Soğuk havalarda daha sık yaşanan tatlı krizlerinin üstesinden gelmek o kadar da zor değil. İşin uzmanına göre, basit tedbirlerle bu krizleri kilo almadan atlatmak mümkün.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran'a göre soğuk kış aylarında günlük alışkanlıklarınızda yapacağınız küçük değişikliklerle kilonuzu koruyabilir, hatta kilo bile verebilirsiniz. Ayrıca hastalıklardan korunarak sağlıklı yaşamak da elinizde…

“Yapacağınız doğru seçimler ve sağlıklı pişirme yöntemleriyle sağlıklı bir kış geçirebilirsiniz” diyen Keservuran, soğuk kış günlerinde artan tatlı krizleriyle baş etme yolları hakkında da şu önerilerde bulundu:

“Tatlı krizinde baklava yerine bitter çikolata ve kakao tercih edin. Karbonhidrat ihtiyacınızı pirinç ve mantıyla değil, bulgur ya da az pişmiş makarnayla karşılayın. Mercimek çorbanıza un kavurarak kansere davetiye çıkarmak yerine tarçın ve zerdeçal katın. Kestaneyi buharı tüterken değil, soğuduktan sonra ve süt veya sütlü kahveyle tüketin. Bağışıklık sisteminiz için kendinize 5’er günlük ekinezya çayı kürü hazırlayın.”

Diyet Uzmanı Gizem Keservuran, vücudun koruma kalkanını yani bağışıklık sistemini güçlendirmek için bitkilerden nasıl faydalanmak gerektiğini ise şöyle anlattı: “Hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte vücudumuz değişen iklim koşullarına uyum sağlamak adına kendi önlemlerini alır ve yağ yakımı odaklı çalışmaz. Yağ depoları vücudunuzu korumak adına harekete geçer. Aynı zamanda soğuk havayla birlikte vücudumuzun enerji ihtiyacı artar. Bunun yanında bağışıklık sistemimiz (vücut savunma mekanizması) de vücudumuzu hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korumak adına daha fazla enerjiye ihtiyaç duyar.

TATLI KRİZİNİ BİTTERLE BİTİR!
Tüm bu değişimlerle birlikte temel enerji kaynağımız olan karbonhidrat ihtiyacımız daha da artar, canımız sürekli tatlı yemek ister. Bu gibi durumlarda aklımıza ilk gelen basit şeker (yani sofra şekeri) içeren şerbetli tatlılar, çikolata ve baklava gibi enerji içeriği yüksek tatlı çeşitleri olur. Oysa İşlenmiş şeker yani sofra şekeri içeriği yüksek besin tüketimi; tat eşiğimizin yükselmesine, sık aralıklı acıkmamıza neden olur ve kan şekeri kontrolümüz zorlaşır. Kakao oranı yüksek bitter çikolata – kakao; aynı zamanda antioksidan aktiviteye sahiptir ve tatlı krizlerinde sağlıklı bir seçim olabilir. Kış aylarında mantı, pirinç pilavı ve pizza gibi yiyeceklere olan eğilimimiz de artar. Vücudumuzun temel enerji kaynağı karbonhidrattır; ancak önemli olan doğru karbonhidrat kaynaklarını seçebilmektir!

MANTI YERİNE AZ PİŞMİŞ MAKARNA 
Baktığımızda tüm bu tahıl grubu besinler temel karbonhidrat kaynaklarımızı oluşturmaktadır. Ancak püf noktası; pirinç pilavındaki nişastanın yüzde 80’i vücudumuzda emilirken, bulgur pilavı ve az pişmiş makarnadaki nişastanın yüzde 40’ı emilmektedir. Bu nedenle ana yemeklerde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, mantı yerine aldante (dişe dokunur anlamına gelmektedir), az pişmiş makarna doğru seçimler olacaktır. Doğa, mevsime uygun olarak ihtiyacımız olan tüm sebze ve meyveyi bize sunmaktadır; örneğin balkabağı… Kış aylarının vazgeçilmez tatlısıdır. Kabak tatlısı sevmiyorsanız eğer, mevsim meyvelerinden ayva, ayva tatlısı da tercihlerimiz arasında yer alabilir.

ÇORBAYA UN KAVURMAK KANSERE DAVETİYE ÇIKARMAKTIR
Kış aylarının bir diğer vazgeçilmezi ise çorbalarımız. Neredeyse her ana öğünde, yemekte içimizi ısıtan sıcak bir kâse çorba içmek isteriz. Çorbaları hazırlarken yağda unu kavurmak, bir diğer deyişle terbiye hazırlamak mutfaklarda çok yaygın bir uygulamadır. Oysa yüksek ısıda kavurma işlemi, kanserojen öğelerin açığa çıkmasına sebep olacak, kullandığımız beyaz un besin değeri düşük bir karbonhidrat kaynağı olacaktır. Beyaz un yerine tam buğday unu, yağda unu kavurma yerine yumurta ile tam buğday ununu karıştırarak kıvam vermek mümkün.

MERCİMEK ÇORBANIZA ZERDEÇAL KATIN
Doğanın bize sunduğu sebzelerden soğangiller ailesinden kuru soğan ve pırasa, “quarcetin-antioksidan öğe” içerikleriyle bağışıklık sistemimizin savunma kalkanlarıdır. Yeşil mercimek- kırmızı mercimek ise yüksek besin değerleri ve posa içerikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklerini göstermektedir. Baharatlar ise adeta orkestra şefi gibi yemeklerimizin lezzetine yön vermektedir. Kış aylarında hastalıklardan korunmak adına zerdeçallı – tarçınlı mercimek çorbanıza her akşam yemeğinde yer verebilirsiniz.

KESTANEYİ SOĞUTUP SÜTLÜ KAHVEYLE YİYİN 
Kestane kebap yine kış aylarında tercih edilen keyifle tüketilen yiyecekler arasındadır. Ancak kestaneyi de patates gibi düşünebiliriz; çok sıcakken tükettiğinize kan şekeriniz hızlı yükselip akabinde düşme eğilimi gösterecektir ve kısa sürede tekrar açlık hissi oluşacaktır. Kestaneyi hafif soğuduktan sonra ister közlenmiş ister haşlanmış fark etmez yanında 1 bardak süt veya sütlü kahve ile tükettiğinizde ise sizi uzun süre tok tutan ve besin değeri yüksek bir öğün olacaktır.