Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Mustafa Gazi’ye ne oldu!

O zaman 50 yaşındaydı…

Şimdi 58 yaşında!

Bilinmeyen ise yaşıyor mu yaşamıyor mu?

Akıncılar köyünden Mustafa Gazi, 1 Nisan 2013 tarihinde ansızın kayboldu…

Bir daha da kendinden haber alınmadı!

Belli ki devletin ilgili birimleri kendisini çoktan unuttu ama ailesinin unutması mümkün mü?

O tarihten bugüne kadar 8 yılı aşkın süre geçti…

Aynı duyguları yaşıyorlar!

Bu konuda iddialar çok, hangisine inanıp hangisine inanmayacağız doğruyu bulmak çok zor…

Güney ile Kuzey arasında ticaret yaptığı biliniyordu, hali vakti de epey iyiydi!

Ailesi ve çevresi tarafından da sevilen, sayılan bir şahsiyetti…

Belli ki aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen kendisini unutmayanlar da var ki olayın ısrarla üzerine gidilmesini istiyorlar!

Son bir hafta içinde bize de bir takım ihbarlar gelmeye başladı…

Bizi arayanlar Güney Kıbrıs’tan birileri tarafından kaçırıldığının kesin olduğunu ifade ediyorlar!

Eğer aracı orada bulunduysa doğru olduğunu farz edelim…

Burada önemli olan kim neden kaçırdı?

Aralarındaki ilişki neydi?

Polis şimdiye kadar niye detaylı bir soruşturma başlatıp üzerine gitmedi?

Bu konuda o kadar çok söylenti var ki, bir otelin ismi de anılmaya başladı…

Gazi’nin bir arazi satışında aracı olduğu iddia ediliyor!

Kıbrıs Türk güvenlik güçleri Güney’deki emniyet güçler ile bu konuda işbirliği yaptı mı?

Yaptıysa nasıl sonuçlandı…

El kadar bir ülkede yaşıyoruz, bunu ortaya çıkarmak bu kadar mı zor!

Genel kanı kaçırılıp son da öldürüldüğü yönünde…

Adı üstünde cinayet yani!

Bir cinayet meselesinin aydınlatılması bu kadar mı zor ya da imkansız…

Anladığımız kadarıyla polis bulamayınca soruşturma dosyasını kapattı, benden bu kadar dedi!

İşte bu kabul edilemez…

Eğer öyleyse açsınlar tekrar dosyaları!

Madem ki 8 yıl sonra konu yeniden gündeme getiriliyor, hatta bize kadar ihbarlarda bulunuluyor, bu olayın akıbetini ortaya çıkarmak güvenlik güçlerinin, bu konuda talimat vermek de devletin görevidir…

Bu ülkedeki her faili meçhul, devletin saygınlığına kara leke sürer, saygınlığını yerle bir eder!

Ekmek zammı yeni hükümet için yüz karası olur!

Allahın somun ekmeği…

Yapılacak olan yeni zamla birlikte 4 TL olacakmış!

Ama bir türlü olamıyor…

Şimdi sormak lazım somun ekmeği bu ülkede kaç aile tüketiyor!

Çünkü genelde kepekli, çavdarlı ve tam buğday ekmek modası var ya…

Millet olarak sağlıklı besleniyoruz demek!

Onların fiyatını hiç sormamak gerek çünkü bu ülkede raflarda 30 TL’ye kadar ekmek bulmak mümkün…

Ama somun etmeğin de tüketimi az buz değil!

Marketlerde insanları kucakla ekmek alıp evlerine götürdüklerini görürüz…

Hele de dar gelirli kalabalık aileler, başka bir çareleri yok ki!

Buradan yeni hükümete sesleniyoruz;

Burada içki ve sigara dahil, tüm lüks tüketim ürünlerine istediğiniz kadar zam yapabilirsiniz, parası olan alsın…

Ama garibanın ekmeğine, sütüne, pirincine dokunmayın!

