Maddi kaynak olmadığından, alt yapı yatırımları, modernizasyon ve hizmetler aksıyor, yapılmıyor, yapılamıyor.

Bahanelerin gölgesinde yapılan resmi açıklamalardan öteye gidilemiyor.

Bahaneleri ortadan kaldıracak, projelere maddi kaynak bulacak, kalıcı çözümler getirecek olanlar kendileri değilmiş gibi resmi açıklamalar yapanlar, gazetelere demeçler verenler, gökten zembil ile inmesini bekliyorlar, yapılması gerekenlerin.

Karanlık, bozuk, kaderine terk edilmiş, Kuzey Kıbrıs’ın oto yollarında yaşananlar gibi…

Ya kaynak sorunu yaşamayan kurumlarda durum farksız mı ?

Tek bir fark ile her şey ayni.

Para yok, kaynak gerek, “..biliyoruz ama önceki Hükümetlerden miras devraldık” ve benzeri yüzlerce bahane arasında Kuzey Kıbrıs’ın oto yolları gibi yitip gitmeyecek KIB-TEK’e ne demeli ?

Para var, maddi kaynak yetersizliği yaşanmıyor, projeler hazır ancak modernizasyon ve hizmetler aksıyor, yapılmıyor, yapılamıyor.

Neden?

Çok başlılık, sendika, siyasi otorite noksanlığı mı yoksa büyük paranın olduğu yerde büyük rant olur hesabı ile çıkar kliklerinin soğuk savaşı mı yaşanıyor ?

Belki de hepsi, bir arada “arap saçı” misali karıştıkça karışıyor.

Yatırımlar ve modernizasyon gecikiyor, elektrik pahalı olmaya devam ediyor, proje ve ihaleler engelleniyor.

Bakanlığın, elektrik üretimi ve kullanımının daha ucuz noktaya getirilmesi için ortaya koyduğu projeler, toz duman arasında görmezden geliniyor, ihaleler ile ilgili yapılan uyarılar ve dikkat çekilen noktalara ise kulak asan yok.

KIB-TEK satılamaz, çalışanların hakkı gasp edilemez naraları ile koparılan fırtına içerisinde Kıbrıs Türk halkı dünyanın en pahalı elektriğini tüketmeye devam ediyor.

Rant kavgası süre dursun, kimin umurunda ?

Kıbrıs Türk’ü merak ediyor…

Ne zaman ucuz elektrik kullanabileceğiz?

Kablo ile elektrik getirilmesi kim tarafından neden engelleniyor?

Kablo ile elektrik getirilmesi kullanılan elektrik fiyatlarını düşürecekse birim fiyatları ne olacak?

Yatırımcı ve üretici de merak içerisinde bekliyor…

Daha ucuz elektrik kullanarak daha çok üretim yapmak, yatırımlarını büyütmek için…

Ve artık görünen köy de kılavuz istemediğine göre her şey ortada, kral çıplak.

Muhalefet ise KIB-TEK ve elektrik konusunda ki tartışmalarda yapıcı bir eleştiri ortaya koymamakla yine sınıfta kalıyor.

Elektrik üretiminde AKSA şirketini kimlerin sisteme nasıl ve neden dahil ettiğini de nedense pek tartışmaya da yanaşmıyor muhalefet.

Pahalı elektrik kullanmak Kıbrıs Türk’ünün kaderi olmaktan çıkarılmalı.

Maddi kaynak yetersizliğinin olmadığı, modernizasyon projeleri ve diğer yatırımlar için tüm şartların ve bileşenlerin hazır olduğu KIB-TEK’te yaşanan durağanlık açıklanabilir bir noktanın ötesine çoktan geçmiş durumda.

Sendikacılık, ne çalışanların hakkını koruma adı altında rant kavgasında taraf olmaktır ne de hane halkı ekonomisinden ülke ekonomisine yapacağı olumlu katkıları hayata geçirmekte ortaya otorite ve irade koymamak, Hükümet olmaktır.

Ucuz elektrik kullanımının ev ekonomisine sağlayacağı katkılar yanında üretim ve yatırımların da artması ile daha çok istihdamı da en basit şekli ile yaratacağını görmeden yine kısır tartışmalar içerisinde yaşananların tek bir açıklaması olmalı.

Rant kavgası.

Ve KIB-TEK’te rant kavgası bitmedikçe veya bitirilmedikçe, ucuz elektrik tıpkı güvenli otoyollar gibi hayalden öteye gidemeyecek.