Pandemi ayarımızı iyiden iyiye bozdu.

Ya da pandemi bahanesi ile ayarlarımızla oynanıyor.

Sayın Av. Seda Okgül, bürosunu açabilmesinin koşulu olarak önünde 15 günde bir PCR testi şartını görünce, bu uygulamaya yasal haklarını kullanarak itiraz etti ve süreci yargıya taşıdı.

Açılan bu davayı ülkemizde ilk duyuranlardan biri olarak, sürecin doğruları ve yanlışları ile takip edilmesi gerektiğini özellikle vurgulamak istedim.

Zira, bu mahkeme sürecinin, PCR testleri konusu farklı yerlere taşıma, farklı bilimsel verilerin tartışmaya açılma, ülkemizdeki pandemi yönetiminin yöntem ve şekillerini daha çok irdeleme, sağlık paydaşlarının bir araya gelerek daha doğru kararları birlikte alma şansını yakalama gibi olumlu ve/veya olumsuz sonuçlara gebe olabileceğini öngörmüştüm.

Bu yüzden de mahkeme sürecini sahada görmek üzere ilk gün ben de oradaydım.

Ortada taraf olunacak bir durum yoktu aslında.

Çünkü davanın içeriği netti!

Dün ne oldu ise, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Sayın Dr. Özlem Gürkut, SARS CoV-2 virüsünün ve COVID-19 hastalığının varlığını, test yöntemlerini ve hekimlerin uyguladığı tedavileri sorgulayarak akıl bulandıran üyelerle ilgili gerekli yasal kovuşturmanın KTTB tarafından başlatıldığını açıkladı.

Açıklamadan da anlaşıldığı üzere, kovuşturmanın mahkeme ile hiçbir ilgisi yoktu!

Ancak, açıklamanın zamanlaması nedeniyle,  kovuşturma gerekçesi yanlış okunarak mahkeme ile ilişkilendirildi ve kamuoyunda da bu şekilde bir kafa karışıklığı oldu.

Üyesi olduğum halde, iletişim kanallarını sürekli zorladığım halde, bir yıldır derdini ancak birkaç kere anlatabilmiş bir KTTB üyesi olarak, bir veya birkaç meslektaşım hakkında soruşturma açılmış olduğunu kamuoyu ile birlikte öğrenmiş olmamı içerleyerek Sayın Gürkut’u telefonla aradım.

Üzerinde durmak istediğim temel konu, pandemi gibi zaten kafaların çok karışık olduğu, morallerin yerlerde süründüğü, hekimlerin bir arada ve birlikte hareket etmeleri gereken bir süreçte, basın açıklaması üzerinden ciddi bir sürecin başlatılmadan önce, konunun yaşça tecrübeli, farklı bilgi ve deneyimlere sahip ‘’akil’’ diyebileceğimiz meslektaşlar tarafından, kovuşturmaya söz konusu olanların da çağrıldığı bir mülakatın daha şık olabileceği idi.

Ancak iş işten geçmişti.

Sonrasında, önceleri ‘’sağlığın ombudsmanı’’ şimdilerde ise ‘’hekimlerin harcı’’ olarak tanımladığım bir büyüğümü arayarak, birileri ile ilgili kovuşturmanın açılsa da tarz ve açıklama şekli ile toplumda pandemi ile iligli bazı hassas konuları daha da alevlendirip tartışmalar çıkarabileceğini bu nedenle sürecin toplumu karpuz gibi ortadan ikiye bölücü, toplumu geri dönüşümsüz kutuplaştırıcı bir tehlike arzettiğini anlatmaya çalıştım.

Kendilerinin ‘’hekimlerin harcı’’ görevini sırtlayarak, ortada kovuşturulması gereken bir durum olsa da, yüksek alevli değil, kısık alevli yürütülmesini sağlamalarını rica ettim.

Gerek Sayın Gürkut ile, gerekse Saygıdeğer Büyüğüm ile yaptığım görüşme neticesinde, aslında bu kovuşturma sürecinin zaten mahkeme ile ilişkili olmadığını, yaklaşık bir aylık yazışma sürecinin bir sonucu olduğunu öğrendim.

Yani kovuşturma karar süreci aslında çok daha öncesinden başlamış.

Üstelik, KTTB yönetim kurulunda olmamasına rağmen Saygıdeğer Büyüğüm de bu süreçten haberdarmış.

Geldiğimiz nokta yıkıcı ve üzücü.

Bir tarafta PCR mahkemesi, diğer tarafta KTTB gibi ulvi bir meslek örgütünün üye(leri)ne karşı başlattığı kovuşturma.

KTTB Yasası usulüne uygun bir şekilde devreye sokulmuş olsa da, kovuşturmanın topluma aktarılma tarzı ve açıklama zamanı ile toplumu kutuplaştırma potansiyeli çok yüksek bir durum.

Dikkatli ve sağ duyulu olunmalı.

Bir taraftan yasalar herkese eşit haklar sunarken, diğer taraftan toplumun vicdanında geri dönüşümsüz yaralar açılmamalı!

(Not: Bu süreç ve Covid-19 pandemisi ile ilgili yaptığım paylaşımlar ve yorumlara verdiğim cevaplar nedeniyle yaklaşık 40 bine yakın üyesi olan KKTV Covid-19 grubundan dün itibari ile, hiçbir uyarıya maruz kalmadan atılmış durumdayım. Grup moderatörlerine ulaşamadığım ve muhatap bulamadığım için gerekçesini bir de buradan sorayım.)

İletişim: 0542-8529899