Doğal taşların daha önce koleksyonculuğunu yapan ancak ilerleyen zamanlarda satışını da gerçekleştiren Abdullah Ayhan “ Öncelikle koleksiyon halinde başladık daha sonra mesleğimiz haline geldi. Taşların insanlar açısından merak uyandırması ve Kayseri halkının buna yavaş yavaş adım atması sonucunda işletmemizi büyütmeye karar verdik” dedi.
Taşların radyasyon emici özelliğinin olması bununla birlikte beyne zarar vermemesinin yanında ortama pozitif enerji oluşmasına neden olduğunu söyleyen Abdullah Ayhan “ Taşlar mineral açısından en azından 150 milyon yıl gibi bir süre zarfında oluştuğu için yıl önce oluştuğu için o dönemki yararlı bakterileri içerisinde bulunduruyor. Taşların radyasyonel etkileri ortadan kaldırma özelliği olduğu için insanlara bulunduğu ortama pozitif enerji sağlıyor. Bu taşlar ayrıca hastalıklarda ve terapilerde kullanılıyor. Psikiyatri ve nörolojik hastalıklarda kullanılan spam ve meditasyon tarzında kullanılan taşlarımız var. Bu taşlardan memnun kalan müşterilerimiz daha sonra ev içerisinde dekor tarzında daha büyük aldıkları taşlarda oluyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin jeolojik bakımdan genç bir yapıya sahip olduğunu, bu yüzden taşların dışardan ithal edildiğini vurgulayan Ayhan “Taşların geneli ithal taşlardır, Türkiye’de çok fazla çıkan taş yok. Taşların genel kökeni Güney Amerika kıyıları, Kuzey Afrika, Güney Afrika ve Asya’dan geliyor. En çok dikkat çeken taşlar rengi ve yapısı itibari ile ametist taşı. Ametist taşının özelliği diğer taşlara oranla radyasyonu emiyor ve hava içerisine pozitif moleküller yayıyor. Bunun için vatandaşlar daha fazla tercih ediyor. Brezilya, Uruguay kökenli daha büyük ametist taşlarımız oluyor. Görsel açıdan daha iri bir yapıya sahip olduğu için hem dekor açısından hem kullanım amaçlı alınan taşlardan bir tanesi haline geliyor. Tabi öncelikle meraklarından ötürü fazla bilgi sahibi olmadıklarından ufak parçalar alıyorlar daha sonra menün kalınca faydasını kaldığını gördüğünü söyleyince vatandaşlar daha büyük parçalara yöneliyorlar. Gümüşle birlikte aksesuar halinde tasarım olanları alıyorlar. Gümüş iletken bir madde olduğu için taşın iletkenliğini iki, üç katına çıkarıyor. Geçmiş çağlarda yine bu gümüşle birlikte kullanılmış" dedi.

"Genelde taşlar bayanların daha çok dikkatini çekiyor, erkekler ise tespih ve yüzük tarzında taşları tercih ediyor" diyen Abdullah Ayhan sözlerine şöyle devam etti:

“Taşlardan opal taşımız Hindistan’dan ithal edilen taşlardan biri. İçerisinde yosun fosilleri var. O dönemki yosun parçacıklarını hapsetmiş, fosilleştirmiş en aşağı 300 milyonluk bir fosile sahip. Diğer taşlara oranla pek fazla bilindik değil ama en etkili taşlardan bir tanesi. Taşlarımızın etkisine inanmayan vatandaşlarımız oluyor. O vatandaşlarımıza Rahman suresinden örnek veriyoruz. İnci ve mercan aynı ayette geçiyor, inci ve mercanı biz denizden çıkardık diyor Rabbimiz. Daha sonraki ayette ise Rabbinizin nimetlerini yalanlamayın diyor. Başka bir ayette yine Safir, Yakut, zümrüt ben bunları size haram kılacaksam neden yarattım buyuruyor Rabbimiz. O yüzden yalanlamamak gerekiyor. Yine hadislerde akik taşını üzerinizde bulundurun yazıyor."