İşte formül…

Türk Lirasında yaşanan aşırı değer kaybı sonrasında günlerce sesi soluğu çıkmayan hükümet yetkilileri geçtiğimiz gün Bakanlar Kurulunda alınan kararla Cumhuriyet Meclisinin olağanüstü toplantıya çağrılıp konunun enine boyuna tartışılmasını sağladılar.

Meclis toplantısında ne oldu peki ?

Abiyane tabirle havanda su dövüldü!!!

Hükümet buarada alınması muhtemel tedbirlerle ilgili de 23 maddelik bir dizi önlem taslağı hazırladı.

Hazırlanan 23 madde içerisinde elbette faydası olacak önlemler bulunmaktadır.

Peki bu önlemler arasında Türk Lirasının aşırı değer kaybı karşısında en fazla etkilenen kesim hangisi?

Tabii ki döviz kredisi olan vatandaşlar…

Döviz kredisi olan vatandaşlarla ilgili önlem olarak ne düşünülmüş ?

Bankaların kredi vadelerini uzatması !!!

Kredi vadesini uzatmak çözüm mü ?

Kredi vadesini uzatmak asla çözüm değil sadece vatandaşın ömrünü borç ödeyerek geçirmesi demektir.

Kredinin vadesini uzatmak döviz borcu olan vatandaşı açlığa mahkum etmektir.

Pekala bunun çözümü nedir ?

Bu vatandaşların durumu ne olacak ???

İŞTE DÖVİZ BORCU OLANLARIN ÇÖZÜMÜ!!!

İŞTE FORMÜL :

Birkaç günden beridir konuyla ilgili birçok kesimden birçok kişiyle görüştüm.

İçlerinde sektör temsilcileri de bulunduğu gibi finans ve bankacılık sektörünün önde gelen isimleri de bulunmaktadır.

Bunlardan çıkan sonuçlar şöyle :

Ülkemizdeki döviz mevduat faiz oranları Uluslararası bankalarda %1,5 - %2 arasında, yerel bankalarımızda ise %2 ile % 4 arasında.

Avrupa’da Euro için bankaların verdiği faiz oranı sadece %0

İngiltere’de mevduat faiz oranı neredeyse sıfıra yakın sadece % 0,5 .

Hemen yan komşumuz Güney Kıbrıs’ta ise %0.15 ile en yüksek % 0,90 mevduat faizi yıllık %1 bile değilken ülkemizdeki döviz mevduatın gidebileceği hiçbir yer olmadığını gösteriyor.

Tüm bunları toparlayacak olursak mevduat faizini %2 ile sınırlandırma sonrasında zarar ettiği bahanesiyle mevduatın bir başka ülkeye kaçması ekonomik olarak mümkün değildir.

Bu sıkıntılı günlerde bu kadar zarar eden dövizle borçlanmış kişilerin de borcunu ödeyebilmesi adına döviz kredilerin fazilerini de % 4,5 - % 5 ile sınırlandırılması halinde herkes borcunu rahatça ödeyebilecektir.

İşte örneklemesiyle birkaç döviz kredi sorunu :

Ülkemizdeki yıllık %8 - %12 aralığındaki döviz kredi faizinden ortalama olarak %10 baz alarak örnekleme yapılıyor.

X bankaya 180,000 Sterlin borcu olan vatandaşın yıllık %10 döviz kredi faizinden dolayı 120 ay vadede yaklaşık 3500 Sterlin aylık taksidi bulunmaktadır. Bu vatandaşın kriz öncesi ödediği taksit miktarı yaklaşık 15 – 16,000 TL iken bugün 28,000 TL civarlarına denk gelmiştir.

TL karşılığı 1,500,000 rakamına ulaşan bu borç bugün Türk Lirası krediye çevrilecek olsa %30 kredi faizi ile ayda 40,000.-TL sadece faiz ödemesi gerekmektedir ki bunu hiçbir mantık kabul edemez.

Yapılması gereken tek şey %10 faiz oranı ile yıllık 18,000 sterlin borç faizinin %5 oranına düşürülmesiyle vatandaşa 9,000 sterlin yıllık 750 Sterlin aylık faiz düşüşü sağlayarak taksitinin 3500 sterlinden 2750 sterline düşürülmesidir.

Faiz düşüşü yapılmadan sadece vade uzatılması halinde 180,000 Sterlinin aylık 1500 Sterlin faizi varken 2000 sterlin civarında taksitle bu borcun kapatılması 50 yılı bulur ki birçoğumuzun ömrü bu borcun bitişini görmeye yetmez.

Aynı hesabı birçok versiyonu ile yapmak mümkün tabii ancak buna sayfalarımız yetmeyeceği için bir başka örnekle de sonlandırmak istiyorum.

60,000 Sterlin konut kredisi olan kişiye de aylık yansıyacak düşüş miktarı en az 250 Sterlin olacaktır ki bu da vatandaşın borcunu ödeyebilmesine sebep olacaktır.

Böylesi bir formülün 3 bacağı vardır.

1 – Krediyi veren banka

2 – KKTC Merkez Bankası

3 – KKTC Maliye Bakanlığı ve Vergi Dairesi

4 - Döviz kredisi alan vatandaş

1 – Krediyi veren banka müşterisinin borcunu daha kolay ödeyebilmesi için yaklaşık % 1 – 1,5 oranında kar payından feragat ederek krizden hep birlikte çıkmamıza yardımcı olacak. Bir miktar da süre uzatarak borcun düzenli ödenebilmesi halinde bankalar da mahkemeye gitmeden kredilerin geri dönüşü kolaylaşmış olacak.

 2 - KKTC Merkez Bankası bankaların döviz kredi faizindeki düşüşten bankaların kardan zararının az olması için Munzam karşılıklar ile Disponsibilete oranlarında bir iyileştirme yapabilir. Bu konuda Merkez Bankası Başkanı geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada Merkez Bankasının ciddi gelir elde ettiğini ve bunu maliyeye aktardıklarını söylemişti. Yine aynı açıklamada bankaların dövizin yükselmesinden ötürü TL bazında bankaların karlılığının bilançolarına yansıdığını da belirtmişti.

3 – Maliye Bakanlığı, Hükümet kararıyla döviz kredilerin daha rahat ödenebilmesi adına faiz farkı fonundan % 1 civarında bir destek ödemesi yapabilir. Buna alternatif olarak veya destek olarak bankaların uğrayacağı faaliyet zararı varsa yılsonu kurumlar vergisinden düşmek suretiyle telafi edebilir ve vatandaşlarının bu krizi daha az zararla atlatmasına yardımcı olabilir.

4 – Döviz borcu olan vatandaşlar da bu yapılan iyileştirmeler sonrasında borcunu düzenli ödeyerek hep birlikte krizden en az zararla çıkılmasına, mahkemelere yük olunmamasına katkı sağlayacak.

Ben ekonomist veya finans uzmanı değilim elbette, ama bu sonuçlara ulaşmak da günlerce aylarca çırpınmaya da gerek duymamaktadır.

İşte en yalın şekliyle kriz ve çözüm formülü. Bundan sonrasını detaylı olarak çalışmak ve konunun uzmanlarınca sonuçlandırmak Devlet ve Hükümet yetkililerinin işidir.

Takipçisi olmaya da, yeni formüller bulunursa da onları da aktarmaya devam edeceğim.