İki Toplumlu ‘’Coronavirüs Siyaseti’’

Coronavirüs.

Çin’i sarstı, dünyaya yayılmaya başladı.

Ülkeler aldıkları önlemleri, halkları ile paylaşmaya başladılar.

Türkiye de dahil olmak üzere, bazı ülkeler, çok profesyonelce organize edilmiş operasyonlarla, Çin’deki vatandaşlarını sağ salim ülkelerine getirdiler.

Her ülke, kendi bilim komitelerini kurdu.

Başta havaalanları olmak üzere, giriş kapılarına gerek termal kameralar koydular.

Hastalık taşıma şüphesi olanları duruma göre izole edip karantinaya alarak temel önlemlerini aldılar ya da tetkikler yapılarak doğru tanılar koymaya çalıştılar.

Hastanelerde, toplu yerlerde bulaş riskini azaltmak için ek hijyen önlemleri alındı.

Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, daha iki gün önce yaptığı açıklamada, Çin’in krizin merkez üssünde aldığı önlemlerin, salgını önlemek adına en iyi yöntem olduğunu belirtti.

Bu arada Çin’in Cenevre’deki BM Temsilcisi, diğer ülkelere aşırı tepki vermemeleri çağrısında bulundu.

Peki biz ne yaptık?

Şu anki Sağlık Bakanı’mız Sayın Dr. Ali Pilli’nin bakanlık karnesinin sıfır değil, eksi olduğunu söylemekten geri duramam.

Ancak, bu Coronavirüs olayında, Sağlık Bakanlığı’nın biraz hareketlendiğini, bazı önlemler aldığını görmek beni kısmen mutlu etti. Yeterli mi peki? Yetersiz.

Diğer taraftan, ülkemizdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Coronavirüs de nasibini aldı!

O bize bulaşmadan, biz siyaset virüsünü ona bulaştırdık sanırım…

Nasıl mı?

Zorlama yapıldığı her halinden belli olan, Coronavirüs gündemi ile toplanan ‘’İki Toplumlu Sağlık Komitesi’’ sayesinde.

Komitenin toplantı sonucu ile ilgili TAK’ın yaptığı açıklamada elle tutulur tek cümle şu:

‘’Komitenin açıklamasına göre, Komite üyeleri yakın temasta kalmayı, bilgi alışverişinde bulunmaya devam etmeyi ve gerekli gördüğü takdirde karşılıklı yardım sağlamayı kararlaştırdı.’’

Değerli okurlar;

Ne anladınız?

Ben bir doktor olarak hiçbir şey anlamadım!

Yakın temas, bilgi alışverişi, gerekli görüldüğü takdirde karşılıklı yardım almak

Hepsi bu mu şimdi?

Hani, nerede toplantının ayrıntıları?

Somut örnek nerede?

Ortak eylem planı nedir?

Güneye ya da Kuzeye geçenler, belirlenmiş bir zamana kadar kayıt altına alınacak mı mesela?

Bunlardan biri ateşlenirse, Coronavirüs enfeksiyonu şüphesi ile hastaneye kaldırılırsa ne olacak?

Kapılarda termal kamera yok! Konulacak mı?

Coronavirüs vakaları ayrı ayrı mı karantina altına alınacak yoksa ortak bir hastane belirlenip orada mı takip edilecek?

Coronavirüs tespit edilen vakaların tedavi süreçleri nasıl olacak?

Sorular havada kaldı!

Ve dahası…

İki Toplumlu Sağlık Komitesi deniliyor adına.

Araştırdım ama bulamadım.

Fakat, madem konu sağlık ise, iki toplumun Sağlık Bakanları nerede?

İki toplumun hekim örgütleri nerede?

İki toplumun sağlıkla ilgili akademisyenleri nerede?

Olmadı…

Uzaktan bakıldığında, şık ve yerinde bir toplumcu davranış gibi görünse de, öyle olamadı.

Kısır katılımcılarla yapılan, yuvarlak cümlelerle geçiştirilen toplantı kararları, bu toplantının, iki toplumun sağlığı ile ilgili kaygılardan çok, toplantıya katılan birkaç kişinin siyasi kazanımlarını hedeflemiş izlenimi doğurdu bende.

Virüs bu, kime ne zaman bulaşacağı pek belli olmasa da,

Coronavirüs bize bulaşmadan önce, bazıları Coronavirüs’e siyaseti bulaştırmayı başardı ya,

Helal olsun!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899