Duruş bu ülkedeki siyasetin temel sorunsalı.

Duruş derken düğme ilikleyici duruşu değil.

Hacıyatmaz duruşu da değil.

Dimdik durabilen.

Fikrine ve zikrine inadına sahip çıkan.

Ödün vermektense, bastırıp gidebilen.

Bizde çok bulunmaz böylesi tabi.

Rauf Raif Denktaş var.

Milim duruşundan ödün vermeyen.

Tahsin Ertuğruloğlu var.

Zorlu Töre var.

Doğuş Derya var.

Son örnek ise Ayşegül Baybars.

*****

Seveni de sevmeyeni de ortak.

Baybars’ın bir duruşu var.

Onaylarsınız yada onaylamazsın.

Ama duruş saygı uyandırandır.

Siyasette de saygınlık gerekiyor.

Bunu bir şekilde başardı Baybars.

Ha, 3 yıllık Bakanlıkta hataları var mıydı?

Oldukça çok.

Ama hatasız kul mu olurmuş?

Hata yapmadan doğru bulunur muymuş?

Bu noktada Ayşegül Baybars ismi önemli.

Siyaseti de seviyor.

Çatır çatır siyaset yapmayı da öğrendi.

E peki neden olmasın?

Neden yıpranmış Özersay’ın yerine gelmesin?

Zaten gideceğim dememiş miydi?

******

Baybars, HP için umut olabilir mi?

Bunu şimdiden kestirmek güç.

Çünkü erime süreci devam eden bir parti HP.

Ve lakin, unutmayalım Talat örneğini.

Diplere vuran bir CTP’de umut olmuştu.

Ve sonrasını herkes hatırlıyor.

Ha, Talat iyi çıkış yapıp gerisini getirmedi belki.

Ama Ayşegül Baybars çok genç.

Ve ciddi bir figür.

HP’de de birkaç iyi vekil de var.

Mesela Erek ve Jale Refik.

Bu üçlü sinerji yaratabilir mi?

HP’yi bir atımlık barut olmaktan kurtarabilirler mi?

Bunu da zamanla göreceğiz elbette.

******

Ayşegl Baybars’ı önemsiyorum.

Siyasette yenilenme ve yenileşmeyi de.

Tıpkı Ersan Saner, Fikri Ataoğlu gibi.

Tıpkı Mehmet Harmancı gibi.

Bu isimlerle rekabet yeteneği var.

Hepsine de günü saati gelir kök söktürebilir.

Ama doğru kadrolarla.

Doğru politikalarla .

Ve en önemlisi sağlam bir duruş ile.