HÜKÜMET VE ÜNİVERSİTELER

KKTC üniversitelerinde okuyan öğrenci sayısı yüz bini aştı.

Dünyada birçok ülke eğitim sektöründen milyarlarca dolar gelir elde ediyor.

Ülkemizdeki üniversite sektörüyle ilgili, eski ismiyle Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti, yeni ismiyle Kıbrıs Ekonomik İşbirliği Ofisi tarafından çok kapsamlı bir çalışma yapılmış ve mükemmel bir rapor tanzim edilmiştir.

Geçtiğimiz yıllarda(2012 yılı)  hazırlanan rapora göre 2018 yılı hedefi 90,000 öğrenci iken şuanda öğrenci sayımız 100,000’i geçmiş durumda.

2023 yılı hedefi ise 150,000 öğrenci ve bu sayıya ulaşıldığı zaman 3. Ülkelerden gelen öğrenci oranının %50, Türkiye’den gelecek öğrenci oranının ise %40 olması üzerine kurulmuştur.

Yine aynı rapordan yola çıkarak bir öğrencinin yıllık harcaması okul ücreti dahil yaklaşık 10,000 Amerikan Doları, toplamda ise neredeyse BİR MİLYAR Amerikan Doları bir gelir oluştuğu sonucuna varılabilmektedir.

Ülkemizdeki turizm gelirlerinden bile fazla olan ve ülkenin hemen hemen tüm sektörlerini tetikleyen yüksek öğrenim sektörüne hükümetlerimiz ne kadar önem vermektedir.

KKTC Üniversitelerinin bu pastayı büyütmek için yaptıkları çalışmalar gerçekten takdire şayandır, ancak devletin bu tanıtımların uluslararası arenada daha organize bir şekilde yapılması için neler yaptığını bilemiyoruz.

Turizmden çok daha fazla geliri olduğu artık aşikar olan Yüksek Öğrenim sektörü için de artık Yüksek Öğrenim Planlama Dairesi ve Yüksek Öğrenim Pazarlama Dairesinin kurulması gerekmektedir. Belki de bu iki daire Yüksek Öğrenimi Denetleyen diğer birimlerle sadece Yüksek Öğrenimden sorumlu bir Bakanlık haline getirilmelidir.

Ülkemizin görünüşe göre lokomotif sektörü eğitim turizmi olacağına göre yüksek öğrenimle ilgili bakanlığın süratle kurulması, bunun altında planlama ve pazarlama dairelerinin oluşturulması, buraya gelen öğrencilerin yaşadıkları tüm sorunlarla ilgili 7/24 ulaşabilecekleri bir birim ve bunlara çözüm üretecek ekiplerin oluşturulması yeni kurulan hükümetimizin öncelikli hedefleri arasında olmalıdır.

Eğitim sektöründe yapılması gerekenlerle ilgili görüş ve önerilerimizi ilerleyen günlerde daha detaylı paylaşmaya çalışacağız. Ancak kesin olan Üniversiteler ile ülkedeki ilk – orta ve lise eğitiminden oluşan birimleri süratle ayırmak önceliklerin ilk sırasında olmalıdır.

Yazımızın sonunu meşhur Maarif Nazırının sözü ile noktalayalarak hem kıssadan hisse çıkaralım hem de azacık tebessüm edelim.

“ŞU MEKTEBLER OLMASAYDI, MAARİFİ NE GÜZEL İDARE EDERDİM”