Söyleşide Kıbrıs sorunundan da söz eden Stefanu, Kıbrıs sorununun üç yıldır kuraklık içerisinde olmasının iki bulguyu yeniden teyit ettiğini belirtti. Bulgulardan birinin, zamanın geçmesiyle birlikte Kıbrıs sorununun çözüm perspektifinin güçleşmesi olduğunu kaydeden Stefanu, ikincisinin ise Türkiye’nin müzakere boşluğundan faydalanması olduğunu savundu.
Stefanu, hükümetin, müzakerelerin yeniden başlaması için üç gidişata yönelik inisiyatif üstlenmesi gerektiğini, en azından o zaman Türkiye’nin, deniz bölgelerinin belirlenmesine ilişkin diyaloğa girmemek için “bahane” bulamayacağını ileri sürdü. 
Bu bağlamda ilk olarak Avrupa-Türkiye diyaloğunun değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Stefanu, hükümetin, Avrupalılara yönelmesi ve bunlardan Kıbrıs sorununa ilişkin olarak ne beklediğini ortaya koyması gerektiğini ifade etti. 
İkinci olarak hükümetin, Kuzey’deki seçimlerin ardından müzakerelerin yeniden başlaması gidişatına yönelik hareket etmeleri için uluslararası toplumu ikna etmesi gerektiğini  ifade eden Stefanu, üçüncüsünün ise toplumun çözüm ve yeniden birleşmeye hazırlanması olduğunu söyledi.