KIBRIS MANŞET dünkü başyazısında “uzaktan eğitim” modeli ile yeni eğitim yılına başlanacak olması ile ilgili uyarılar kaleme alınmıştı.

Keşke haklı çıkmasaydık.

Keşke Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı gerekli hazırlıkları yapmış olsaydı.

Keşke siyasi atışmalar ve politik şovlar ile ilgili Bakanlıklar birbirlerini kamuoyu ününde suçlamak yerine gerekli hazırlıkları tamamlasaydı.

Ve keşke özellikle Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu “uzaktan eğitim” modeli ile başlayacak olan yeni eğitim dönemini daha fazla ciddiye alsaydı.

Eğitim sisteminin yeni döneme hazır olmadığı, yaşanan tüm eksiklikler gözler önüne serilince anlaşıldı.

Özellikle Girne bölgesindeki okulların tamamına yakını fiber optik arızaları yüzünden eğitime başlayamadı.

Bu kadar mı zor, Milli Eğitim Kültür Bakanlığı ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının koordine içerisinde olması.

Kabinede ayni masa etrafında oturan Nazım Çavuşoğlu ile Tolga Atakan’ın iki kelam etmesi bu kadar zor mudur?

Ve bir kez daha memleketin gerçekleri yüzümüze acı acı gülmekte.

Çünkü aklınız fikriniz siyaset yapmak.

Aklınız fikriniz çünkü seçimlerden başka bir şey de değil.

Ne eğitim gibi bir derdiniz var ne de geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimden mahrum bırakılması.

Ne de Kıbrıs Türk’üne hizmet etmek gibi bir gaileniz var.

Dostlar alışverişte görsün edasıyla Kıbrıs Türk’ünün gerçek sahibi olduğu o makamlarda oturma lüksünüzün olmadığını ne zaman farkına varacaksınız?

Kimsecikler bu vakitten sonra da siyasi komplo ve politik oyunların kurbanı oldum demesin.

Bilindik ezberleri bir ağız dolusu laf da etmesin.

Ve o kimsecikler sırtımdan bıçaklandım, politika da beni tehdit görenler tarafından aldatıldım gibi yüksek perdeden de konuşmasın sakın.

Eğitime hakim olan endişe hali artık yuvarlanan kartopu misali büyümekte.

Kıbrıs Türk’ünün tek istediği sadece ve sadece gereğini yapmanız.

Eğitim için kayıp yıl olmaması için tüm paydaşların aylar öncesi uyarılarının da dikkate alınmadığı da ortaya çıktı.

Keşke haklı çıkmasaydık.

Ve “uzaktan eğitim” modelinin uygulamada karşılaştığı zorluklar ve tüm yaşananlar UBP-HP Hükümetinin hazır olmadığını ortaya koyarken umarız ki Hükümet yaşananları unutturmak adına Covid-19 tehdidini unutarak klasik eğitim modeline dönerek azaltılmamış sınıflar ile eğitim dönemini başlatma düşüncesini uygulamaya koymaz.

KIBRIS MANŞET olarak bir kez daha uyarıyoruz ve dikkat çekiyoruz.

Uzaktan eğitim modeli fiyaskosundan sonra tüm yaşananları unutturmak ve eğitimde her şey yolunda algısını yaratmak adına çocuklarımızın sağlığını tehdit altına alacak aceleci adımlar atmak ise felakete davetiye çıkarmaktan başka bir şey değil.

Uzaktan eğitim modeli ile ilgili teknik çalışmaların tamamlanacağı güne kadar gerekirse yeni “eğitim dönemini” açmamak da erdemdir.

Hatalardan ders çıkararak daha doğru ve eksiksiz adımlar atmak da erdemdir.

Hata yapıldığını da kabul etmek ise daha büyük bir erdemdir.

Apar topar birazcık da popülist politikalar ile adımlar atarak Covid-19 tehdidi ortadan kalkmış gibi davranmak ve okulları açmak felakete davetiye çıkarmaktan başka bir şey değil.

Ve tek bir çocuğumuzun bile Covid-19’a yakalanmasının vebalini kimse ödeyemez.

İlk başta da UBP-HP Hükümeti ile Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı.