Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 4 milyar 142 milyon 368 bin 200 TL olarak oy çokluğuyla onayladı.

-Özdenefe

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, bütçeye ilişkin yaptığı konuşmada, okulların, bakımı, temizliği, güvenliğinin, çocukların sağlığı ve geleceği açısından önemli olduğuna işaret ederek, çocukların ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı, hademe sıkıntılarını anımsattı ve sorunların çözülüp çözülmediğini sordu. Özdenefe, okul binalarının bakımı, sınıflardaki kalabalık, çocukların dil bilmemesi gibi konulara değinerek, Bakanlığın bu gibi sıkıntılara ciddi şekilde eğilmesi gerektiğini kaydetti. 

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine değinen Özdenefe, bütçenin, eğitimin gelişimi ve yatırımı için yetersiz olduğunu kaydetti, eğitim sistemi ve tam gün eğitim ile ilgili planlamanın ne olduğunu sordu.

Bakanlığın özel okulları sistemin dışındaymış gibi değerlendirdiğini ifade eden Özdenefe, Bakanlığın kamu  ve özel okulları aynı mevzuata uygun şekilde planlaması gerektiğini belirtti. 

-Hamzaoğulları

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları da, eğitimde Karpaz bölgesinin sorunlarının ayrı bir sorun olduğunu ifade ederek, okullarda yaşanan sorunları anlattı.

Hamzaoğulları, bütçe üzerine değerlendirmeler yaptığı konuşmasında, İskele Karpaz bölgesindeki okulların öğrenci sayılarına göre birleştirilmesi ve yapılması gerekenlerin üzerinde durdu. Hamzaoğulları, Bakanlıktan gereken adımları atmasını beklediğini ifade etti. 

-Baybars

Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars da, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili hep aynı konuşmaların yapıldığını, bina, sistem, hademe gibi sorunların dile getirildiğini ancak hiçbir şeyin değişmediğine işaret ederek, önemli olanın eğitimde gelinen nokta olduğuna işaret etti. 

Bütçeye baktıklarında eğitimi geliştirecek kaynak görmediğini kaydeden Baybars, Bakanlığın, bireylerin gelişmesi, topluma yararlı bireyler yetiştirilmesi, eğitimin denetlenmesi, eğitimde boşluk bırakmaması gibi görevleri olduğunu kaydetti. 

Değerler eğitiminin ülke için, bireyin gittiği yer için önemli olduğunu ifade eden Baybars, ülkede gelinen noktada, eğitimin her alanda eksikliğinin görüldüğünü belirtti.

Baybars, Bakanlığın, eğitim şurasını yapıp yapmayacağını da sordu, yüksek eğitime gereken değerin verilmesi, ülkede eğitim gören öğrencilerin denetlenmesi gerektiğini vurguladı. 

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, öğretmenlerin, hayırseverlerin eğitime katkısının değerini çok iyi bildiklerini, Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan bütçenin, çok az bir kısmının okulların bakımına ayrıldığını, yeni okul yapımına kaynak ayrılmadığını ifade ederek, bunu “ayıpladıklarını” kaydetti.  

Şahali, tek olumlu kaynağın çıraklık eğitimine ayrılan kaynak olduğunu ifade ederek, uzman birey yetiştirmenin ülkenin geleceğinin üretken ve güvenli olması bakımından önemli olduğunu vurguladı. 

Bütçeyi ve temel eğitime ayrılan bütçeyi kalem kalem değerlendiren Şahali, okulların bakımının, öğrencilerin sağlığı için şart olduğunu kaydetti. 

Sınıf sayısının artırılması çalışmalarının yanı sıra okullarda kullanılmayan alan bırakılmaması, mesleki eğitimin ön plana çıkarılması, yerli iş gücüne katkı sağlanmasının önemine işaret eden Şahali, DAÜ ile LAÜ’ye de değindi. 

Devlet katkısı açısından bu üniversitelerin diğer üniversitelerden ayrı tutulması gerektiğini, çünkü devlet açısından bunun önemli olduğunu ifade eden Şahali, DAÜ’ye TL olarak hazırlanan devlet katkısının az olduğunu ve büyük bir bütçe açığı oluştuğunu kaydetti. 

Şahali, DAÜ’nün doğru ellerle yönetilmesi gerektiğini, devletin buna eğilmesi gerektiğini, çünkü yönetim değişikliği sonrası DAÜ’de büyük bir bütçe açığı oluştuğunu ifade ederek, rakamlarla bilgi verdi,DAÜ’de bu dönem  16 bin 135 kayıt yapıldığını kaydetti.

Öğrenci takibinin önemine de işaret eden Şahali, ülkeye “öğrenci” adı altında gelip, kayıt dışı yaşayanların, her türlü alanda sorun yarattığını kaydetti, üniversitelerin kalitesini düşürdüğünü söyledi.

Uzmanlık eğitimi ile ilgili görüşlerini de paylaşan Şahali, uzman hekim adaylarına yönelik ödeneklerin eşit bir şekilde verilmesinin önemine işaret etti.

