Ölüm nedenleri arasında ön sıralarda yer alan hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, inme, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği gibi ciddi komplikasyonları ile çok önemli bir halk sağlığı problemi

Prof. Dr. Kamil Adalet, tansiyon hastalarının yaklaşık yüzde 30-40’ında, yani çok büyük bir bölümünde dirençli hipertansiyon olduğunu ifade ederek, “Üç veya daha fazla sayıda tansiyon düşürücü ilaca rağmen hedef kan basıncı sağlanamaması durumu ‘dirençli hipertansiyon’ olarak tanımlanıyor. Yüksek tansiyonlu hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde 1 veya 2 ilaç yeterli olmamaktadır” diye konuştu.

Prof. Adalet, dirençli hipertansiyona yol açan en önemli faktörün yaş olduğunu belirterek, “Yaş arttıkça kan basıncı kontrolü zorlaşmaktadır. Diğer faktörler, diyetle fazla tuz alımı, aşırı kilo, sigara, alkol tüketimi, şeker hastalığı, kadın cinsiyet, siyah ırk, kronik böbrek yetersizliği ve kalp duvarının kalınlaşmasıdır” dedi.

Prof. Dr. Adalet, kişinin diğer rahatsızlıkları nedeniyle aldığı ilaçlar da (romatizma ilaçları, doğum kontrol hapları, kortison, nasal spreyler, astım ilaçları vb) kan basıncının yükselmesine neden olabileceğini söyledi. Yüksek tansiyonlu hastaların gittiği her branşta kullandığı tüm ilaçları bildirmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kamil Adalet, “Bu nedenle yüksek tansiyonlu hastalar kullandığı tüm ilaçları hangi branştan doktora giderse gitsin kullandığı tüm ilaçları bildirmelidir. Tansiyonun dirençli olmasının 2 grup sorun yaratması söz konusudur: 1. Daha fazla sayıda ve yüksek dozda ilaç kullanılması gereği nedeniyle ilaçlara bağlı yan etki ihtimalini arttıracaktır. 2. Yüksek tansiyonun yol açtığı komplikasyonların (felç, kalp yetersizliği, kalp krizi, böbrek yetersizliği, körlük vb) gelişme ihtimali daha da yüksek olacaktır” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Kamil Adalet, dirençli hipertansiyonda kilo verilmesi, tuz kısıtlanması, sigaranın kesilmesi, düzenli egzersiz ve kan şekerinin düzenlenmesi yüksek tansiyon direncini kırmak için yapılması gereken önemli şeyler olduğunu belirtti. Sadece kilo verilmesi ile kullanılan ilaç sayısının azalabileceğine dikkat çeken Adalet, “Bu tedbirler yetersiz kalırsa zorunlu olarak ilaç sayısı ve dozu arttırılmaktadır. Bir ilacın yetersiz olması o ilacın “iyi olmadığı ve etkisiz olduğu” anlamına gelmez, 2-3 haftalık aralar ile (ilacın tam etkisinin ortaya çıkması için zaman gerekecektir) dozun arttırılması, bu da yeterli değilse yeni ilaç eklenmesi zorunlu olacaktır. Bazı hastalarda ancak 4-5 anti-hipertansif ilaç ile hedef kan basıncı değerlerine ulaşmak mümkün olmaktadır” dedi.