BM Barış Gücü UNFICYP’in görev süresinin uzatılması raporunda; adada “iki yönetimden” bahsedildiği, İngiltere’nin ise AB’den çıkıyor olmasına karşın Kıbrıs’a müdahil olmaktan ve kulis faaliyetlerinden vazgeçmediği iddia edildi.
Fileleftheros gazetesi; “Brexit Bile Onları Durdurmuyor – İngiltere’yle BM’de İkinci Cephe” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde,  Rum yönetiminin, biri Türkiye’nin sözde Güney Kıbrıs MEB’indeki “saldırıları”, diğeri ise UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesine ilişkin raporu olmak üzere iki ayrı cephede saldırıya maruz kalmakta olduğunu iddia etti.
Gazete, Rum yönetiminin mücadele verdiği ilk cephenin, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki faaliyetleri olduğunu belirterek, Türkiye’nin 8’inci parselde sondaj çalışmalarına başlaması çerçevesinde yaşananlar olduğunu aktardı.
Gazete, ikinci cephenin ise, Perşembe günü onaylanacak olan UNFICYP raporunun nihai şeklinin oluşmasına ilişkin görüşmelerde yaşananlar olduğunu savundu.
Raporda, adada mevcut “iki yönetimden” bahsedildiğini belirten gazete, İngiltere’nin “yine orkestra şefi rolünü üstlenerek”, raporda sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin düzeyini düşüren ve KKTC’nin düzeyini yükselten ifadelere yer verdiklerini iddia etti.
İngiliz Yüksek Komiseri Steven Lillie ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın koordineli bir şekilde bu yönde çaba gösterdikleri suçlamasında bulunan gazete, raporda “iki toplumun değil, iki tarafın işbirliğinden” bahsedilerek, aslında iki ayrı yönetime atıfta bulunulduğunu da öne sürdü.
Gazete haberinin devamında, Türkiye’nin “Strovilya” (Akyar) bölgesinde inşa ettiği nöbet kulübesine personel yerleştirdiğini ve UNFICYP’e “bölgenin artık KKTC toprağı olmasından ötürü bölgeye devriye gönderemeyeceği” bilgisini verdiğini iddia etti.
Kathimerini gazetesi de benzer bir haberi; “UNFICYP Raporu Konusunda Turuncu Alarm – Raporun İçeriği Konusunda Diplomasi Mücadelesi” başlıkları altında okuyucusuna aktardı.
Gazete, bugüne kadar tipik bir süreç olarak addedilen UNFICYP’in görev ve yetkilerinin belirlenmesi sürecinin, bu yılki rapor taslağının geçtiğimiz hafta açığa çıkması sonrasında değiştiğini, rapor taslağının Rum yönetiminde paniğe neden olmaya yettiğini yazdı.
Rapordaki yeni unsurun, adadaki tarafların tüm konular hakkında, BM’nin müdahilliği veya varlığı olmadan doğrudan temasta bulunmalarının öngörülmesi olduğunu belirten gazete, raporun bu şekilde kabul edilmesi durumunda Rum polisinin KKTC polisiyle ve diğer Rum birimlerinin KKTC birimleriyle BM olmadan doğrudan işbirliği ve iletişimde bulunmak durumunda kalacaklarını yazdı.
Gazete, raporun sadece bir noktasında değil birçok noktasında benzer durumların olduğunu, bu yüzden de yeniden düzeltme ihtimallerinin zorlaştığını belirtirken, benzer bir girişimim 2004 yılında Annan Planı’nın reddedilmesinden sonra da yapıldığını ve son anda yoğun çabalar sonucunda önlendiğini vurguladı.
Rum yönetiminin daimi destekçilerinden birçoğunun dahi görüşlerinin “bulanıklaştığını” ifade eden gazete, Fransa’nın desteğinin alınmasına ise kesin gözüyle bakıldığını aktardı.