Fileleftheros gazetesi, manşetten “Maraş İçin Hazırlanıyorlar… Türkiye, Yavuz’un Ayrılmasına Rağmen Yeni Gerginlik Başlığı Açtı” başlık ve spotuyla manşetten aktardığı haberinde, Yavuz sondaj gemisinin sözde “MEB”den ayrılmasının “doğru yönde atılmış bir adım” olduğunu ancak Ankara’nın, gerginliğin yatışması hedefinin tam tersine planlar hazırlığı içinde olduğunu öne sürdü.
Gazete, Türk tarafının bu pazar yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Maraş’ın kapalı olan sahilinin açılması ve Türkiye’den gelen su için yapılacak törene Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gelmesi gibi eylemler planlandığını iddia ederek, özellikle Maraş’ın, “oldu-bittiler yaratma oyununa” dönüştürüldüğünü ileri sürdü.
Haberde, 2017 yılının Ağustos ayında Crans-Montana’daki görüşmelerin olumsuz sonuçlanmasının akabinde, Türkiye’nin bunu “kullanarak”, Maraş sahilinin coğrafi bakımdan Derinya’ya ait olan bölümünü açtığı anımsatıldı.
Gazete, Rum Hükümeti’nin Türk tarafının niyetleriyle ilgili bilgileri göz önünde bulundurduğunu ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de bu çerçevede, geçtiğimiz günlerde yapılan Avrupa Konseyi toplantısının sonuç bildirgesinde, Maraş ile ilgili BM Güvenlik Konseyi kararından bahsedilmesini sağladığını kaydederken, Rum diplomatların Avrupa bölgesinde Türkiye’nin Maraş konusundaki eylemleriyle ilgili bilgilendirme yapmak için yoğun çalışma yürüttüğünü yazdı.
Anastasiadis’in, Avrupa Konseyi toplantısı sırasında Almanya Şansölyesi Angela Merkel’den, Türkiye tarafından gerginliğin yatışması hedefiyle bazı eylemlerde bulunulacağı konusunda teyit aldığını kaydeden gazete, gelen bilgilere göre Merkel’in Anastasiadis’ten Türkiye aleyhinde yaptırımlar konusunda ısrarcı olmamasını istediğini ve bunun, kendisinin aldığı inisiyatifi olumsuz etkileyeceğini söylediğini belirtti.
Haberde, Merkel’in çabasının, yeni bir NAVTEX yayınlanmaması ve Türkiye’nin bir veya iki sondaj gemisinin bölgeden ayrılmasıyla ilgili olduğu kaydedilirken; her ne kadar iki konu arasında net bağlantı bulunmasa da, Yavuz sondaj gemisinin Pazar günü, sözde “MEB”den ayrılmasının da bir gerçek olduğu ifade edildi.
Gazete, Rum Hükümet Sözcüsü Kiriakos Kusios’un, Yavuz sondaj gemisinin ayrılmasıyla ilgili ihtiyatlı bir açıklama yaparak, bu ayrılmanın kalıcı bir ayrılma olup olmadığını bilmediklerini ve Barbaros sismik araştırma gemisinin hala sözde “MEB” içerisinde bulunduğuna işaret ettiğini yazdı.
Habere göre, Kusios, Rum hükümetinin durum değerlendirmesi yapabilmek için gelişmeleri beklediğini ve mevcut olguların müzakerelerin yeniden başlaması çabalarını zorlaştırdığını söyledi.
Alithia gazetesi ise “Yavuz’un Kıbrıs MEB’inden Ayrılması… Maksatlı Eylem mi?” başlığıyla manşetten aktardığı haberinde, Rum hükümetinin, Yavuz sondaj gemisinin sözde “MEB”den ayrılmasının ardından Türkiye’nin gerçek niyetinin ne olduğunu görmeyi beklediğini ve bu ayrılmanın, Türkiye’nin başta Almanya olmak üzere, AB’den gördüğü baskılardan kaynaklandığını yazdı.
Gazete, Türkiye’nin KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını etkilemek maksadıyla Maraş ile ilgili bir eylemde bulunması olasılığına dair endişenin hakim olduğunu kaydederken, Anastasiadis’in dün Merkel ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile görüştüğünü yazdı.
Haberde, Anastasiadis’in Merkel ve Michel ile yaptığı telefon görüşmelerinde, “Türk tehditlerini” detaylı şekilde ele aldıklarını ve özellikle Maraş’ın açılması ile kolonizasyonu yönündeki “tehditleri” irdeledikleri kaydedildi.
Habere göre, Anastasiadis, Merkel ve Michel’e Yavuz sondaj gemisinin ilk olumlu adım olduğunu ancak yeterli olmadığını ve diyalogun yeniden başlaması için Türkiye’nin tüm “tahriklerinden” vazgeçmesi gerektiğini söyledi.