KUR’AN PENCERESİNDEN KIBRIS MESELESİ

Cumhur Deliceırmak çok sevdiğim, entelektüel seviyesini, bilgi ve birikimini takdir ettiğim “Sol” tandanslı bir aydındır.

O, diğer solculardan farklı olarak Rum’larla dostane, yani kadife ayrılıktan yanadır. KKTC’nin içinde bulunduğu kaotik ortamı şiddetle eleştirir ama Devlete toz kondurmaz.

Birçok konuda anlaştığımız gibi bazen ters düştüğümüz konular da oluyor.

Mesela, Yenidüzen gazetesinin başlattığı Kur’an Kursu tartışması, onu da sarmalına aldı.

Sosyal medya’da bu konuda aramızda ciddi tartışmalar yaşanıyor.

En son, “Meclis’te İbadet Türk dilinde yapılır, diye önerge verecek kahraman bir Milletvekili var mı” diye sordu. Onun bu yazısının altına birçok kişi yorum yazdı. Bazıları dinin afyon olduğunu iddia etti.

Ben de “Cumhur Deliceırmak, bırak bunu dindarlar ve ibadet edenler tartışsın. Ezan Türkçe okunsa, namazda sureler Türkçe okunsa, dine afyon diyenler namaz mı kılacak. Başkasının dini anlayışını ve yaşayışını sorgulamayın. Bunu yaparsanız IŞID ve El Kaide’den farkınız kalmaz.” diye cevap verdim.

Cumhur Deliceırmak, tartışmayı başka mecralarda da devam ettirdi. En son Kuran’dan bazı ayetleri yayınlayarak bunların günümüze hitap edip etmediğini tartışmaya açtı.

Mesela “Sakın gevşemeyin. Üstün olduğunuz halde barışa davet etmeyin” (Muhammed 35) ayetini yayınlayarak İslamın barış dini olmadığını iddia etti.

Deliceırmak, bu ayeti hangi Kur’an tercümesinden almıştı bilmiyorum ama ayetin aslı şöyle idi; “O halde gevşemeyin de. Sizler daha üstün durumda iken, zillet gösterip barış olması için yalvarmayın. Allah sizinle beraberdir. O asla sizin gayretinizi kuvvetten düşürmez. Emeklerinizi zayi etmez…”

Kuran bu ayetle savaş döneminde Müslümanlara büyük bir diplomasi dersi veriyor ve güçlü durumda iken düşmana barış için yalvarmamayı öğütlüyordu. (Bu ayet Bedir savaşı sonrası inmişti)

İslamın barış dini olduğunu ise bir başka ayet de daha rahat anlıyorduk; “Düşmana karşı gücünüz yettiğince kuvvet hazırlayın. Savaş atları (silahları) yetiştirin ki bu hazırlıkla Allahın düşmanlarını sizin düşmanlarınızı ve onların ötesinde sizin bilemeyip de ancak Allahın bildiği diğer düşmanları korkutup yıldırasınız… EĞER ONLAR BARIŞA YANAŞIRLARSA SEN DE YANAŞ ve Allah’a güven. Çünkü Allah semidir, alimdir, her şeyi bilendir…” (Enfal, 60-61)

Bu cevabım üzerine Deliceırmak bu ayetin 2016 yılında bize ne mesaj verdiğini sordu.

Dedim ki; “Deliceırmak, bu ayet tam da 2016 Kıbrıs’ına hitap ediyor. Güçlüyüz. Güçlü olduğumuz halde çözüm için Rum’un peşinde koşturup, anlaşmak için Rum’a yalvarıyoruz.”

Kur’an mesajları her devre ışık tutar. Bu ayet tam da bize ışık tutuyor.

Allah “Gevşemeyin” diyor. “Zillet gösterip düşmana yalvarmayın” diyor. “Gayret edin, sizin gayretlerinizi karşılıksız bırakmam” diyor…

Daha ne desin…

42 yıldan beridir güçlü olduğumuz, savaşı kazandığımız ve devletimizi kurduğumuz halde anlaşmak için Rum’un peşinde koşuyoruz.

Onlarda “Anlaşmak istiyorsanız teslim olun” diyorlar.

Bence Muhammed 35, tam da bugüne ışık tutuyor.