Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Önce bir gözlemimizi paylaşalım buradan...

Bilim insanları pandemi sürecinde en fazla maske ve sosyal mesafe konusunda uyardı!

Aşı bulununcaya kadar da bu uyarıyı yerine getirmekten başka bir alternatifimiz yok...

Toplumun geneline baktığımızda bu uyarıları dikkate alan çok küçük bir kesim var!

Mesela maske konusunda;

İşin ciddiyetini pek anlamamış olacaklar ki, herkesin cebinde, çantasında ya da aracında en az bir maske var ama gidilen mekana göre takıyor veya takmıyoruz...

Eğer orada bulunanlarda maske varsa hemen cebimizden çıkarıp maskeyi göstermelik olarak takıyoruz tabi ki burun dışarıda!

Eğer kimse maske kuralına kimse uymuyorsa biz de aynısını yani yanlış olanı yapıyoruz...

Oysa Polis Genel Müdürlüğü maske takmayanlara ceza kesileceği uyarısında bulunmuştu!

Hangi yasaya dayanarak bu açıklamayı yaptı bilmiyoruz ama şimdiye kadar acaba kaç tane maske takmayan vatandaşa ceza kesildi...

Hukukçular bu konuda yasal dayanak olmadığını ifade ediyorlar!

Yani biz maskeyi göstermelik olarak takarken makamlar da göstermelik açıklamalar yapıyor...

Oysa maske konusuna daha ciddi tedbirler almak zorunluluğumuz vardır!

...

Sosyal mesafe konusu ona keza...

Bu konuda da ortada büyük çelişkiler yaşanıyor!

Sosyal mesafe kuralları çoğu yerde uygulanmıyor...

Örneğin restoranlara mekanın müşteri sayısı kısıtlandırılırken başka eğlence yerlerinde gençler kucak kucağa eğleniyor!

Bir Allahın kulu bu kapalı ortamlara gidip denetleme yaptı mı?

Yaptıysa kime ya da hangi işletmeye ne kadar ceza kesti...

Çıksın açıklasın lütfen!

Madem ki bu işin artık şaka kaldırır yanı kalmadı, madem ki artık salgın sokağa yayılıp vakalar da buna paralel olarak artmaya başladı devletin makamları bu konuda daha fazla gecikmeden gerekirse bir takım yaptırımlar uygulayıp daha sert tedbirler almak zorundadır...

Maskeyse maske, sosyal mesafeyse sosyal mesafe, bunları uygulamaktan başka şimdilik başka bir çaremiz yoktur!

...

Bankalar Birliği geçtiğimiz gün bir açıklama yaptı...

Diyor ki;

“Lütfen maskesiz bankalara gitmeyin...”

Yahu bu işin artık lütfen yönü filan kalmamıştır!

Bankalara kural getireceksin...

Tüm banka çalışanları maskeli olacak ki bir çoğunun da bu kurala uymadığına kendi gözlerimizle şahit oluyoruz, kapıdan tek bir müşterinin bile girmesine izin verilmemesi gerekir!

Bu konuda kibarlığa hiç gerek yok...

Madem ki maske takmanın ciddiyetini anlamayan bir toplumuz, yasaklar da artık kaçınılmaz olmuş demektir!

Maske takmayacaksan dışarı çıkmayıp evinde oturacaksın en azından başkasına bir zarar olmasın...

...

Hatırlarsanız kapılar kapandıktan sonra sıfır vaka sayısına ulaştıktan sonra yetkili makamlar ne demişti;

“Biz bu salgında başarılı olduk, bunu vatandaşımıza da borçluyuz...”

Kısmen doğru bir açıklamaydı bu!

Ancak uçak ve gemi seferleri olmadığı için zaten bulaşın yayılma ihtimali de yoktu...

Sonra kapılar açılıp da ziyaretçiler gelmeye başlayınca olanlar oldu ve salgın hızla yayılmaya başladı!

İşte biz bundan sonrasını başaramadık...

Demek ki gerekli önlemleri zamanında alamadık!

Oysa Güney Kıbrıs’a bizden daha çok ziyaretçi daha fazla uçak piste iniyor ama onlarda vaka sayısı en düşük seviyede seyrederken bizde tavan yapıyor...

Bunun bilimsel olarak masaya yatırılması lazım, nerede nasıl yanlış yapıyoruz diye!

Hem de hükümet, bilim insanları ve tabi ki vatandaşın da katkılarıyla...

Zira devlet tarafından alınan önlemlere vatandaş uymuyorsa başarılı olma şansı hiç yoktur!

...

Bazı kesimler yine bastırmaya başladı...

Kapanalım diyorlar!

Uçaklar gemiler gelmesin...

Oteller boşalsın gerekirse kapansın!

Çocukları da okula göndermeyin evde otursunlar...

Bunlar hayatın durmasını isteyen kesimler!

Hayatın tamamen durması sonrasında başımıza neler geleceğini tahmin bile edemiyorlar...

Çünkü belli ki tuzları kuru hepsinin!

Çoğu da zaten sırtını devlete yaslayan kişiler...

Aslında demeleri şudur;

Bizim nasıl olsa her ay sonu cebimize paramız giriyor bir şekilde...

