Öğretmenlerin aşılanıp aşılanmayacağı tartışmaları arasında, geçtiğimiz gün 12. Sınıflarda yüz yüze eğitim başladı.

Aynı gün içerisinde Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Selma Eylem, okula giden 100 civarındaki 12.sınıf öğrencilerinin 6’sında COVID-19 pozitif tespit edildiğini açıkladı.

Kendim yorumlamadan geçemeyeceğim. Belli ki bazı çevreler test pozitifliği avına çoktan çıkmıştı.

Bu testler hızlı antijen testleri idi.

Daha sonra PCR testleri ile yapılan doğrulamada hepsi negatif çıkmıştı.

Olay oracıkta kapanıverdi.

Aslında kapatılmaması, üzerine gidilmesi gereken bir olay.

Önce sorularımızı soralım:

  • Okullarda hızlı antijen testlerine devam edilmeli mi yoksa belli plan program doğrultusunda mı yapılmalı?
  • Hızlı antijen testleri ülkemize ilk geldiğinde güvenilir sonuçlar verip vermedikleri araştırılmışsa, bu %100 yanlış sonucun sebebi nedir?
  • Bu yanlış sonuçların sorumluları açıklama yapmayacak mı?
  • Bu tür hızlı antijen test kaosunu bundan sonraki dönemlerde de yaşamaya devam edecek miyiz?
  • En önemlisi de hızlı testi pozitif çıkıp PCR testleri negatif çıkan bu çocuklarımızın yaşadıkları travmanın hesabını kim verecek? Başka çocuklarımızın bu travmaları yaşamaması için kimler ne gibi önlem almalı?

Şimdi de cevaplarını arayalım:

Okullarda hızlı antijen testlerinin yapılması hatalıdır.

Çünkü hızlı antijen testleri yapılırken kontaminasyona, hatalı sonuca yol açacak konulara çok dikkat edilmesi gerekiyor.

Bu hızlı antijen testlerinin çoğu 15-20 dakika içerisinde okunarak değerlendirilmesi gereken testlerdir. Olası bir zaman kaymasında testler ya yanlış negatif ya da yanlış pozitif sonuç verecektir.

Belli ki hızlı antijen testleri pozitif, PCR testleri negatif çıkan çocuklarımızın testlerinde de büyük olasılıkla teknik bir hata söz konusudur.

Diğer taraftan, 100 öğrencide 6 testin pozitif çıkma oranı oldukça yüksektir. Yarın öbürgün tüm öğrencilere yapıldığını düşündüğümüzde çıkabilecek yanlış pozitiflikler nedeniyle oluşabilecek kaosu siz düşünün.

Dahası, hızlı test pozitif tespit edilenlere bir de PCR testi doğrulaması gerektiğini hesaba katacak olursak, tüm sınıfların yüz yüze eğitime tam açılması ile birlikte ciddi bir test kaosu da bizleri bekliyor olacak.

Bu durumda keşke hiç açılmasaydı diyeceğimiz günler pek de uzakta olmayabilir.

Diğer taraftan, hızlı antijen testlerinin pozitif olduğunu Sağlık Bakanlığı’ndan önce bir sendikanın açıklaması kadar siyasi bir hamle olamaz.

Buna çocuklarımızın üzerinden cadı avcılığı yapmak da denilebilir ki okulların bu vakitten sonra siyasete testler üzerinden alet edileceği de deşifre edilmiş bir durum olarak göze çarpmakta.

Testlerdeki sonuç hatalarının sorumluluğunun alınmaması da Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi DNA laboratuvarının da ne kadar dokunulmaz ve hesap vermez durumda olduğunu da ayrıca ispatlar nitelikte üstelik.

Daha ilk günden sinyalini veren ve okulların tam açılması ile patlamaya hazır kaos izlenimi veren bu hızlı antijen testi konusunun yeniden ele alınıp değerlendirilmesinde büyük fayda olacaktır.

Hızlı antijen testlerinin seçilecek pilot bölgelerde uygulandıktan sonra okullarda da yaygınlaştırılması belki de en isabetli yöntemlerden birisi olacaktır.

Çünkü, Covid-19 testleri ile yapılan avcılık vepolitize edilmiş Covid-19 ortamında olan yine çocuklarımıza oluyor.

Test çubuklarını burunlarına sokuyoruz, yetmedi ağızlarına sokuyoruz. Zaten maske ile dünyalarını çoktan değiştirdik, bir de pozitif-negatif bunalımına sokup çıkarıyoruz onları.

Sonra da kalkıp onlardan başarılı, mutlu ve gelecekten umutlu olmalarını bekliyoruz.

Size inandırıcı geliyor mu?

İletişim: 0542-8529899