Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, KKTC'nin tanınmasıyla ilgili yapılan kampanyaya desteğini giydiği tişörtle gösterdi.

Sancar, üzerinde İngilizce ‘KKTC Tanınmalı’ üstü giydiği fotoğraflarını sosyal medyada yayınladı.

Sancar'ın o fotoğrafı gündem oldu...

Gurur duyduk çok mutlu olduk...

Aziz Sancar gibi bir insanın Kıbrıs Türküne verdiği destek gerçekten çok önemli.

Geçtiğimiz haftalarda, Birleşmiş Milletler 77’inci Genel Kurul konuşmasında uluslararası toplumu bir an önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya davet eden Recep Tayyip Erdoğan, bu konuyu Putin’le olan görüşmelerinde de dile getirdiğini açıklamıştı.

Yani Federasyon görüşmelerinin son bulmasıyla birlikte 'tanınma' konusunda ok yaydan çıktı artık.

Erdoğan’ın, BM’deki hitabında “KKTC’yi tanıyın” çağrısından sonra Rusya’nın KKTC’ye doğrudan uçuş seferleri başlatacağı iddiaları da çok konuşulmuştu.

Rusya ile başlayacak direkt uçuş serüvenine yeni ülkelerin de katılacağı iddia ediliyor.

İddia diyoruz çünkü gözümüzle görmeden inanmıyoruz artık.

Kıbrıs Türkü ne sözler gördü tutulmayan...

Uluslararası camia bir çok kez Kıbrıs Türkünü kandırdı...

Ve maalesef birçoğumuz da bu yalanlara inandık ve hala inanlarımız da var...

KKTC'de ezelden beri tanınma konusuna çok sıcak bakan bir kesim var. Özellikle Annan planı ardından dünyanın attığı kazık sonrası bu düşünce daha da arttı.

Kıbrıs Türküne başka seçenek bırakmadılar, Rumlar sürekli ayaklarını sürüyen taraf oldu. Adanın tek sahibi olma saplantılarından hiç taviz vermediler.

Kırgın ve yorgun halk şimdi heyecanını kaybetmiş durumda.

Hem adadaki özel durumun bir türlü bir anlaşmayla sonuca ermemesi hem de ekonomik sıkıntılar vatandaşı bıktırmış durumda.

Aziz Sancar'ın o tanınma arzusu desteği ile halkın inancı ve beklentileri arasında büyük bir boşluk var.

Halkın gündeminde maalesef tanınma yok.

Halk mevcut sorunların çözümüne ve son bulmasına odaklanmış durumda.

Gerçek bir tanınma duygusu ancak halkın engellenemez arzusu ve isteğiyle hayat bulur.

Halk coşar, gerekirse sokaklara dökülür ve dünyaya haykırır.

Şuan böyle bir hava maalesef yok.

Sokaklar daha çok hakkını alamadığını düşünen hademelerle, sendikalarla dolu...

Elektrik faturasını düşünenlerin sayısı tanınmayı düşünenlerden çok daha fazla.

Tanınma olur veya olmaz...

Kıbrıs Türkü geleceğe umutla bakabilmeli.

Kaygılarından kurtulabilmeli...

Tanınma vaad eden siyasilerimizden de bir şeylerin tanınmayla birlikte bile olsa değişeceği sinyalini görebilmeli...

Tanınma konusunda en büyük destekçimiz tabi ki Türkiyemiz...

Umarız ki bu yeni yol bizi çok daha aydınlık yerlere götürür.

Tanınma arzusunun 7'den 70 tüm halkın gündemine girmesi ve dünyadan önce kendi kendimizi tanımayla işe başlamamız gerektiğini de unutmayalım...

Bu dönemde fikir ayrılıkları bizim en büyük felaketimiz...

Rumların karşısında tek devletçi ve federasyoncu olarak durmak bizim elimizi zayıflatır.

Bir kere de bir olalım birlik olalım olmaz mı?