Oteller kimin umurunda!

Ya da üniversiteler...

Yani siz kapanıp zaten can çekişen özel sektörün tamamen bitmesini mi istiyorsunuz?

Kapanmak kurtuluş değildir...

Adam gibi devlet olacağız adam gibi devletin kurallarını uygulayacağız, sadece kendimizi değil komşumuzu da düşünerek ona göre önlem alacağız, bireysellikten vazgeçip toplumsal menfaatleri savunacağız, geri kendiliğinden gelir!

Kapanmak korkaklıktan başka bir şey değildir...

Mahkum yakınları şartlı tahliye istiyor!

“Sayın Levent Özadam ,

Ben bir mahkum yakınıyım, kardeşim merkezi cezaevinde yatmaktadır hafta sonu merkezi cezaevinde bazı gardiyanlarda korona teşisi konularak karantinaya alınmışlar,dünde açık görüşler yasaklandı ve koğuşlara temizlik malzemeleri dağıtıldı sizin sayenizde kükümete seslenmek isdiyoruz...

Ya eski üçde bir yasasını geri getirsinler ya da pandemiden dolayı yeniden şartlı tahliye kurulunu toplayıp yeniden savcının sorgulamaycağı yargılamayacağı bir şekilde şartlısını hakeden ve daha öncede ret cevabı verilen mahkumlara yeniden bir şans verilerek limitinin üzerinde dolu olan cezaevinin rahatlaması ve daha hijyen bir duruma gelmesini rica ediyoruz.

Özellikle hükümetin küçük ortağından Kudret beyden bu konuya duyarlılık gösdermesini rica ediyoruz, bu okuyucu mekdubumu yayınlarsanız sevinirim ...”

(Mahkum yakını)

MESAJ KUTUSU

Sayın Kudret ÖZERSAY, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik Güzelyurt’ta hükümet ortağınız UBP’ye karşı ciddi bir operasyon başlattığınız konuşuluyor. Özellikle bu konuda muhtarlardan destek gördüğünüz gözleniyormuş. Umarız yeni bir hükümet krizi yaşanmaz!

...

Sayın Ali PİLLİ, dün gün boyunca bakanlık görevinizden istifa ettiğinize dair söylentiler çıkarılmaya çalışıldı. Oysa siz pandemiyi bitirmeden o makamdan inmeyeceğinizi açıklamıştınız. Sözünüzden geri dönmediniz değil mi?

...

Sayın Filiz BESİM, eski sağlık bakanı olarak yaptığınız paylaşımlarda kamuoyuna ölüm korkusu vermeye çalışmak çoğunluk tarafından tepki ile karşılandı. Bu sıralar herkes gereğinden fazla gergin, daha fazla dikkat etmek gerekir değil mi?

...

Sayın Erdal BİRİCİK, dünkü mesajımız üzerine hem ilgili bakanlık hem de okul yönetimi şikayetinizi mercek altın alıp her hangi bir torpil olmadığını aksine sizin başvuru çağrısına yanıt vermeyip müracaatta bulunmadığınızı tespit etti. Yani teknik bir hata yaptınız haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Ali KİŞMİR, hem sendika başkanı olarak hem de bir basın mensubu olarak künyesiz internet sitelerine destek çıkmak çok da etik bir eylem olmasa gerek değil mi? Zira bu işe bir önlem alınmazsa yakında habercilik çamur atma savaşına dönüşecek.

...

Sayın Ayşegül Baybars KADRİ, Merkezi Cezaevinde bir gardiyanın pozitif vaka olduğu yönünde haberler hem mahkum hem de yakınlarını tedirgin etmiş olsa gerek ki bu konuda yoğun mesajlar gelmeye başladı. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek için detaylı bir açıklama lütfen...

...

Sayın Ali ÇAYGÜR, vatandaşın en uğrak yerlerinden marketlerin bir çoğunda neredeyse hijyen kurallarına karşı büyük bir duyarsızlık başladı. Bu mekanlar özel ekipler ile acil olarak denetlenip insan sağlığını hiçe sayanlara gerekli cezai işlemler uygulanmalı...

...

Sayın Nilden Bektaş ERHÜRMAN, son günlerde ev kazalarında büyük bir artış gösterdiğine göre acaba diyoruz işlerin bir bölümünü eşinize mi devretseniz. Kütüphane düzenlemesi az kalsın başınıza büyük bir iş açacakmış, büyük geçmiş olsun bu sıralar sizin de sağlam ve enerjik olmanız gerekiyor...

...

Sayın Mine GÜRSES, artık moda haline gelen ve kaçınılmaz olarak görünen corona belasıyla sizin de tanıştığınızı üzülerek öğrendik. Güçlü yapınızla 14 gün sonra yine görevinizin başına geçeceğinizden kuşkumuz yoktur. Otel çalışanlarının büyük desteğine sahip olduğunuzu da bilmenizi isteriz.

...

Sayın Erden AŞARDAĞ, pandemi konusunda öyle bir açıklama yaptınız ki bu biraz da panik ve endişeye neden oldu. Sizin gibi tıp insanlarının bu konuda daha hassas olması gerekmez mi? Biraz daha fazla duyarlılık lütfen!