CHP resmi internet sitesinden bazı kesitler.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu imzası ile ;

Barcelona-Juventus maçını yönetecek Cüneyt Çakır’a başarı dileği var.

Galatasaray’a tebrik var.

Adnan Menderes Dernekleri başkanına mesaj var.

Çetin Altan için taziye mesajı var.

Türkiye siyaset, kültür, sanat ve spor dünyasına katkı yapan ve ebediyete göç eden  bazı kanaat önderlerinin ölüm yıldönümleri münasebeti ile anma mesajları var.

Bülent Ecevit’i yine merhum Başbakan tarafından çevirisi yapılan eserlerini Bengal dilinde yazan Hintli şair düşünür ressam besteci Rabindranath Tagore’nin “Duam Budur” şiirinin dizeleri ile anma var.

Ancak Kıbrıs, Kıbrıslı Türkler ve KKTC ile ilgili tek bir şey yok.

KKTC’nin kuruluşu olan 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı için ne bir kutlama mesajı ne de Kıbrıslı Türkleri özgürlüğe kavuşturan 20 Temmuz Barış Harekatının her yıldönümünde kutlanan Barış ve Özgürlük Bayramı münasebetiyle yayınlanan bir mesaj.

Taradık da aradık da Kıbrıs Türk’ünün Atatürk’ünün kurduğu partinin “yayınları” arasında da yine Kıbrıs ile ilgili tek bir çalışma yok.

Ve varsa eğer bin özür borcumuz olsun şimdiden.

Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin Kıbrıslı Türklerin sorunları ve gelecekleri ile ne kadar ilgilendiğinin bir kanıtı aslında yukarıda sıralanan kesitler.

Ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’ye ve Maraş’ın ilk etap fiziki rehabilitasyonuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ricası ile destek olan Konya Belediyesinin bir adım önünde olma gayesi ile KKTC’nin sorunları ile ilgilenmek için Hatay belediyesini görevlendirdiğini açıklamaktan hicap duymamakta.

Olmadı Kemal bey, yine olmadı.

En masum yorum ile CHP genel başkanlığının devletler arası ve kurumları arası mütekabiliyet yani karşılıklılık ilkesinden bihaber olduğu düşünülebilir.

Ki umarız öyledir çünkü mütekabiliyet ilkesinin farkındaysanız eğer yaptığınız gaftan da öte sömürgecilik kokan bir skandal.

İngiliz sömürge yönetimi altında karanlık günler yaşayan Kıbrıs Türk’ü o dönemde bile böylesi bir uygulama ile karşı karşıya bırakılmadı.

Keşke Hatay Belediyesine, Maraş’ın sınırları içerisinde bulunduğu Gazi Magosa Belediyesinin sorunları ile ilgilenme görevi verseydiniz de Kıbrıs Türk’ü sizi alkışlasaydı.

Ve sömürgeci bir zihniyet ne Atatürkçülük ile bağdaşmakta ne de CHP’ye yakışmakta.

Ve Atatürk’ün mirasını tüketmekten öteye gidemeyen bir sosyal demokrat kimlik artık ne Anadolu’nun ne de Kıbrıslı Türklerin kaderi olmalı.

Ve tüm yaşananların Atatürkçülük milliyetçiliği ile de bağdaşmayan ve Cumhuriyet Türkiye’sine yakışmayan bir sömürge zihniyetinin dışa vurumu olmaması KIBRIS MANŞET olarak en büyük duamız.

Tıpkı merhum Bülent Ecevit’in çevirisini yaptığı Rabindranath Tagore’nin “Duam Budur” şiirinin dizeleri gibi :

“Fikrin korkusuz olduğu ve başın dik tutulduğu yerde,
Bilginin serbest olduğu ve dünyanın özel duvarlarla dar bölmelere ayrılmadığı yerde,
Sözcüklerin, doğruluğun derinliğinden meydana çıktığı yerde,
Berrak aklın nehrinin, ölmüş törelerin hazin çölünde yolunu kaybetmediği yerde,
Zekânın sürekli olarak genişleyen fikir ve eylemle senin tarafından sevk edildiği yerde,
Tanrım, sen benim memleketimi, işte bu özgürlük cennetinde uyandır.
Benim sana duam budur.
Allah’ım, bana sevinçlerimi ve üzüntülerimi kolayca kaldırabilecek gücü ver,
Bana fikre saygısızlık etmeyecek ve küstah kudretin önünde diz çökmeyecek gücü ver,
Bana başımı her günkü değersiz şeylerin üzerinde tutacak gücü ver.”

Ve CHP’nin resmi web sayfasında yer alan ulu önder Atatürk’ün "Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyet'i diğeri Cumhuriyet Halk Partisi." Deyişinin bir emanet ve miras olduğunu hiç aklından çıkarmamak ise sadece Türkiye’ye karşı değil tüm dünya toplumlarına karşı bir sorumluluk olmalı.  

Olmadı bay Kemal, yine ve bu sefer hiç olmadı.

Bin özür olmasa da bir özür borcunuz var, Kıbrıslı Türklere.