0 yıl önce tiyatro ile başladığı sanat hayatına; ilerleyen yıllarda sinema, dizi, sahne ve TV programlarıyla devam eden Mehmet Ali Erbil, her daim zirvede olmayı başaran isimlerden biri... Bugüne kadar dört evlilik yaşayan ve üççocuk sahibi olan şovmenle; yeni dekore ettirdiği Yeniköy'deki villasında buluştuk. Erbil;çocukluğundan kariyerine, aşk hayatındançocuklarıyla ilişkilerine kadar pek çok konuda samimi açıklamalar yaptı.

Yaptığınız Van esprisiyle ilgili büyük tepki aldınız. Bu olayın yankıları duruldu mu?

Bu konuyla ilgili artık konuşmak istemiyorum. Çünkü bu olayın arkası boştu. Van Vakfı Başkanı Müjdat Çelik'le de konuştum, sorun yok. Halk bana inanıyor.

Yıllardır ekrandasınız, sinema ve sahne programlarınız da var. Bu yoğunluktan sıkıldığınız olmuyor mu?

Olmaz olur mu! Ama maalesef "Ben bu yıl sadece tiyatro yapacağım" diyemiyorum. Çünkü sırtımda bir sürü insanın sorumluluğu var. Öncelikle ailem, ardından yanımda çalışanlar... Onlara sırtımı dönemiyorum.

YURT DIŞINDAN ÇOK TEKLİF GELDİ

Sizi kimi zaman mutlu, kimi zaman da mutluluk rolü oynayan bir oyuncu gibi görüyorum; yanılıyor muyum?
Sosyal hayatın içindeki herkes; nasıl hem mutluluğu, hem de mutsuzluğu bir arada yaşıyorsa, bende de aynı durum söz konusu. Ama genellikle mutlu biriyimdir. Moralim düşük olduğunda bile, etrafımdaki insanlara negatif enerji yüklemem.

Kendinize karşı objektif olabiliyor musunuz?

Elbette hep 'en haklıyım', 'her şeyi ben bilirim' havasında olmam. Bir olayda hatam varsa, özür dilemesini de bilen bir adamım. Vicdanım her zaman çok rahattır. Çünkü kimseyi üzmedim, kimsenin hakkını yemedim. Bu yüzden saat kaç olursa olsun, bebek gibi uyurum.

Fotoğraf albümünüzü gözden geçirdiğinizde; sizi en çok duygulandıran dönemler hangi karelerde gizli?

14 yaşındayken annem ile babamın boşanmaları bende büyük travmalara neden oldu. Onlar ayrıldıktan sonra beni yatılı okula verdiler, orada çok yıprandım. Bu arada annem başka biriyle evlendi. Ama Allah'tan abim de, ben de kendimizi bilen insanlardık; uyuşturucu, alkol, cinsel sapkınlık gibi şeylerimiz olmadı. Yine de anne-baba sevgisini hissedememem, bende büyük yaralara sebep oldu. Ama kimseye kırgın ya da kızgın değilim.

O dönem yaşadıklarınızın sizi başarıya götürdüğünü düşünüyor musunuz?

Hayır çünkü ben yetenekliydim. Buralara tek başıma, çalışarak geldim. Belki güçlendirmiş olabilir.

Boşandığınız eski eşlerinizle dost kalma çabanızın altında çocukken yaşadığınız travmanın etkisi var mı?

Vardır tabii ki. Annem ve babamla yaşayamadığım her şeyi çocuklarımla yaşamaya çalışıyorum. Çocukluk döneminde yaşadığım sevgisizliğin acısını, çocuklarımı çok severek çıkarıyorum.

Üzerinizdeki yükler özgürlüğünüzü kısıtlıyordur. Hiç yükünüz olmasa, nerede olmak isterdiniz?


Ben biraz şanslı bir adamım. Çünkü bugüne kadar yurt dışında yaşamam için çok iyi teklifler aldım. Mesela Amerika ve İtalya'dan teklif geldi. İtalya'dan bana "İtalyanca öğren, programlarını burada yap" dediler. Ama gitmedim. Öyle aşırı milliyetçi falan olduğum için değil. Her Türk vatandaşı gibi ben de vatanıma bağlıyım; ülkemi seviyorum, insanları seviyorum. Dünyadaki hiçbir halk; Türk halkı kadar samimi ve insancıl değil.

SIRRIM SAMİMİYET VE DOĞALLIK

30 yıldır gündemde olmanızın sırrı nedir?