Burslar konusuna da değinen Şahali, “maaş nitelikli” bursların gününde ödenmesi gerektiğini kaydetti.

18 yaş altı eğitime de değinen Şahali, KKTC Anayasasının gerekli düzenlemeyi yaptığını ve devletin bunu koruması, bazı derneklerin bazı girişimlerini de denetlemesi gerektiğine dikkat çekti, uzaktan eğitime ayrılan katkıyı eleştirdi.

- Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, son sözü olarak, katkı koyan milletvekillerine teşekkür etti ve soruları yanıtladı. 

Çavuşoğlu, konuşmaların sadece eksikliklere odaklı olduğunu ve moralsizlik pompaladığını, bu dönemde neler yapıldığının da konuşulması gerektiğini  belirtti.

Sedat Simavi Meslek Lisesi’nin İstanbul Tekno Fest’e birinci geldiğini, hizmet içi eğitimlerin arttığını denetim ve müfettiş sayısının arttığını ve altyapı çalışmalarının da arttığını kaydeden Çavuşoğlu, bu süreçte yapılan ve yapılması planlanan okullar, eklenen derslikler ve laboratuvarlar hakkında bilgi verdi,  tüm okullarda internet sorununu çözdüklerini söyledi.

Çavuşoğlu, bütçe içerisinde kalemleri açıklayarak, kendi parasıyla okul yapmak isteyen insanları sevgi ve saygıyla selamladığını, okul yapmak isteyen başka yatırımcıların da  olduğunu ifade etti ve son yıllarda hiç olmadığı kadar okulun yapıldığına dikkat çekti. 

Öğretmenler ve okul aile birliklerinin özverilerinden bahseden Çavuşoğlu, bu süreçteki tüm katkılarından dolayı teşekkür etti.

Tam gün eğitime ilişkin sorulara yanıt veren Çavuşoğlu, tam gün eğitime geçmeden önce yapılması gerekenlere ilişkin daha önce çok konuştuğunu ancak gelinen noktada verilen ders sayısının dünya eğitim seviyesine göre yeterli olmadığını vurguladı.

Çavuşoğlu, “eğitimde geldiğimiz seviye küçümsenemez. Ancak devlet tarafından verilen kısımlarında eksiklikler vardır” dedi ve desteğe ihtiyaç duymadan bir eğitimin verilmesi gerektiğini kaydetti.

Çavuşoğlu 2023-24 eğitim-öğretim yılında minimum 2 günle tam gün eğitime geçmeyi planladıklarını dile getirdi. 

Temizlik hizmetlerinin devlet tarafından taşeron olarak alındığını ancak geçen yıl geç ihale sonucu geciken ödemelere ilişkin bir kriz oluştuğunu hatırlatan Çavuşoğlu, herkesin girilen mahkeme sürecine saygı duyduğuna ve sürecin normalleştiğine işaret etti.

Çavuşoğlu, Türkçe bilmeyen öğrenciler için çok sayıda öğretmene Türkçe dili öğretim dersi verdiklerini ancak bunun yeterli olmadığını gördüklerini, bunu bilimsel bir zeminde, üniversitelerle iş birliği içerisinde bir yolla çözmeye karar verdiklerini, 6 Ocak’ta yabancı öğrencilere ilk seviye tespit sınavı yapılacağını ve bunun ardından bir planlama yapacaklarını bildirdi.

YÖDAK’la ilgili konuşan Çavuşoğlu, ülkede özerlik konusunda zafiyetler olduğuna inandığını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın YÖDAK’a bir şey söyleme yetkisi olmadığını ancak YÖDAK’ın yüksek öğrenimi denetleme noktasında tartışılır durumda olmasının kabul edilebilir olmadığını kaydetti ve YÖDAK’ın derhal kuruluş ilkelerine dönmesi gerektiğini söyledi. 

Aktif ve pasif öğrenci sayısını yakın zamanda açıklayacaklarını belirten Çavuşoğlu, meslek edinimine ilişkin Mesleki Teknik’in uzun bir yolda yürüdüğü, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’yla yürüttükleri iş birliğinin ülke geneline yayma fikrinde olduklarını söyledi.

DAÜ ile ilgili endişelerini yineleyen Çavuşoğlu, DAÜ’de gelir-gider dengelemesinde büyük problem olduğunu, görüşlerinin kurumların kendi ayakları üzerinde durması yönünde olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, DAÜ’nün giderlerini toparlama ihtiyacı olduğunu vurguladı. 

Yıl içerisinde, öğretmen eksikliği yaşanmadığını ve münhallerin zamanında yapıldığını, rehberlik hizmetlerinin ilkokullara getirilmesi için yasa çalışmalarının olduğunu duyuran Çavuşoğlu, “Uzlaşamayacağımız bir nokta yoktur. Hedefimiz ortaktır. Birlikte çalışırsak arzu ettiğimiz nesilleri yetiştireceğiz” dedi.