Aslın projesinde, suyu taşıyan boru patlamış, Türkiye’den Geçitköy Barajı’na su akışı durmuştu. Kış şartları nedeniyle tamir söz konusu değildi. Suyun ülkemize ne zaman akmaya başlayacağı bilinmiyordu.

Tarih 12 Ocak 2020.

Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı, Geçitköy Barajı’nı ziyaretinde şunları söylemişti:

‘’Türkiye’den KKTC’ye su taşıyan boru hattında yaşanan sorun nedeniyle Geçitköy barajına su akışı bir süre duracaktır. Bu sürenin kısa tutulmasına çalışılacak olmasına rağmen tahmin edilenden daha uzun olabilir. Bugün Geçitköy barajındaki su seviyesini yerinde gördüm. Su hayattır. Ancak sadece Türkiye’den gelecek suya bağlı olarak hayatımızı idame ettirmek olmaz. Her zaman söylediğimiz gibi, Türkiye’den borularla nakledilen su önemli bir proje..ama kendi kaynaklarımızı ihmal etmemek, topraklarımıza düşen her damla sudan yararlanmak, suyun derelerden denize akıp gitmesini bir ölçüde önlemek; ve su tasarrufuna önem vermek kaçınılmaz .”

Tarih 15 Aralık 2020.

Şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Tatar, Geçitköy Barajı’nı ziyaretinde şunları söyledi:

‘’Girne’de Geçitköy Barajı; Toros’lardan süzülen Anamur tepelerinden, 6 Ekim’de Akdeniz’i aşarak akan Anadolu su’yu ile tekrar dolmaya başlamıştır.’’

Her iki Cumhurbaşkanı’mız konuya farklı pencerelerden yaklaşmış olsa da, ikisi de doğruları söyledi.

Sayın Akıncı, Türkiye’de bağlı/bağımlı olmanın risklerini ‘’su’’ üzerinden bir kere daha hatırlatmayı uygun görmüştü.

Çözüm olarak da kendi su kaynaklarımıza sahip çıkmamızı, toprağa düşen her damlanın değerlendirilmesi ve su tasarrufuna önem verilmesinin gerektiğini vurgulamıştı.

Sayın Tatar, Geçitköy Barajı’na gelen suyun dağlardan, tepelerden, denizden aşarak ülkemize ne denli zorluklarla getirildiğini hatırlatarak, ‘’Ana’’ vurgusunu farklı bir dille tekrar işlemişti.

Her iki açıklama da profesyonelce idi.

Ancak, ister Sayın Akıncı’nın gözüyle bakalım, ister Sayın Tatar’ın gözüyle bakalım geldiğimiz noktada hiçbir değişiklik yok.

Türkiye’den su gelse de hala birçok yer suya kavuşamadığı için gerisin geriye denize dökülmeye devam ediyor.

Yağmur yağdı mı, gökten inen su toprakla buluşamıyor, betonlara, asfaltlara çarpıyor artık.

Dere yataklarımızın sayısı her geçen yıl azalıyor.

Göletleri besleyen derelerin üzerinde yapılaşma hala devam ediyor.

İnşaat artıkları ile doldurulan dere yatakları yüzünden suyun yönü değişiyor.

Göletlerden kaçak sular çekiliyor.

Kaçak artezyen kuyuları ile kurutuyoruz ülkemizi.

Ve su… bizden intikamını alıyor toprakla birlikte.

Yağmurun ardından evlerimizi basıyor, arabalarımızı denize sürüklüyor, canlarımızı önüne katıp hayattan alıp götürüyor…

Cumhurbaşkanları’mız Geçitköy Barajı’nda poz veriyor.

Su konusuna biri ‘’soldan’’, diğeri ‘’sağdan’’ bakıyor.

Farklı mesajlarla işliyorlar Geçitköy’ün durumu.

Ancak KKTC’de hiçbir şey değişmiyor.

Sözlerin bolluğu, suyun azlığı içerisinde, su politikamızı tek bir cümleye hapsediyorlar aynı yerde verdikleri pozlarla…

‘’Su akar, yolunu bulur.’’

İletişim: 0542-8529899