PİLAVDAN DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN…

Bu garip ülkede doğruları söylemek insanın başına ciddi problemler açabilir ama bu doğruları söylemememiz için gerekçe olamaz ve/veya olmamalı. Değil mi?

Burada hemen Hukukun temel kurallarını hatırlamakta/hatırlatmakta yarar var:

* Yasalar herkes için geçerlidir,

* Yasayı/yasaları bilmemek mazeret değildir,

* Ve kamu görevlileri yasaları uygulamakla ödevlidirler. (Bunun için maaş alırlar)

Yanlış bile olsa o yasa değişmedikçe kamu görevlileri yasayı uygulamak ve uygulamayanları kovuşturmakla ödevlidir.

21/1992 sayılı Banka ve Sigorta İşlemleri Yasası bunlardan birisidir. Hukukun Üstünlüğü ve KKTC (1) başlıklı yazımda değindiğim üzere mevcut hali ile 21/1992 sayılı yasa uygulama tekniği açısından yanlıştır ama hala YÜRÜRLÜKTEDİR!!! Bu nedenle herkes uymak, kamu görevlileri de yasanın uygulandığını denetlemekle ödevlidirler…

Bu nedenle yasa değiştirilinceye kadar uygulanmak zorundadır. Bankalar yasa koyucu üzerinde ciddi baskı unsuru olabildikleri halde yaptıkları yanlış uygulamaya kimse ses çıkarmadığı için BSİV yasasının değiştirilmesi için hiçbir girişimde bulunmamaktadır.

Yasaları uygulamakla ödevli kamu görevlileri ise yasanın uygulanması için hiçbir girişimde bulunmadıkları gibi etkili ve yetkili makamlardaki birçok kamu görevlisi de yasaya aykırı olarak bireysel olarak kendilerinden tahsil edilen Banka ve Sigorta İşlemleri Vergisini ödedikleri halde ses çıkarmamaktadır.

Çok basit uygulama hatalarında iş insanlarına ciddi yaptırımlar uygulayan ve zorluk çıkaran Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Dairesi’nin kuruluş yasası olan 46/1987 sayılı yasanın Dairenin Kuruluş Amacı’nı düzenleyen 3. Maddesi aynen şöyledir: “ Dairenin kuruluş amacı; bu yasa ve yürürlükteki mevzuatla Daireye verilen görev ve yetkilerin yürürlükteki mevzuat çerçevesinde etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.” 46/1987 sayılı yasanın 5. Maddesinde ise dairenin görevleri madde altındaki alt katmanlarda ayrı ayrı sayılmıştır. Buna göre; BSİV yasasının uygulanmasını denetlemek ve vatandaşı korumak başta Para, Kambiyo ve İnkişaf Sandığı işleri Dairesi olmak üzere Maliye Bakanlığına bağlı daire müdürlükleri ile KKTC Merkez Bankası ve Sayıştay’ın ödevlerindendir. Merkez Bankası Denetim elemanları Bankaların tüm faaliyetlerini denetlemekle ödevlidir. Peki; bu denetim elemanları kamu kurum ve kuruluşlarının kullandığı kredilerin denetimini yaparken yürürlükteki yasaya aykırı olarak BSİV’nin müşteri konumundaki kamu kurum ve kuruluşlarından tahsil edildiğini görmezler mi? Sayıştay denetçileri BSİV yasasından habersizmidir? Merkez Bankası denetçileri için yazılanlar bunlar için de geçerlidir. Yürürlükteki yasaya aykırı olarak kamu kurum ve kuruluşlarından tahsil edilen Banka ve Sigorta İşlemleri Vergisinin bankalardan talep edilmesi ve/veya kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmemesi gerektiği hususunda kim ne yapmıştır?

Ya da bahsedilen kurum ve kuruluşlarda görevli en üstten en alt kademedeki kamu görevlileri, devletin hakim ve savcıları kullandığınız Bireysel Kredi, Konut Kredisi, Otomobil Kredisi dolayısıyla sizlerden tahsil edilen faiz üzerinden alınan BSİV’nin mükellefi Banka olduğu halde sizden tahsil edildiğinin farkında değilmisiniz? Diyelim ki hiç kredi kullanmadınız ve bundan haberdar değilsiniz, peki Kredi Kartı da kullanmıyormusunuz? Bugün artık tartışmasız herkesin kullandığı Kredi Kartı ekstresini hiç

incelemediniz mi? Kredi Kartından nakit kullandığınızda ya da borcun tamamını ödemeyip borcun bir bölümünü bir sonraki döneme bıraktığınızda sizden yasaya aykırı olarak tahsil edilen BSİV için neden sesiniz çıkmaz?

Yoksa bankalarla ortakmısınız?