“Çözüm için masaya gelmeye hazırım derken, 200 milyon Euro"luk silahlanma çelişkisi”
 

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’ın bir yandan silahlandığını ve 200 milyon gibi rekor bir savunma bütçesi ayırırken, diğer yandan ise federal temelde çözüm için masaya gelmeye hazırız ifadeleri samimiyetten uzaktır.
Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri ve Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Cumhuriyet Meclisi kürsüsünden Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı (Güv. K.K.) bütçesinin önemine dikkat çekti.
Güv. K. K.’nın 1 Milyar 996 Milyon TL’lik bütçesinin görüşülmesi sırasında konuşan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs’ın 2023 askeri programı içinde sadece silahlanmaya ayırdıkları 200 Milyon Euro’luk bütçeye işaret ederek şunları söyledi: GKRY tarihi bir bütçe geçmiştir. GKRY Savunma Bakanı Haralambos Petridis’de son 20 yılın en yüksek bütçesi olduğunu kendisi söyledi. Bu bütçeyle Fransa ve ABD’den yapılan anlaşmalarla insansız hava araçları, hava savunma sistemi ve saldırı helikopteri almayı planlıyorlar. ABD uzun yıllar sonra silah ambargosunu kaldırıyor. Rum Milli Muhafız Ordusu son bir yıl içinde 40 askeri tatbikata katılıyor.”

ABD’nin Güney’i State Partnership Programı’na dahil ederek ikili askeri eğitimlerde bulunduklarını söyleyen Hasipoğlu, “ ABD Dışişleri’nden federal çözümü destekliyoruz şeklinde açıklama geliyor. Anastasiadis, ben masaya oturmaya hazırım ama şartlarım var diyor. Şartlarından biri Türk askeri gidecek, Türkiye’nin garantörlüğü sona erecek. Bu konuda federasyon görüşmesinde haleflerine de çağrı yapıyor. Tek bir Kıbrıslı Türk bakanın olumlu oyu olmayacak çünkü bu veto anlamına gelir diyor. Siyasal eşitliği kabul etmiyor” ifadelerini kullandı.


Güney’in zihniyeti değişmedi….


Tüm bu yukarıda ifade edilenler ışığında, Güney Kıbrıs’ın değil federasyon, hiçbir şekilde eşitlik temelinde adil ve kalıcı bir çözüm veya işbirliği konusunda samimi olmadığını dile getiren Hasipoğlu, “Bir yandan Fransa ve ABD’nin Rum milli muhafız ordusuna silah satma yarışı içine girerken diğer yandan politikacıları biz Kıbrıs’ta çözümü destekliyoruz diyor. Burada ne samimiyet ne de çözüm için bir istek vardır. Rum tarafının tek derdi silahlanmak, ABD ve Fransa"nın ise silah satıp para kazanmaktır. Kendi milletvekillerine ve din adamlarına silah eğitimi veren bir zihniyet var. Bu GKRY’nin zihniyetinin değişmediğini, EOKA düşüncesinin değişmediğini ve hiçbir şekilde adada kalıcı bir çözüme ulaşmak istemediklerinin göstergesidir. O nedenle ortaya koyduğumuz egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü politikasının ne kadar gerçekçi olduğunu bir kez daha gösteriyor” dedi.


Federasyon isteyenler silahlanıyor…

“Federasyonu istiyorum deyip 200 Milyon Euro’luk savunma bütçesi yapamazsınız. Kime karşı silahandığınız zaten bellidir. Bir yandan ben çözüm için masaya gelmeye hazırım derken, diğer yandan 200 milyonluk savunma bütçesi ayırıp , Türk askeri adadan gitsin, Türkiye garantörlüğü son bulsun ve federasyonu görüşelim diyemezsiniz. Bu yaptıklarınız ve düşünceleriniz samimi ve tutarlı değildir” dedi ve ekledi: “Rumlar adanın tek hâkimi olarak kendilerini görüyor. Oysa bu adanın iki eşit egemeni vardır, Kıbrıs Türk halkı ve Kıbrıs Rum halkı vardır. UBP olarak Anavatanın etkin ve fiili garantisinin olmadığı bir çözüm şeklini asla kabul edemeyiz. Bugün 1974 yılında itibaren adada barış var ise, adamızdaki barışın ve huzurun teminatı olan askerimiz sayesindedir. Rum tarafının silahlanması ve yaptığı askeri çalışmalar, ülkemizdeki Türk askerinin varlığının önemini bir kez daha teyit etmektedir.