar’da da var!

Cesur olmak gerek, kendinden emin olmak gerek, en önemlisi vatandaşa güven vermek gerek…

Bir de kendi partililerinden daha ziyade sokağa inmek gerek!

Seçmenin nabzını tutmak yerine partilinin görüşüyle dar açıdan bakarsanız olaya, günün sonunda kaybedersiniz, kaybetmekle kalmaz siyasi geleceğinizi de tehlikeye atarsınız…

Özersay’ın Cumhurbaşkanlığına yönelik bir atak içinde olduğunu görmemek bilmemek saflık olur…

Heyecanlı olması ve aceleci yapısı hata yapmasını sağlıyor!

Ama bir de şu gerçek var ki özellikle Akıncı’nın çevresi ve ona yakın olanlar da son bir haftadır bir takım girişimde bulunmaya başladılar…

Sosyal medya Özersay’ın sözleri ve sözünü tutmadığı videolarla çalkalanıyor!

Belli ki Saray düğmeye bastı ve Özersay’ı tehlikeli görüyor ki buna gerek duydu…

Özersay öncelikle şunu kabul edip, yolunu ona göre çizerse başarı şansı olabilir;

2015’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki ilgi ve alaka, 4’lü koalisyon hükümetini bozmakla yerle bir olmuştur!

Eğer aday olursa da Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bunun bedelini ödeyecektir…

Bu bir sonraki genel seçimlere de yansıyacaktır!

Önce bir anket yaptırsın, boyunun ölçüsünü görsün…

Sonra iyi bir ekip kurarak eksikliklerini tamamlasın!

Tek adam görüntüsünü bozabilir ve kendini daha iyi anlatmaya başarabilirse ikinci tura kalamasa da hem kendisinin hem de partisinin siyasi geleceğini garanti altına almak gibi bir zarureti vardır!

Zira siyaset ve devlet adamlığı acemiliği kaldırmaz…

Öyle bir tepetaklak olursunuz ki kendiniz bile inanamazsınız!

Yere düşünce de kimse elinizden tutmaz…

Mahalle kaçınılmaz olur!

Usule uygun mu?

Lefkoşa’da Atatürk Stadyumu binasının altında çorbacı dahil türlü dernek ve dükkanlar var…

Kim neye göre veriyor odaları belli değil!

Şimdi de yine kapalı spor salonunda verilmeye başlandı…

Sorgusuz ve sualsiz olarak!

Bu kararları kim üretiyor hangi kitaba göre karar veriyor…

Devletin sahibi olduğu binaların özel kurumlara verilmesi ne kadar yasal!

Birileri yanıtlasın lütfen…

,

MERAKLI KÖŞE?

Kiralama iptal edilecek mi?

Serdar Denktaş’ın oğlu için kiraladığı araziler konusu…

Tartışmalar daha çok büyüyecek gibi gözüküyor!

Hele de Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor ya…

Tantana devam edecek demektir!

Bu konuda yasalar ne demektedir…

Denktaş o zaman makamını kullanarak arazilerin kiralanmasını sağlamış olabilir de bunun bir de sonrası yok mu?

Özersay ve bu hükümet kira sözleşmelerini iptal edecek mi?

Yoksa siyasi şova devam mı edilecek!

Çocuk mu dediniz?

Biri 13 diğeri 14 yaşında…

3 kere evlerinden kaçtılar ama bulunup ailelerine teslim edildiler…

Haber başlıkları ise şöyleydi;

“2 Çocuk evlerinden yine kaçtı…”

Pardon ama çocuk dediklerinizin kılık kıyafet ve yaptıkları makyajlarına dikkat ettiniz mi?

Sözümüz tabi ki onlara değil ailelerine…

Bu yaşta çocuklara bu kadar serbestliğin sonu ne olur hiç düşünmüyorlar mı?

Bütün ana babalar bundan kendilerine ders çıkarmak zorundadırlar…

Faturalardaki şişirildi mi?

YDÜ Hastanesi devletin kendilerine olan borcun ödenmesi için hükümete şikayet mektupları yazıyormuş…

Bakanlık yetkililerini hedef gösteriyorlarmış!

Bakanlık ise faturaların ödenmeden önce inceleme altına alınmasının gerekliliğine vurgu yapıyormuş…

Neden şüpheleniyorlar acaba!

Bunu belirleyecek bir mekanizma yok mu?

Sağlık raporlarının ve sevklerin altına imza atanların sorumluluğu hiç mi yok?

Devlet geçen yıl bu işlere 80 Milyon TL öderken, bu sene sonuna kadar 160 Milyon TL ödeyecekmiş bunu bilen var mı?

MESAJ KUTUSU

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Merkezi İhale Komisyonu’ndaki bazı üyelerin görev süreleri dolduğu için dün itibarıyla ihaleler kayıt altına alınsa da sonuçlanmaları mümkün değilmiş. Bir an önce yeni atamaları gerçekleştirmezseniz sorunlar katlanacak artacak diyorlar bizden uyarması

Sayın Sibel SİBER, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için sağda adaylık yarışı kızışırken şahsınızın ortak aday olarak çıkarılmak istendiği ve bunun için çeşitli kulisler yapıldığını biliyor musunuz? Her an kapınız çalınabilir sürprizlere hazır olun deriz…

Sayın Güven BENGİHAN, Merkezi Cezaevinde görevli gardiyanların terfi sınavlarında çeşitli şaibeler yaşandığı konusunda ihbarlar yapılmaya başlandı. Dallanıp budaklanmadan sınavları mercek altına yatırmanız bekleniyor!

Sayın Mesut GENÇ, eşinizin öğretmen atamasının Kamu Hizmeti Komisyonu’nu sınavlarında birinci gelerek gerçekleşmiş olduğunu memnuniyetle öğrendik. Zira bilirsiniz siyasetin içinde olanlar için yerli yersiz söylentiler her zaman olabilir.

Sayın Kudret ÖZERSAY, ülkenin önemli makamlarında oturan bir devlet adamı olarak bir takım açıklamaları yaparken bir değil çok kez düşünmekte yarar görüyoruz. Hele de açıklamaları sosyal medyadan yapıyorsunuz ya işin ciddiyeti biraz kaçıyor gibi geliyor bize!

Sayın İsmail ARTER, belediyede hiçbir güvencesi olmadan çalıştırılan personeli güvence altına almak için yaptığınız girişim muhalefet tarafından sorgulansa da en doğrusunu yapmış oldunuz. Hele de sürekli emekten yana olanların bunu eleştirmesini kendilerine yakıştıramadık…

Sayın Cem DANA, annenizin ölümünün araştırılması konusunda Sağlık Bakanlığı nezdinde yaptığınız girişimler bir türlü tamamlanmayıp polise aktarılmamış diye duyduk. Birileri koruma altına mı alınıyor dersiniz acaba?

Sayın Hasan SADIKOĞLU, ülke genelinde bir ilki gerçekleştirerek çöp toplama servisini 24 saate çıkarmanız bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Tebrik eder diğer belediyelere de örnek teşkil etmesini dileriz…

Sayın Osman KORAHAN, Sayıştay denetimlerinin birileri tarafından engellenmek istenmesi yenir yutulur bir lokta değildir. Hesap vermek istemeyenlerin isimlerini de deşifre ederseniz iyi bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Ömer GÜLTEKİN, Lefkoşa’daki dev otel binanızın bitmek üzere olduğunu ve yakında hizmete gireceğini, bu arada otele müşteri bile bulduğunuzu öğrendik. Hayırlara vesile olsun artık…