Hükümet Hikayesi;
Nihayet bitti, reformlar yapıldı, anlaşma oldu, her taraftan refah fışkırıyor ! coştuk coştuk!!şaka şaka...
Yani Hiç bişey olmayacağını nedense herkes biliyordu gibi bir his var içimde. Esas mesele CTP 'in de bunu biliyor olması idi.
Şöyle ki;
Hikaye aslında Talat beyin ikinci defa Cumhurbaşkanı adayı gösterilmemesi veya seçilmemesi ile başladı, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası CTP açısından bir anlaşma açmazı dönemi başladı,
CTP açısından sorun anlaşmanın kendisi değil aslında, sorun; anlaşmanın olması ya da olmaması durumu idi.
CTP, son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, parti içi hesaplaşmaların gölgesinde kaybedilmesiyle birlikte, kendisini tam da bu açmazın içerisinde buldu.
Neticede iki durum ortaya çıktı;
Birincisi, başarı durumu; Uzak bir ihtimal ama Akıncı beyin herhangi bir çözümle başarılı olması demek, 40 yıllık CTP siyasetinin sonu olmaz mıydı? Yani sen 40 yıl uğraştın başaramadın, Adam geldi şıp diye yaptı!..
İkincisi, başarısızlık durumu; elinde çözüm ve anlaşmadan başka hiç bir söylemi veya iddiası olmayan CTP'nin, desteklemek zorunda kaldığı Akıncı beyin veya mevcut CTP iktidarının her ikisinin de birlikte, yine bir başarısız anlaşma girişimi, halkın gözünde tek atımlık barutun vardı attın bitti imajı yaratmaz mıydı?
Talat bey zekice bir manevra ile bir taşla iki kuş vurdu. Şöyle ki; zaten kapının eşliğinde iktidar olsun diye bekleyen UBP'ye al iktidarı biraz çalış sağ kesimi toparla ki, Halkın Partisine meydan kalmasın, yoksa adamlar tek başına iktidar olacak bir an önce engellemek lazım diye düşünmüş olabilir.
İkincisi; çözüm ve barış ile ilgili CTP'yi tam bir fiyasko durumundan kurtulmak için, Türkiye ile yaratılan suni krizler kullanılarak, bakın biz iktidardan mali veya protokol meseleleri yüzünden gidiyoruz, yoksa kalsaydık çözümü yapacaktık algısı yaratmak.
Örneklersek, "çözüm sigarası bitmek üzereyken, ateş izmarite dayanmadan söndür ki, gelecekte belki bir kere daha yakma şansı bulursun"
Ama durum şu ki; UBP-CTP koalisyonunun ciddi kaybedeni CTP olmuştur. UBP ise kendi iç karışıklıkları ile uğraştığını ve icraatlarda aslında sorumluluğun CTP'ye ait olduğunun resmini gayet iyi çizmiştir.
Yeni beklenen hükümet seçim hükümeti, teknokrat veya icraat hükümeti olsun olmasın farketmez, bence toplumun beklentisi, kamu düzeni, ekonomik gelişme ve refah düzeyindeki iyileşmedir. Onun dışında çözümmüş avrupaymış, Anavatan edebiyatıymış, hepsine insanların karnı doymuştur. İnsanlar devlet otoritesini, düzenini özler hale gelmiştir. Umarım kısa sürede normal bir devlet gibi, bütçeler, politikalar ve icraatlar konuşulmaya ve uygulanmaya başlanır.