Adı; Judith Gail "Judy" Garber.

Georgetown Üniversitesi Uluslararası Ekonomi bölümü mezunu.

Güney komşumuz Rumlar tarafından 1963 yılından beridir işgal edilmiş olan Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki ABD Büyükelçisi.

Fısıltı gazetesinde konuşulanlara göre uzmanlık ve özel ilgi alanının “kara para trafiği” ve özellikle de Rus kara parası olduğu.

Güney Kıbrıs’a ABD Büyükelçisi olarak atanması bir rastlantı mıdır yoksa diplomatik bir hamleden öte Kıbrıs’ın güneyindeki bazı bankalarda “uyuyan!” Rus “kara parası” ile bağlantılı bir devlet stratejisinin aktörü müdür bilinmez ancak ABD’nin IMET hamlesi sonrası Kıbrıslı Türklerin Devletinin öncelikli diplomatik muhatabı noktasına yerleşen ilk isim oldu, Judith Gail "Judy" Garber.

ABD’nin, Kıbrıslı Rumların işgal altında tuttuğu Kıbrıs Cumhuriyetini, daha açık bir ifade ile Kıbrıslı Rumların Ordusu olan Rum Milli Muhafız Ordusuna yönelik Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim (IMET) programı çerçevesinde askeri alanda eğitim programı başlatacağı açıklamasının ardından kararı Cumhurbaşkanlığına ileten ise Bayan Garber oldu.

Ve Bayan Garber’e de yine ayni görüşmede Cumhurbaşkanlığı’nın hassasiyeti ve ABD’nin IMET hamlesi ile ilgili rahatsızlığının hemen iletilmesinin şifreleri ise doğru analiz edilmeli.

Devletin tepesinde yer alan Cumhurbaşkanlığı’nın, Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs adası ve Doğu Akdeniz’deki haklarının korunmasına yönelik ortaya hemen koyduğu irade ile Devlet olgusunun varlığının bir kez daha ifade edilmesi yanında Devlet adamlığının da somut bir göstergesi olarak tarihe not olarak düştü, IMET kararı karşısında ortaya konan irade.

Başbakanlık 24 saat içerisinde tepkisini ortaya koyarken KKTC Dışişleri Bakanlığından 72 saat sonra açıklama gelmesi ise olayın bir diğer düşündürücü boyutu.

Büyükelçi Judith Gail "Judy" Garber ise ABD’nin resmen Kıbrıs’ın güneyine askeri üs kurmasını bildirmekten öte  Akdeniz’de hidrokarbon yatakları üzerinde yaşanan “Soğuk Savaş”ta ABD’nin daha etkin olacağını diplomatik bir dil ile gerek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya gerekse KKTC Cumhurbaşkanlığı üzerinden de dolaylı da olsa kararı Ankara’ya ileten diplomat olarak Kıbrıs yakın siyasi tarihinde yerini aldı.

Kıbrıs adası üzerinden Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarına egemen olmak için devam eden “güç savaş”ında ABD’nin somut ve fiili olarak oyuna katılarak sahneye çıkmasının ilanından başka bir şey değil aslında tüm yaşananlar.

Ve ABD’nin IMET kararı ile birlikte Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Ankara ile Moskova yakınlaşması, S-400 ve F35 krizi, Kuzey Irak ile Suriye’de yaşananlar, Libya’da devam eden ve şimdilik düşük yoğunluklu seyreden savaş, Doğu Akdeniz’in hidrokarbon zenginliklerini bölüşme kavgasında tarafların mevzi kapma hamleleri üzerine eklenen IMET krizi sonun başlangıcı mı bilinmez ancak bilinen tek bir gerçek var ki iki kutuplu dünya düzeninden bugüne kadar özellikle “Yeşil Kuşak Projesi” ve komünizm ile mücadelede ABD’nin ilgisinin her zaman Kıbrıs’ın üzerinde olduğu.

Ve bugün de ABD’nin Kıbrıs üzerinde ilgisi ve çıkarları sürmekte.

IMET hamlesine bu çerçeveden bakarak yorumlamak ise ABD’nin neyin peşinde olduğunu deşifre etmekte.

Aslında ABD Yönetimi ilk önce, Temsilciler Meclisinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasını düzenleyen yasayı kabul ederek Akdeniz’de dengelerin değişmeye başlayacağının sinyalini vermişti.

İstikrar mı yoksa olası bir çatışma sonrası yeni bir istikrarsızlık merkezi olarak Kıbrıs üzerindeki çıkarlarını korumaya devam etme oyunu mu sahneye konmakta, hep birlikte göreceğiz.

Akdeniz’de “Soğuk Savaş”ta taraflar birbirlerinin restine rest ile karşılık vermeyi sürdürürken IMET ile birlikte düşük yoğunluklu bir çatışma ile sıcak savaş’ın yaşanıp yaşanmayacağını süreç ortaya çıkaracak ancak IMET kararı sonrası Kıbrıs Türk kamuoyu 3 sorunun cevabını bulma telaşında.bilin

ABD istikrarın mı yoksa istikrarsızlığın mı peşinde?

Ve yine istikrarsızlık oyunu ise sahneye konan ABD’nin gerçek müttefikleri kimler?

Ve IMET sonun başlangıcı mı?

Akdeniz’in suları ile birlikte Kıbrıs, en sıcak yaz’ını yaşamaya hazırlanıyor.