Rum yönetiminin artık yönelebileceği istikametin, mümkün olan azami desteği almayı umduğu AB olduğunu kaydeden Fileleftheros, Rum Sözcü Kiriakos Kusios’un da  dün, Rum yönetiminin elinden geleni yaptığını, artık sonuçları bekleyeceğini itiraf ettiğini haber verdi.
Gazetenin “BM’yi İlgilendirmiyor … Spehar BM’nin Kıbrıs ve Türkiye İhtilafına Dair Pozisyonunu Netleştirdi… Kusios Lefkoşa’nın Hareketlerine Noktayı Koydu” başlıklı haberine göre Spehar “Akdeniz Diyalogları” forumu için geçen hafta Roma’da bulunduğu sırada Sputnik’e  BM’nin  Türkiye ile Güney Kıbrıs’ın, denizdeki hidrokarbon kaynaklarına dair yoğunlaşan anlaşmazlığının çözümüne müdahil olmayacağını açıkladı.
Spehar Sputnik’e açıklamasında “hidrokarbonlarla açık meselelerin en iyi çözüm yolunun, Kıbrıs’ta özlü bir çözüm bulunması olduğuna inanıyoruz. Şimdilik mahkemelere ve başkalarına bırakıyoruz, müdahil olmak Genel Sekreter’e veya misyonlarına kalmış bir şey değil”  ifadelerini kullandı.
Spehar’ın bu açıklamasının Rum yönetiminin, Türkiye’nin bölgedeki faaliyetleri konusunda Lahey Adalet Divanı’na başvurduğunu açıklamasının hemen ardından geldiğine dikkat çeken gazete “BM’nin Kıbrıs’taki Temsilcisi’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tezine göre ‘uluslararası  hukukun ihlali olan’ bir meselede pozisyon almak istemiyor, ki buna birçok yorum  yapılabilir” ifadesini kullandı.
Rum yönetiminin, mümkün olan azami desteği alabileceğini umduğu Avrupa istikametine daha çok ağırlık verdiğini uzun zamandan beridir gösterdiğini belirten gazeteye göre, Rum Sözcü Kusios’un dün “diplomasi dilinde birçok şey söylenebilir. Önemli olan Avrupalı ortaklarımızda anlayan kulaklar,  Kıbrıs ve Yunanistan’dan kombine politika ve  kombine eylemler olması çünkü mesele her iki ülkeyi de ilgilendirir. Olumlu sonuçlar alacağımıza inanıyoruz” dedi.

ANASTASİADİS BUGÜN BRÜKSEL’E GİDİYOR
Kusios, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 12-13 Aralık’ta gerçekleştirilecek Avrupa Konseyi zirvesine katılmak üzere bugün Brüksel’e gideceğini, Zirve çerçevesinde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri konusunda bir dizi temasta bulunacağını ve 13 Aralık’ta Güney’e geri döneceğini açıkladı. 
Rum Sözcü’nün RİK’e yaptığı açıklamada “Lahey Adalet Divanı’na başvuru için hazırlık tamamlandı. Alınması gereken başka tedbir veya eylem yok”  dediğine dikkat çeken gazete, bunun,  Rum yönetimi tarafından artık başka eylemde bulunulmayacağı, eylemlerinin sonuçlarını görmeyi bekleyeceği anlamına geldiğine vurgu yaptı.

ZİRVE KARARININ İLK TASLAĞI RUM BASININDA
Aynı gazete “AB: Mutabakat Yasadışı… Zirvenin İlk Sonuç Taslağı Olumlu Yönde” başlıklı haberinde Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki sahalarını sınırlandırma mutabakatına dair ilk kez pozisyon alması beklenen AB’nin Brüksel’de yapılacak  Zirve Toplantısı’nın sonuç taslağının üç yönde hareket etmekte olduğunu yazdı.
Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan taslağı ele geçirdiğini yazan gazete taslakta, Türkiye-Libya mutabakatının “yetkili hukuk birimlerinin değerlendirmesi devam ediyor olsa da, Deniz Hukuku’yla çatıştığı, dolayısıyla yasa dışı olduğu” görüşüne yer verildiğini ve şunlara vurgu yaptığını savundu:
“1-Mutabakat ‘üçüncü devletlerin egemenlik haklarını ihlal ediyor’, 2-‘Deniz Hukuku’na Uymuyor’, 3-‘Üçüncü devletler açısından hukuki etki üretmiyor’”
Habere göre Türkiye’nin eylemleri konusunda Rum ve Yunan hükümetlerine desteğin  yeniden teyit edildiği taslakta, Türkiye’nin sözde Rum MEB’i ve deniz bölgeleri içerisindeki faaliyetlerine bir özlü atıf daha yapılıyor, Konsey’in kararları ve Ekim ayındaki Zirve kararlarını (özel ve tüzel kişilere karşı yaptırımlar, v.b.) yeniden teyit ediyor.
Avrupa Komisyonu’nun dış politika  Basın Sözcüsü Peter Stano,  Komisyon’un hukuk birimlerinin Türkiye-Libya mutabakatıyla ilgili detaylı incelesinin henüz tamamlanmadığını açıkladı ancak Zirve toplantısının başlayacağı yarına kadar tamamlanıp tamamlanmayacağı yönünde bir işaret vermedi.
Bir başka haberinde Yunanistan Dış Politika Ulusal Konseyi’nin (ESEP) dün Dışişleri Bakanı Nikos Dendias başkanlığında, Türkiye-Libya deniz yetki sahalarını sınırlandırma mutabakatı gündemi ile toplandığını yazan gazete, edindiği bilgilere dayanarak, Yunan Dışişleri Bakanlığı’nın pazartesi gecesi BM Genel Sekreteri’ne ve Güvenlik Konseyi Başkanlığı’na, Yunanistan’ın konuyla ilgili tezlerine yer verdiği birer mektup gönderdiğini yazdı.