Özel Jet Skandalı hala ateş gibi.

Değdiği yeri yakmaya devam ediyor.

Dün ateş çemberinde kalan Başbakan idi.

Ve bir de Erhürman sahnede idi.

Bomba gibi bir Erhürman.

Soruları makul, yerinde ve kışkırtıcı idi.

Ersin Tatar ise korunaksız, çaresiz.

Ama “bu söylediklerim bile fazla” dedi bir ara.

Erhürman artık dayanamadı.

Ve bıçak gibi bir cevap verdi.

“Sen imparator musun?”

Aslında vurgulanan demokrasinin niteliği idi.

Meclis yasama organı.

Ayni zamanda denetim organı.

*****

Ve elbette denetleyecek, soru soracak Meclis.

Ancak Tatar öyle zorda ki!

Ki vurgulamam lazım.

Tatar’ın imparator yada krallık gibi bir iddiası yok aslında.

İyi niyetle “bu söylediğim bile fazla” dedi.

Ama Erhürman da muhalefet.

Elbette ki aldığı pası fileye yollayacaktı.

Yolladı da.

Sen İmparator musun diyerek.

Ersin Tatar kendini imparator zanneder mi bilemem.

Tahminim böyle hezeyanları olmadığı.

Velakin Erhürman’ın benzetmesi hoştu.

*****

Peki Tatar kendini imparator olsa nasıl bir imparator olurdu?

Olsa, olsa yaralı bir imparator olurdu.

Kolu, kanadı kırık bir imparator olurdu.

Yardımcısı şak diye söylediğini tak diye yapan bir imparator olurdu.

Yaşanan şahneyi espri katabilirz belki.

Aslında tablo çok hazin.

Hazinden öte ibretlik bir tablo.

Dünya 2.dalgaya hazırlanırken.

Biz gümrükten geçmeyen bavulları konuşuyoruz.

Karantina ayrıcalıklı insanları konuşuyoruz.

Biz rezaletle iştigalken, dünya geleceğine fokus.

Zaten farkımız da bu galiba.

Dünya başka bir havada.

Biz ise başka havada.

Boşuna dememişiz “Burası KKTC” diye.