Taraf'ın haberine göre 15 ayrı Adli Tıp uzmanının oybirliğiyle kesinleşen raporda, astım hastası olan Foster ’ın ölümünün, kanında bulunan ilaçların yan etkilerine bağlı olarak, aldığı alkolün kolaylaştırıcı etkisiyle gerçekleştiği vurgulandı. Raporda, “Astım tanısı ile takip edilen, otopsisinde toksikolojik incelemede, kanında 208 mg Etanol,7.8 mg Sulbuttanol, 1.28 ml caffeine ve 1.72 mg pheniramine bulunan kişinin ölümünün; almış olduğu alkolün kolaylaştırıcı etkisi ile kanında bulunan ilaçların muhtemel yan etkilerine bağlı olarak meydana gelmiş ölüm olarak değerlendirildiği” ifadeleri yer aldı.

TIBBEN GÖRÜŞ BELİRTİLEMEZ

Oyuncu Foster ’in annesi Hatice Foster ’ın, Kerem Altan ’ın ambulansı geç çağırarak kızının ölümüne neden olduğu iddiası da raporda desteklenmedi. Erken müdahale edildiği takdirde Foster ’ın kurtulup kurtulamayacağı konusunda tıbben görüş belirtilemeyeceği belirtilen raporda, “Bütün acil durumlarda erken müdahalenin önemli olduğu tıbben bilinmekle beraber bu vakada erken müdahale edildiği takdirde kişinin kurtulup kurtulmayacağı hususunda kesin bir görüş belirtmenin tıbben mümkün olmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur” denildi.

ALTAN BERAAT ETMELİ

Kerem Altan ’ın avukatı Veysel Ok ise, Adli Tıp raporuyla Altan ’ın beraat etmesi gerektiğini söyledi. Foster ’ın kesin ölüm sebebinin kullandığı ilaçlar ve alkolden olduğunun 15 ayrı doktorun oybirliğiyle kesinleştiğini söyleyen Ok şöyle konuştu: “Bazı yayın organları davayı manipüle edici bilgileri dolaşıma sokuyordu. Müvekkilim Kerem Altan, haksız ve vicdansız bir şekilde, ithamlara maruz bırakıldı.

Adli Tıp raporu bu ithamları ve manipülasyonları kesin bir şekilde ortadan kaldırdı. Bu rapor, dosyadaki ikinci Adli Tıp raporudur. İlk raporda da benzer tespitler yer alıyordu. Dava sürecinde karşı tarafın talebiyle ikinci adli tıp raporu hazırlandı. Bu kez de, Adli Tıp Genel Kurulu ’nda 15 ayrı hekimin imzasıyla Foster ’in ölümünün alkol ve kullandığı ilaçların etkisiyle gerçekleştiği tespit edildi.”


NÖBETÇİ DOKTOR BULUNSAYDI SUÇLANMAYACAKTIM

Savcılığın verdiği takipsizlik kararı üzerine Adalet Bakanlığı ’nın talebiyle açılan davada ifade veren Kerem Altan savunmasında şunları söylemişti: “Defne ’yle barda tanıştık. Gördüğümde dans ediyordu. Çok sağlıklıydı. Kötüleştiğinde bunun içkiyle ilgili olduğunu düşündüm. Hastalık aklıma bile gelmedi. Kendisi de böyle bir şey söylemedi. Ayılması gecikince, o zaman telaşlandım ve evin hemen iki yüz metre ötesindeki özel hastaneye koştum. Hastanede personel yoktu. Eğer olsaydı Adalet Bakanlığı beni suçlamak için bahane bulamayacaktı. Daha sonra, ilerdeki bir başka hastaneye gitmemi söylediler. Orada da kimse yoktu. Civardan doktor bulamayınca ailemizin üye olduğu bir sağlık kuruluşundan ambulans istedim. Dans yarışmasına katılan bir kadının böyle bir hastalığı olduğunu düşünemezdim. Savcılık da bütün bu verilere dayanarak takipsizlik kararı verdi.”