KATİLLER YARGILANMALI; AKINCI GARANTÖRLÜKTEN VAZGEÇEREK KIBRIS TÜRKÜNÜN GÜVENLİĞİNİ DÜŞÜNMEMEKTEDİR.

 

1963-1974 yılları arasında yaşanan Kumsal Baskını, Ayvasıl, Arpalık, Geçitkale Katliamları ve Pilot Yzb. Cengiz Topel'in şehit edilişinden sorumlu olanlar ;1974’te Alaminyo, Muratağa, Sandallar, Atlılar, Taşkent'de yapılan katliamların elebaşları,masum insanları hunharca katledip,buldozerlerle çukurlara gömen Eoka katillerinin  yanlarına  kar kalmamalıdır.Yıllardır yaptığımız yayınlarda EOKA katilerinin  yargılanmaları için çağrı yapmaktayız;ne varki Rum tarafı katillerin isimlerini yayınlamamıza rağmen yargılama sürecini bugüne kadar başlatmamıştır. CB AKINCI Kıbrıs Türklerinin güvenliğini riske atan öneriler yaparken,EOKA katillerinin yargılanması konusundakİ sessizliğini korumaktadır.

Gazetemizin bugünkü manşetinde ibretle okuyacağınız üzere Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Barış ve Özgürlük Bayramı konuşmasında başlamasını istediği görüşmelere sadece “takvimli olması” şartını koyması, garantörlüğün asla pazarlık konusu olmadığını vurgulamaması ve sadece takvim şartıyla, guterres belgesi çerçevesinde müzakereye hazır olduğunu belirtmesi perde gerisinde kurulan tuzağı gözler önüne sermiştir.

Akıncı görüşmelerin takvimli olması şartıyla Garantörlüğün iptalini öngören Guterres belgesi çerçevesinde görüşmelere başlamaya hazır olduğunu ifade ederken, Rum tarafı ve Yunanistan ise, masaya ancak Garantörlüğün iptalinin önceden prensip olarak kabul edilmesi şartıyla oturacağını ve önce bu konuyu görüşeceğini belirtmiştir.

Akıncı’nın korkunç bir gaflet içine girerek kırmızı çizgimiz olan garantörlüğü pazarlık konusu yapması, Cenevre’de garantörlüğün 8-10 yıl sonra iptalini içeren öneri sunması ve son olarak da sırf görüşmeler yeniden başlasın diye garantörlüğün iptalini öngören Guterres belgesini kabul etmesi sonucu, bastığımız zemin kaymış, elimiz zayıflamış ve Rum-Yunan tarafının eli oldukça güçlenmiş oldu.

Bu fırsatı iyi değerlendiren Rum ve Yunan tarafı, Guterres, ABD, İngiltere, AB’ı devreye sokarak, Garantörlüğün iptalini önceden prensip olarak kabul etmesi için Türkiye üzerinde telkin ve baskıda bulunmalarını sağladı. Önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gidip görüşmeler yapacak olan Guterres’in temsilcisi ABD’li Şahin Lute’nin Ankara’ya “takvimli müzakere”karşılığı garantörlükten vazgeçmeyi önereceği ve bu olursa Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı kabul edeceği mesajını vereceği belirtiliyor. AB, ABD, İngiltere ve Guterres ‘in de Türkiye’ye aynı doğrultuda baskı yapmakta olduğu ifade edilmektedir.

Herzaman olduğu gibi uyarıyoruz ;Rum-Yunan tarafı, emperyalist güçler ve Akıncı marifetiyle kurulan bu tuzağı bozmanın yolu KKTC Meclisinin geçmişte oy birliğiyle aldığı Garantörlüğün olmazsa olmaz bir şart olduğu ve asla pazarlık konusu olmadığı şeklindeki kararı teyit eden yeni bir karar alması, bu kararda görüşmelerin ancak iki eşit egemen devlet temelinde olması ve ambargoların kalkması şartıyla başlayabileceğinin vurgulanması ve Akıncı’nın bu karara uymaması halinde müzakerecilik yetkisinin alınmasıdır.

EOKA KATİLLERİNİN YARGILANMASI KONUSUNDA AKINCI NEDEN SESSİZ? EY AKINCI EOKA VAHŞETİNE RAĞMEN GARANTÖRLÜĞÜ PAZARLIK MALZEMESİ YAPTIĞIN İÇİN UTAN, BU YANLIŞ YOLDAN DÖN!

