2020 bütçesinde bu örtülü ödenek kaldırılacağına 1.350 milyon TL’ye yükseltilmiştir… Bu para ile, oy hesabıyla yandaş örgütlerin ve gazetelerin beslendiğine dair ciddi iddialar olmasına karşın Sn. Akıncı “sükut ikrardan gelir” özdeyişine uygun olarak, ısrarla susmaktadır…

Kurtuluş savaşını fakir halktan kuruş kuruş toplanan yardımlarla sürdürüp zaferle taçlandıran Atatürk, nerdeyse sıfır bütçeyle yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.

Cumhuriyetin ilanından sonra, işgalde yakılıp yıkılan ülkeyi sıfırdan imara başlayan TBMM hükümetinin bütçesi, sıradan bir İstanbul zengininin banka hesabından daha azdı…

Üstelik bu bütçenin %18’iyle Osmanlı İmparatorluğu’nun dış borçları ödeniyordu…

Bu ödeme, 1945 yılına kadar sürmüş ve Cumhuriyet’in yabancılara tek kuruşluk borcu kalmamıştı

Bütçenin %32’si askeri harcamalara, %34’ü ise memur harcamalarına gitmekteydi.

Geri kalan %16’ı ile Atatürk yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etti…

O yüzde 16’lık bütçeden, ihtiyaç olan alanlarda görev almak üzere yüzlerce gence Avrupa’da burslar vererek çağdaşlaşma hareketini yönetecek genç yöneticileri yetiştirdi…

Atatürk bunu nasıl başardı?

Tasarruf yaparak, lüks harcamalardan, yüksek maaşlardan, makam ödeneklerinden, makam araçlarından, örtülü ödeneklerden kaçınarak, halkın her kuruşunu alt yapı yatırımlarına yönelterek, yolsuzlukları ve eşe-dosta, yandaşa para aktarılmasını önleyerek, her kuruşun hesabını vererek, kalkınmayı, planlı-programlı bir şekilde yaparak başardı…

Bir de bizimkilere bakın!

MİRASYEDİ HOVARDALIĞI
Bizde ise Cumhurbaşkanından, Başbakandan, bakanlardan başlayarak kimse lüksünden, gösterişten feragat etmiyor…

Örneğin, onca zor bir dönem geçirmemize karşın, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Maliye Bakanı, Bakanlar örtülü ödeneklerden, şoförlü makam araçlarından, gösterişten, RHA’lardan, ek mesai yaptırmaktan vaz geçmiyorlar…

Bakın, 2019 bütçesinde; Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, “ŞEFFAFLIK” sözü vermesine karşın harcamalarını gizlediği örtülü ödenek 1.3 milyon TL idi…

2020 bütçesinde bu örtülü ödenek kaldırılacağına 1.350 milyon TL’ye yükseltilmiştir…

Bu para ile, oy hesabıyla yandaş örgütlerin ve gazetelerin beslendiğine dair ciddi iddialar olmasına karşın Sn. Akıncı “sükut ikrardan gelir” özdeyişine uygun olarak, ısrarla susmaktadır…

Başbakan Tatar’ın örtülü ödeneği 500 bin TL’dir…

Maliye Bakanı’nın “Hane Halkına yardım” kalemi de 500 bin TL’dir.

Siyasi partilere verilecek miktar 14.5 milyondan 17 milyon TL’ye yükseltilmiştir…

6 Özel Televizyonun uydu kiraları için ödenen miktar 4.5 milyon TL’dir.

4 Gazete, 4 özel televizyonun tüm çalışanlarının sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları için ödenecek miktar 3.5 milyon TL’dir…

Bunların toplamı, 27 milyon 300 bin TL yapmaktadır.

Ek mesailer ve izaz ikramlar, RHA’lar için ayrılan paralar buna dahil değildir…

Bu para ile en az 3 hastane, 8 okul veya Alsancak-Lapta; Girne-Çatalköy çevre yolları yapılabilir, tüm yollara bariyerler konabilir…

Ama nerde halkı düşünen Cumhurbaşkanı ve hükümet?

Oysa Akıncı ve partiler, seçimlerde, örtülü ödeneklerin yasal dayanağı olmadığını, her kuruşun hesabını vereceklerini, örtülü ödeneklere, ek mesailere ve yandaşlara para aktarılmasına son vereceklerini söylemekteydiler…

2018’de örtülü ödenek konusu görüşülürken konuşan Akıncı’nın müsteşarı Sn. Hüdaoğlu, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu ödeneği kullanmayacağı yönündeki sözünden geri adım atmayacağını” dahi vurgulamıştı.

Eee, nerde o verilen sözler.?

Sn. Akıncı verdiği sözü niye tutmuyor?

Niye 1 milyon 300 bin TL’yi nereye harcadığını açıklamıyor?

Açıklamaktan utanacağı, sıkılacağı bir şey mi var?