Çok pahalı, çok lüksün Kuzey Kıbrıs...

Nereye doğru gidiyoruz? Var olan hayatlarımız, nasıl olma yolunda? Dün markette fiyatı 3 lira olan ürün, 24 saat sonra nasıl 5 lira olabiliyor? Petrol fiyatları, elektirik tüketim fiyatları, ev kiraları, toplu taşımacılık üçretleri, insan temeli olan tüm vazgeçilmezlerinin anormal bir seyir ile devam ediyor oluşunun farkında mıyız?

Adaya gelen ve veya gelecek olan öğrenciye , turiste göre yaşam şekli belirlemek yerli halkı yok saymaktır. Yıllık kira bedeli talep eden ev sahipleri, öğrenciye yönelik prosedürünüzü uyguluyorken açıkta kalan aileleri düşündünüz mü hiç? Artık harbi bir şeklide kafanıza göre uyguladığınız elektirik zamlarınızın , maddi durumu sıkıntılı olan aileleri zorda bırakıyor farkında mısınız? Petrol fiyatlarını Türkiye ve Güney Kıbrıs ile eşitleme çaba ve gayretiniz taktire şayan doğrusu. Toplu taşımacılık üçretlerinin "Yok Artık" dedirtirecek boyuta getirdiğiniz ve gün çalışıp evine ekmek götürenleri, açlığa sürüklüyor oluşunuz umrunuzda değil demi?

Tuzu kuru olan hayatına kaldığı yerden devam edecektir. Yine arabasını full petroleyip, yine eletirk faturasını Çat diye yatıracaktır. Yine markete gidip fiyatlara bakmadan alış verişini tamamlayacaktır.

Peki olmayan ne yapacak??

Gün çalışıp gün yiyen 3 çocuk okutan aileler ne yapmalı? Ölüme mi mahkum edelim? Gidin mi buralardan diyelim? Araçınızı satınız mı diyelim? Sen evine ekmek domates alma, çocuğunu okutma mı diyelim? Karanlıkta kal n'olcak mı diyelim? Ne diyelim bu kesime???

Evde köpeğimin kendine ait bir odası olması. Eletirik ve su faturamı gününde yatırıyor oluşum. İstediğim her şeyi alabiliyor oluşum. İki araçımın tüm giderlerini karşılıyor oluşum artık benim ağrıma gidiyor. Neden mi ? Dışarıda onca insanın aç ve açıkta kalmasından ötürü. Yatacak bir oda bulamayanlar için. Karanlıkta çocuklarına ödev yaptıranlar için. Markette kasa sırasında, parası yetmedi diye aldığı 2 tane sütün birini bırakmak zorunda kaldığı için. Artık açılacak traşlanacak, durumu kalmayan kurşun kalem ile sınıfta , ders yapmaya çalışan çocuk için. Tüm bunlar ve daha fazlası için kendi hayatım bana ağır geliyor.

İnsanları iş tercihlerine bakarak ve veya eğitim düzeylerine, göre yaşam haklarını ellerinden almaya hakkınız yoktur. Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapma hakkınız yoktur. Ayrımcılık sadece suçlu suçsuz arasında yapılır. İnsanların zor olan yaşamlarını daha zorlaştırarak, kararlarınız ile gelecekte ülkenin içerisinde ne çalışan nede yaşayan bir gelen nesil göremeyeceksiniz.

Bizler yediğimiz hep önümüzde, yemek istediğimiz hep ardımızda olan nesildik. Fakat şimdi şuhursuzca ve mantık dışı kural , hareket ve sözüm ona hayali yaptırımlarınız sayesinde intiharlar, göçler, suç unsuru teşkil davranışlara sürüklüyen zorlayan ve bir çok olumsuz faktörü yaratan siz ülke başında var olduğunu iddia, eden ama asla olmayan folyo adamlar. Halka ne yaptığınızı görür bilir durumda mısınız?

Kendi menfaatleriniz ve de sevdaslısı olduğunuz koltuk, aşkınız yüzünden ülkede oluşan tüm olumsuz fakörlerin etkisi halka yansıyor. Ne diyoruz bizler uyuyorken alınan kararların etkileri o günün şartlarını anında değiştiriyor. Koy gitsinle olmuyor işte. Halkının çöküşüne , maddi manevi yok oluşununa vesile olmakta, ön ayak olmaktan artık vazgeçiniz. Belli ki her türlü hamlelerinizden , en küçük bir utanç ve rahatsızlık duymuyorsunuz çekinmiyorsunuz. Ama bu halk sizlerden ayrı ayrı utanıyor ....

1 ay içerisinde aynı ürünler üzerinde kaç kez zam yapılıyor? Neye göre yapılıyor? Kim buna nasıl karar veriyor ? Halkın ipini çekmek değil de nedir bunun adı? Yazık ki hükümetsiz de olunsa , başında birileri de olsa. Emir demiri keser....

Ülkenin, içindeki insanlar tarafından kurtulabileceğine bizleri inandırmak ve bunu yapmak sizlerin görevi. Yoksa sarf ettiğiniz hayali çabalarınıza, yalanlarınıza , sahtekarlıklarınıza gülecek , dalga geçecek muazzam bir halk var dışarıda...

KARAKUŞ