Yediğimiz ekmeğin, içtiğimiz suyun, artık eskisi kadar tadı yok.Her yediğimize her içtiğimize acaba kanser olur muyuz endişesi ile bakmaya başladık.

En sık görülen kanser türleri içinde birinci sırada sigaraya bağlı olarak nefes borusu, bronş ve akciğer kanseri yer alıyor.

Kanser vakalarının artmasında çevredeki kanserojenlerin ve benzer risk faktörlerinin etkiside büyük tabii fakat yediğimiz içtiğimiz gıdalarda masum değil.

Bilim insanları çağımızın korkunç hastalığı kanserin %90 nedenini yediğimiz içtiğimiz gıdalara bağlıyor.

Prof.Dr. Tuncer, “Türkiye’de Kanserin devlete maliyeti yıllık 2.3milyar Euro” diyor.

Akciğer kanseri 14 bin, kolon kanseri 12 bin, yumurtalık kanserinin ise 10 bin dolar yıllık tedavi maliyeti bulunuyor.

Kanser Hastalarına Yardım Derneği rakamlarına göre KKTC’de yaklaşık 7 bin kişi kansere karşı mücadele ediyor.

7 bini ortalama 10 000 dolarla çarpın.70 milyon dolar .

Türk parası olarak 370 000 milyon TL

KKTC Sağlık Bakanlığı bütçesi 622 milyon TL

Peki her bir vatandaşı zorunlu kanser taramasından geçirme maliyeti,

Kapalı mekanlarda sigara içilmesini önleyici tedbirlerin alınması çokmu para gerektiriyor.

Kanseri önleyen tedbirlerden kabul edilen Sebze, meyve, tahıl ve bakliyat çeşitlerini yani bol lif içeren gıdaların etkin denetimi ile birlikte tüketiminin özendirilmesi maliyeti çok mu yüksek.

Dünya Sağlık Örgütü, tarafından sağlığa çok farklı yönlerle zararlı olduğu belirtilen alkolün en önemli sağlık etkilerinden biri kanser olup çok çeşitli kanserlere yol açtığı bilinmekte, kansere bağlı yaşam yılı kaybının önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.

Bütün bunların dışında alkolün sosyal ve ekonomik olarak da birçok zarar verici etkiye sahip olduğu bilinmektedir.

Peki Arzı kısıtlama tedbirleri (alkollü araç kullanma politikaları ve karşı tedbirleri, alkol pazarlama politikaları, alkol vergileri, satış noktası yoğunluğu ve satış gün ve saatleri üzerindeki sınırlamalar, asgari satın alma yaşı) ve talebi azaltma tedbirleri (sağlık hizmetlerinde ve işyerinde erken tespit ve kısa müdahaleler, tedavi ve rehabilitasyon programları) Almak çok mu zor.

Bir taraftan Kanserden ölümleri özelliklede genç ölümleri gördükçe diğer taraftan kanseri önleyici tedbirler için çokta fazla bir maliyet gerektirmemesini düşününce insanın içi daha bir cız ediyor.

Önümüzdeki yirmi yıl içinde Dünyada kanser vakalarının yılda 14 milyondan 22 milyona ve kanser sonucu ölümlerin sayısının da 8,2 milyondan 13 milyona yükseleceği tahmin ediliyor.

Birleşmiş Milletler, kanserle mücadelenin uluslararası anlaşmalar, yasal düzenlemeler ve alkol, sigara ve tatlandırılmış içeceklere sınırlandırma getirilmesini kapsayacak şekilde çok yönlü olarak sürdürülmesi çağrısında bulundu.

Hükümetlerin nüfuslarını korumak ve kanser önleme planlarını uygulamak için gerekli yasal önlemleri almaları gerekiyor.

Kaldı ki hükümetlerin kanserle mücadele amacıyla atılacak adımları bir gider olarak değil ileriye yönelik olarak yatırım olarak görmelerinin gerektiği ortada.

Yinede hayal kırıklığına uğramamak adına Hükümetleri beklemeden kişisel önlemlerimizi alabildiğimiz ölçüde alalım.

Sonuçta sağlık bizim sağlığımız ve tehlike ortada.