Samimiyet ve doğallık. İnsanlar benim nasıl bir adam olduğumu artık iyi biliyorlar. Bir yılda 200 canlı yayın yapıyorum. Bu da dışarıdan göründüğü kadar kolay bir şey değil. Hem şov yapacaksın, hem bu kadar gündemde kalacaksın. Bir yandan da reyting almaya çalışacaksın. Başarımın sırrı; işimi çok sevmekten geçiyor. Popüler olma meraklısı bir adam olmadım hiç!

Sanatçının topluma örnek olması gerektiğine inanıyor musunuz?

Yüzde 100 olmasa da inanıyorum. Çocuklar da izliyor; dikkatli olmak gerek. Ama ben de insanım, hatalar yapabilirim, ancak bu benim özel hayatım ve sadece beni bağlar.

Kendinizi gazete manşetlerinde bazı garip olayların içinde görünce tepkiniz ne oluyor?


Duygusal bir adamım; bu yüzden içim çok acıyor Oysa yıllardır kendimi birçok şeyden soyutladım. Gece dışarı çıkmam, arkadaşlarımla yemek yer, evime dönerim. Steril bir hayatım var.

'Çarkıfelek' programı neden aniden bitti?

Kanal ile sözleşmem bu ay doluyordu. İki taraf konuştuk ancak bazı maddelerde ortak bir noktaya varamadık; sözleşmeyi iptal etmek zorunda kaldık. Ayrıca kendimi yorgun hissediyorum. Bir-iki ay dinlenmek istiyorum.

KIZIM BENİ ARAMADAN DIŞARI ÇIKAMAZ!

Çocuklarınızın içinde sanırım sanat camiasına en meraklı olan Yasmin.

Yasmin'in annesi Nergis (Kumbasar) bu caimaya uzak bir kadın değil; mankenlik, oyunculuk yaptı. Aslında Yasmin, annesinin sıkı gözetiminde büyüyor. Çünkü Nergis'in bütün hayatı Yasmin oldu. Şu sıralar Yasmin'in tam da ergenlik dönemi; deli dolu, asi... Böyle durumlarda çocuğu kesinlikle başı boş bırakmamak lazım.

Kurallarınız var mı?

Olmaz mı! Mesela Yasmin beni aramadan asla dışarı çıkamaz. Arkadaşları kimdir, nerede yemek yer, ne yapar, hepsini bilirim. Dışarı çıkacağı zaman yanında şoförü vardır, o götürüp getirir. Gece sabaha kadar eğlenemez, belli bir saati vardır. En geç 23.00'te evde olması gerekir.

ESERLERİ YATIRIM İÇİN ALMIYORUM

Evinizin duvarlarını pek çok tablo süslüyor. Resme olan merakınız ne zaman başladı?

10 yıl önce başladı. Sanırım iyi resim yapamadığım için özeniyorum. (Gülüyor) O zamandan bu yana da beğendiğim ressamların tablolarını satın alıyorum. Özellikle de Osman Hamdi Bey, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya Güran tablolarına merakım var.

ZEVK MESELESİ

Bugün kadar aldığınız en pahalı tablo hangisi?

İbrahim Çallı'nın tablosuna 50 bin lira vermiştim. Bendeki bu merak aslında Hamdi Alkan'la başladı. Onun sayesinde takip etmeye başladım. Çünkü o, bu konuda gerçekten çok tecrübeli; ben de ona uyuyorum. Antikaya da merakım vardır. Müzayedelere katılmaya bayılırım. Ama tabloları yatırım amaçlı almıyorum; bu tamamen bir zevk meselesi...

BAŞTA IRMAK'A KARŞI ÖNYARGILIYDIM

Aşk var mı?

Yorum yok! Gerçek bir ilişkim olsa zaten ortada olur; neticede bekarım.

Aşkı nasıl yaşarsınız?

Aşk müthiş bir duygu ama yeni fark ettiğim bir şey oldu; ben aşkı gürültülü yaşamayı seviyorum. Problem olsun, zorluk olsun, stres olsun... Arızalar benden dolayı çıkıyor. Mazoşistim sanırım. Acı çekmeyi seviyorum. O zaman gerçek aşkı hissediyorum. Kıskancımdır; giydiğine, her şeyine karışırım. Maço değilim ama kendimi böyle rahat hissediyorum.

Irmak Atuk ilgili yazılanlara ne diyorsunuz?

Irmak bizimle çalışmaya başladığında manken diye önyargılıydım. Ama tanıyınca dürüst, iyi kalpli, düzgün, kültürlü biri olduğunu gördüm. Ama sadece arkadaşım... Seda (Sayan) bizi birbirimize yakıştırdığı için "Evlenecekler" demiş ama böyle bir şey yok!