Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Okan Erdemsiz olayı aslında bir gerçeği de gözler önüne sermiştir…

Siyasetin çirkinliğini!

Devlet kurumlarının hiç de güvenli ellerde olmadığını…

Liyakatın da kesinlikle olmadığını!

Kurumun ya da devletin değil parti çıkarlarının ön planda tutulduğunu…

Genel seçimler ya da hükümet değişiklikleri önce vekillik, sonra bakanlık kavgalarıyla başlar!

Ama bazılarının gözü de kurumlardadır…

Bunlar öyle bir görüntü verirler ki sanki de yürekleri hizmet aşkı ile yanıp tutuşuyor!

Yakından uzaktan alakası yoktur bunların…

Hepsi olmasa da bir çoğu aslında devlet kaynaklarının da eşe dosta peşkeş çekildiği yerlerdir!

Bu da yönetim kurulu kararları ile olur…

Onlar da siyasilerin birer elemanı olduğu için buralarda hizmetten daha ziyade bireysel ve partisel çıkarlar ön planda tutulur!

Bunun aksini söyleyen ancak kendini kandırır…

Yönetim kurulları bozuk sistemin yansımasından başka bir şey değildir!

Çünkü siyasetin olduğu yerde genelde çirkinlik vardır…

Zaten partililer birbirlerinin üstüne basa basa bazı kurumların yönetimlerine giriyorsa eğer burada mutlaka bir amaç ve sakatlık var demektir!

Bizde genelde seçim kaybeden yönetim kurulu üyesi yapılır…

Seçimlerde gecesini gündüzünü katanlar da bu pastadan payını alır!

Haklı değil mi insanlar partilerini iktidara taşıyacaklar bunun bir geri dönüşü olmayacak mı?

Bölgelerde oy potansiyeli olanların da yönetim kurulu üyelikleri garanti altındadır…

Kendileri olmazsa çocukları, yakın akrabaları!

Bu üyelikler geçmişte 10 TL’lik bir gelire sahipken son birkaç yılda iki ya da üç asgari ücret bedeli ödenmeye başlayınca daha da itibarlı hale gelmiş ve maaşlara ek maaşlar eklenmiştir…

Üyeler belirlenirken liyakata göre belirlense bir nebze anlarız ama çoğunluk buna göre değil parti rozetine göre belirlenir!

Bir de tabi ki istihdam kaynağı olan kurumlar var…

Kamu hizmeti burada yetkili olmadığı için arka kapıdan alımlar kimin iştahını kabartmaz ki!

Memur ol da nasıl olursan ol misali!

Kurumlar siyasilerin resmen çiftliği haline getirilmiştir…

Bu nedenle siyasetin çirkin yüzünü bu kurumlarda sürekli görürsünüz!

Biz dahil ülkede yaşayan önemli bir çoğunluk artık siyasilere inanmamakta ve güvenmemektedir…

Devleti yönetenler de siyasilerden ve onların yandaşlarından oluştuğu için bazı siyaset üstü kurumlar dışında devletin itibarı ayaklar altındadır!

Hani hep deriz ya…

Bu sistemle buraya kadar diye!

Peki bu sistemi kim değiştirecek?

Maalesef yine siyasetin içine eden siyasiler…

Umutsuz vaka anlayacağınız!

Nereye getireceğiz?

Türkiye ile imzalanan protokole tabi ki…

İktidar partileri dışında çoğunluk imza altına alınan maddelere ateş püskürüyor!

Bu arada hükümet vekillerine de sormak gerek, kaç tanesi protokol maddelerini okudu diye?

Sistemin yaratıcılarının protokole itiraz hakları yoktur…

Muhalefet partileri de öyle!

Artık bu ülkede denenmemiş parti ve siyasetçi olmadığı için ya kendi ayaklarınız üzerinde durmak için çaba gösterecektiniz, ya da el avuç açtığımız imza sahiplerinin kurallarına boyun eğeceksiniz…

Bu ülkede yıllardan beridir devlet iyi idare edilmemektedir!

Devlet kurumları da bundan nasibini almaktadır…

Kötü siyaset buralarda hüküm sürdüğü müddetçe de tünelin ucunda ışık hiçbir zaman gözükmeyecektir!

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikri ATAOĞLU, yılların en büyük sağlık sorunlarından olan Şehir Planlama Dairesi’nin asbest çatısı nihayet talimatınızla yenilenmiş ve çalışanlar da rahat bir nefes almış diye duyduk. Umarız devlet dairesi olan tüm binalar kısa bir süre içinde bu zehirli maddelerden arındırılmış olur…

Sayın Saffet BARUTÇU, Kalkınma Bankasında geçtiğimiz Aralık ayında bazı müşterilerin borç faizlerinin düşürüldüğü ve ardından kararın anında yine eskiye çevrildiği konusunda ihbarlar gelmeye başladı. Hangi iş insanları bu karardan yararlandı açıklamayı düşünür müydünüz?

Sayın Duriye Deren OYGAR, eski müsteşarın fazla kafa yormadığı 112 Acil’de ciddi yönetim sıkıntıları yaşandığını biliyor muydunuz? Artık acemilik dönemi bittiğine göre hayati önem taşıyan bu bölümde sıkı bir denetim ve soruşturma şart oldu!

Sayın Resmiye CANALTAY, bazı pilot arkadaşlar Ercan’da sivil havacılıkta bazı güncellemeler yapılmadığı için birkaç ay içinde uçuşların riske girebileceği ihtimali olduğu üzerine mesajlar göndermeye başladılar. Konuyu masaya yatırmanız isteniyor…

Sayın Okan ERDEMSİZ, büyük bir erdemlilik gösterip atandığınız kurumdan istifanız toplumun geneli tarafından memnuniyetle karşılandı. Umarız bu tavır siyasilere ve bazı bürokratlara da örnek teşkil eden bir davranış olur…

Sayın Menteş GÜNDÜZ, önümüzdeki aylarda olası bir kabine değişikliğinde bölge dengeleri de düşünülerek bakanlığınız şimdiden garanti altına alındı. Bakalım piyangodan hangi bakanlık çıkacak o da artık epey merak konusu olacaktır…

Sayın Mustafa AKINCI, yeni ofisinizde pandemi önlemlerini gayet iyi kullanarak seyrek randevu sistemi ile ziyaretlere kapınızı açmışsınız. Bakalım Cenevre görüşmeleri öncesinde fikrinizi almak için gelenler de olacak mı?

Sayın Hüseyin AMCAOĞLU, UBP’nin yeni parlayan yıldızı olarak hakkınızda çok önemli projeler üretildiğini biliyor muydunuz? Siyasette kapılar ardına kadar açık duruşunuzu değiştirmediğiniz sürecinde tırmanışınız devam edecektir.

Sayın Turan BÜYÜKYILMAZ, kuruma akaryakıt alımlarına en fazla dikkat edeceğiniz bir dönemden geçiyorsunuz. Özellikle Türkiye’den bazı işletmelerin gözü buraya çevrildi, komisyoncular da kurumun etrafında turluyorlarmış.

Sayın Ali BAYSEN, son günlerde yenilen pehlivan güreşe doymaz diyenlerin sayısı bir hayli yoğunlaştı diye duyduk. Acaba diyoruz gençlikteki yetenekler zamanla kendini kaybediyor mu? Antrenmanları artırmakta yarar var…