Zira sadece beddua alırsınız…

4 Saatlik eylemden ne beklerdiniz!

Kamuda örgütlü 3 sendika geçen hafta zamlara karşı eylem yaptı…

Ekmek dahil yapılan tüm zamları protesto ettiler!

Hatta ellerinde boş tencere ve tavalarla yürüyüş yaptılar…

Sadece 4 saat sürdü!

Sonra evlerine dağıldılar…

Kimi meyhanenin yolunu tutarken kimi mangal başındaydı!

Ve gördüğünüz gibi ne ekmek zammı geri alındı ne de başka bir şey…

Neymiş, demek ki 4 saatlik eylem filan işe yaramıyormuş!

Sadece göstermelik bir şeyden ibaretmiş…

Çünkü onlar gerçek açlığın ne olduğunu bilmiyorlar!

Çocuklara harçlık verememenin acısını da…

Hiç yapmasalar daha iyiydi!

Onlar anladı…

MESAJ KUTUSU

Sayın Koral ÇAĞMAN, mülk ve sterlin zengini bir vatandaş 10 seneden fazladır sigortadan yüklü miktarda maaş çekmeye devam ediyor, her gece de bir meyhanede görülüyor. Dememiz odur ki şu listeyi bir daha gözden geçirip devleti sömürenleri bir ortaya çıkarsanız artık, iyi bir amme hizmeti yapmış olacaksınız…

Sayın Aziz KAYA, bölgenizdeki Cengiz Topel Anıtı hem çevre düzenlemesi hem de aydınlatma yapılmasını bekliyor. Buraya ziyarette bulunan vatandaşlar tepkilerini ortaya koyan mesajlar gönderiyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Hakan FELLAHOĞLU, kurultayda Lefkoşa’dan birinci sıradan parti meclisi üyesi seçilince bazıları öküz altında buzağı aramaya başladılar. Bu sıralar çok yakınlarınız dahil dikkat etmeniz gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor…

Sayın Zafer ZAİFER, bölgenizde son günlerde bazı evlerin bahçesinde silah arandığı yönündeki haberler bölge insanını tedirgin ediyor diye duyduk. Yapılan kazıları 7 mahalle duyuyor sonrada işin tadı kaçıyor. Daha usturuplu olmanız isteniyor…

Sayın Necmi BELGE, Erenköy’e giren ilk mücahitlerden birisi olarak Kıbrıs’ta Zafere Doğru dizisinde senaryo hatalarını görünce televizyonunuzu kıracağınıza bu diziyi bir daha izlememe kararı almışsınız. Yani bu devirde bir pire için yorgan yakılır mı?

Sayın Ahmet SOYALAN, polis güçlerinin gece açık olan nöbetçi eczaneleri güvenlik maksadıyla ziyaret etmesi camiada memnuniyetle karşılandı. Bir çoğu devleti yanlarında görmekten derecesiz memnun olduklarını ifade eden teşekkür mesajları gönderiyor…

Sayın Ufuk SOĞUR, pek muhterem pederinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Serhat AKPINAR, dünyanın önde gelen üniversitelerinden biriyle işbirliği yapmanız belli ki bazılarını fena halde rahatsız etmişe benziyor. İlgili makamlar size ödül vereceğine disiplin soruşturması başlatmış ya Allah hepsine de akıl fikir versin inşallah…

Sayın Serdar DENKTAŞ, genel seçimlerde milletvekilliğine aday olmama kararını bir kez daha düşünmekte yarar var. Zira meclisteki kalite her seferinde ayaklar altına iniyor ve bu da ülkenin yönetimine olumsuz yansıyor…

Sayın Mustafa ALNAR, bilardoda Avrupa şampiyonu olarak Kıbrıs Türkünün gururu oldunuz. Yürekten tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Demek ki Kıbrıs Türk gençleri yürekten isteyince yapamayacağı şey yok…