1974 öncesi.

Rum’un zulmü altında, vatan toprağı ve Türklüğe sahip çıkmak için mücadele yılları.

Para yok, malzeme yok, silah yok, gıda yok, ilaç yok ama geçmişe sahip çıkıp geleceğe inanan yüreklerde yanan ateş var.

Ve mücadeleyi o günlerde bile kişisel çıkarlarına göre kullanan seçilmişler ve yöneticilerin de varlığı yok değil.

Ve mücadele yıllarının o zor günlerinde bile toplum çıkarı ve güvenliğinin karşısında bile kişisel çıkarları ile hareket edenlere karşı öfke toplum vicdanına yön vermekte.

Türk askerinin geleceği günü özlemle bekleyen milliyetçi Kıbrıslı Türklerden birinin o günlerde Baf çarşısında söylediği tek şey ise “keşke beyaz bir atım ve elimde kırbacım olsa da ibreti alem için bu çıkarcılara hadlerini bildirebilsem” olur.

Türk askerinin vatan toprağına bastığını öğrenen ama kuzeye geçip görmeye ömrü yetmeyen o Kıbrıslı Türk yaşasaydı eğer bugün yine kırbacı elinde yollara düşmekten bir an bile geri durmazdı.

Çünkü elinde Devleti yönetme erki olanlar, Devlet ve topluma hizmet etme yerine küçük hesaplar ile siyasetçilik oyununu 1974 öncesinde olduğu gibi bugün de sürdürmekte.

Haklı olanın değil güçlü olanın yanında durma, doğrunun değil yanlış da olsa güçlü olanın ağzına bakma geleneği bugün de Kıbrıs Türk siyasetinin karakteri olmaya devam ediyor.

Bir yanda yel değirmenlerine karşı toplum sağlığı için mücadele eden bir elin parmağını geçmeyen Don Kişotlar, bir yanda yel değirmenlerinin gölgesinde olmakla övünen popülist politikacılar.

Devletin namusunu “yedi kocalı Hürmüz”e çeviren bir siyaset kurumunun Kıbrıs Türküne verecek hiçbir şeyi yok.

Ersan Saner Hükümeti infial yaratan ve toplum vicdanında yara açan “casino” kararına yönelik iddialar ile ilgili açıklama yapmak zorunda.

“Casino”culara kıyak ile toplum sağlığı arasında karar vermek zorunda, UBP-YDP-DP Hükümeti.

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun aldığı kararların yürürlüğe girmemesi için resmi gazetede yayınlanmadığı doğru ise Ersan Saner Hükümeti derhal istifa etmeli.

Ve Başbakan Ersan Saner açıklamak zorundadır, Sağlık Bakanlığı ve Üst Kurulun tüm itirazlarına karşı “casino”culara kıyak çekmek isteyenlerin kimler olduğunu.

KIBRIS MANŞET olarak Başbakan Ersan Saner’e soruyoruz;

Bakanlar Kurulunda kim veya kimler toplum sağlığını hiçe sayarak “casino”culara kıyak çekmek istiyor?

İddia doğru ise Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulunun kararları neden Resmi Gazetede yayınlanmıyor?

Hükümetin Başbakanı olarak tarafınızı seçmek zorundasınız.

Ya toplum sağlığı öncelikli tek hedefimizdir diyeceksiniz ya da göstermelik kararlar ile Kıbrıs Türkünü uyutup güçlü ! olanın gölgesinde kalarak artmaya başlayan vakaları görmezden geleceksiniz.

Görmezden gelme seçeneğiniz yok.

Ve böylesi bir eğilim içerisinde iseniz eğer, hemen istifa edin.

KIBRIS MANŞET olarak defalarca uyardık, Covid-19 karşısında alacağınız kararlar adil ve şeffaf olmak zorunda diye.

Ve defalarca yazdık alınan kararlarda boşluk bırakırsanız toplum vicdanında yara açarak Devletin saygınlığını ve güvenirliliğini zedelersiniz diye.

Devleti devlet gibi yönetmek için UBP-YDP-DP Hükümeti son şans olduğunu da defalarca söyledik.

Devleti devlet gibi yönetmeye dair bir umut olmaktan uzaklaşmakta Ersan Saner Hükümeti.

Devleti gölgelerin altına sokma eğilimi ile de Devletin yönetilmesinin ise artık sonunun gelmesi gerekli.

1974’ten öncesinden de bugüne siyaset kurumunda pek bir şey değişmediği de ne yazık ki ortada.

Beyaz atın üzerinde kırbaç sallayacak zamanlar geride kalsa da kırbaç sandıkta ortaya çıkmak zorunda artık.