1955 ten 1974’ e kadar adayı kan gölüne çeviren Akritas ve İfesto soykırım planlarını yapıp uygulayan, masum ve silahsız sivil Türkleri katledip toplu mezarlara gömen EOKA TERÖRİSTLERİ ve onların siyasi liderleri ellerini kollarını sallayarak adanın her iki tarafında serbestçe gezip tozmakta ve yargı önüne çıkarılmamaktadırlar.

Dünkü manşet haberimizde dikkatinize getirdiğimiz üzere,dünyanın gördüğü en barbar katliamlardan biri olan ve 3 aylık bebeklerden 90 yaşındaki dedelere kadar yüzlerce Türkün katledildiği Atlılar, Muratağa, Sandallar soykırımının katillerini açıkladığımız 14 Ağustos 2009 tarihli manşet haberimiz Rum tarafını göstermelik de olsa soruşturma yapmak zorunda bıraktı. Politis gazetesi Rum başsavcılığının gazetemizin adını açıkladığı 15 katilin ifadesini aldığını duyurdu.

KATİLLER YARGILANSIN

İşte 14 Ağustos 2009 tarihli manşet haberimizin küpürü

KKTC ve BM katillerin yargılanması için konuyu takip etmeli, şehit yakınları katillerin tutuklanması için KKTC ve Rum yargısı ile SREBRENİTSA’daki Boşnak katliamını yapan Sırp katillerin yargılandığı Lahey Adalet Divanı’nda davalar açmalı, katilleri yargılamayan Rum yönetimi aleyhine AİHM’de dava açılmalı. Türkiye ve KKTC devletleri bu konuda şehit yakınlarına destek olmalı, dava masrafları karşılanmalı, iyi avukatlar bulunması sağlanmalı

Politis gazetesi yaptığı yayında gazetemizin 2009 yılında yaptığı yayına atıfta bulunarak Rum savcılığının göstermelik bir soruşturma yaptığını, başka görgü tanıklarının ifadeleri sonucu sorgulanan Rum sayısının 30’a çıktığını, katliam çukurlarının açılmasında görevli olan İsveçli askerlerin ifadelerinin de İsveç polisi tarafından alındığını ancak bugüne dek tek bir Rumun bile yargılanmadığını, Rum Yönetiminin katilleri yargılama isteğinde olmadığını belirtti.

işte, hala daha Rum toplumu içinde serbestçe gezen katillerin isimleri...

Başta Cumhurbaşkanı AKINCI ve hükümet olmak üzere yetkili makamlar hemen harekete geçmeli, EOKA canilerinin yargı önüne çıkarılmaları için gerekli adımları atmalıdır.

Rum gazetesi Cyprus Mail bile yayınladığı bir yazı ile Rum yönetiminin bu saldırganlığına tepki gösterirken Akıncı hükümet dışişleri basın ve sivil toplum örgütlerinin sessiz kalması utanç vericidir, canını ortaya koyarak halkımızı savunan mukavemetcilere ihanettir. Rum saldırganlığı karşısında halkımızı savunmayan Akıncı ve hükümet derhal istifa etmelidir

Birçok konudaki ihmaller zinciri neticesinde Rum propaganda mekanizması meydanı boş bulmuş ve Rum tarafını Kıbrıs sorununda haklıymış gibi gösterecek adımlar atmıştır.Bunda da başarılı olunmuştur. Türkiye’nin Kıbrıs’ta işgalci olduğu,Kıbrıs sorununun 1974’te başladığı,Maraş’ın Rum toprağı olduğu,Kıbrıs’lı Türklerin 1963’te isyan bayrağı açarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nden ayrıldığı gibi birçok önemli konuda,Türk tarafının zamanında tepki göstermemesi,sessiz kalması ve kendi lobi mekanizamasını kuramaması nedeniyle,Rumlar kendi yalan ve senaryolarını dünyaya kabul ettirmeyi başarmıştır.

UYARIYORUZ:DAHA GARANTÖRLÜK VARKEN VE TÜRK ORDUSU ADAYA ÇIKMIŞKEN BU VAHŞETİ YAPANLARIN, GARANTÖRLÜK İPTAL EDİLDİKTEN VEYA SULANDIRILDIKTAN VE TÜRK ASKERİ ADADAN ÇIKTIKTAN SONRA NASIL KORKUNÇ BİR SOYKIRIMA KALKIŞACAKLARI AÇIK DEĞİL Mİ?